Görev: Gölgemi Yakala

Bölüm 9

"Ejderha! Bu süt sıcak! Ben sütü soğuk severim! Senden de soğuk istedim!" Stacy'nin oturduğu yerden Derek'e bağırarak kurduğu cümleler ile yüzümü buruşturdum. Cidden çok yüksek desibelli konuşuyordu.

Yanımdaki Derek bıkkın bir şekilde iç çektiğinde geriye attığı kafasını kaldırıp Stacy'ye baktı.

"Yani Stacy? Ne yapmamı bekliyorsun?" Derek'in meraktan uzak, daha çok sormak için sorduğu soruya Stacy göz devirdi.

"Tabii ki gidip bana soğuk süt getirmeni? Başka ne isteyebilirim ki?" Stacy'nin bariz ortada olan bir şeyi dile getirir gibi konuşması üzerine Derek kaşlarını çatıp homurdandı.

"Dün akşamdan beri ne istediysen yaptım. Ama abartıyorsun Stacy." Derek'in sert sözleri üzerine Stacy olabileceği en şirin şekilde gülümsedi. Anında geri adım atıp tatlı ve uysal haline bürünürken konuştu.

"Ama ayağım sakat. Üzerine basamadığım için yerimden kalkamıyorum. Eğer rahatsız oluyorsan kendi başımın çaresine kendim bakmaya çalışırım. Özür dilerim." Konuşurken yalandan gözlerini doldurmuş, başını öne eğmişti.

Dün akşam düştükten sonra hastahanede Stacy'nin bileğinin incindiğini öğrenmiştik. Doktor bir ay kadar alçıda kalacağını söylemişti. Aynı zamanda olabildiğince üstüne basmaması ve ayağını zorlamaması gerekiyordu. Tabii ki Stacy bunu kendi lehine çevirmişti. Dünden beri oturduğu yerden Derek'e emirler yağdırıyor, sırf o iş yapsın diye saçma sapan şeyler istiyordu.

Stacy'nin büzdüğü ve sahte bir hüzün ile doldurduğu gözlerine bakan Derek'in çattığı kaşları anında gevşedi. Numara yaptığını biliyordu. Fakat yine de Stacy'ya kıyamıyordu.

Derek oturduğu yerden kalkıp Stacy'nin yanına ilerledi. Uzatmasına fırsat tanımadan elindeki süt dolu bardağı aldı. "Tamam baş belası. Tamam." Söylene söylene yanımızdan ayrılıp Stacy'nin istediğini yapmaya gitti.

Derek uzaklaştığı anda Stacy başını kaldırıp sırıttı ve arkasından bağırdı. "İşte böyle yola getirirler Ejderha!" Stacy'nin alaylı sözleri üzerine yanında oturan Chris kahkaha attı ve çakması için Stacy'yi elini uzattı.

Stacy elini Chris'inkine vurduğunda İcon gürültülerine daha fazla dayanamamış olmalı ki Stacy'nin kucağından yere atladı. Paytak adımlar ile solumda oturan Rachel'a yaklaştığında Rachel eğilip onu kucağına aldı.

Rachel İcon'un kar beyazı tüylerinin üstüne bir öpücük kondurduğunda hayvanın tüylerine kırmızı ruju bulaştı. Rachel İcon'un kafasının üzerindeki kırmız dudak izlerine bakıp gülümsedi. Yanında duran telefonunu açıp İcon'un bir fotoğrafını çekti.

Telefonu geri yerine koyduğunda İcon'un tüylerini okşayıp gözlerini kapattı.

Derek elinde dışı nemlenmiş bir bardak ile aramıza geri döndüğünde hala söyleniyordu. Elindeki bardağı Stacy'ye uzattı. Stacy sütü alıp dudaklarına götürmeden önce Derek'e şirince sırıtmıştı.

Derek gelip yanımdaki yerine oturduğunda ona doğru döndüm. "Mekânları belirledim. Ama sana bu sefer fazladan iş düşüyor." Sözlerim üzerine başını salladı.

"Sen ne görev verirsen ben yaparım kaptan. Beni bilirsin. Senin söylediğine karşı çıkmam." Anında komutanından emir bekleyen asker rolüne bürünürken güldüm. Derek gerçekten tam bir emir adamıydı. Ben ne söylersem söyleyeyim, sorgulamadan yapardı. Nereye gidersem gideyim, düşünmeden peşime takılırdı.

Boğazımı temizledim ve en az onun kadar ciddi bir şekilde konuştum. "Gideceğimiz yerler arasında bir yürüyüş yolu benzeri bir yer var. Doğa yürüyüşü gibi bir tura katılacağız. Stacy'nin ayağı sıkıntılı. Katılacağımız turda bir nevi dağ kenarında, taşlı bir yolda. Stacy'yi taşıman gerekebilir." Sözlerim üzerine önce göz devirdi. Sonrasında ise rahat bir tavırla arkasına yaslandı.