3. BAŞARILI

90 31 152
                                    

Seçimler ve hatalar, tercihler ve kader.
Hepsi bir arada değil miydi? Hayat hepsini beraberinde getirirdi. Bu seferde öyle olmuştu. Ellerimde askeri tarz eldiven, ayaklarımda askeri bot, yüzümde maske, belimde tabanca ve çakı. Yüzüm gözükmüyordu, beni ele verecek ve vücudumda gözüken tek şey saçlarımdı. Kumral belime kadar uzanan tepede sıkıca toplanmış saçlarımdı. İlerleyen arabada 5 kişi oturmuş planı düzenliyorduk.

"Selim ve Fulya araçlar sizde 15 PR 890 plakalı tır sizin, araçların markaları ise bugatti, Rolls royce ve aston martin."

"Abi her şey tamam. Limana az kaldı hazırlanın."

"Tamam , Selen, Makine ve ben kasaları 15 PR 567 plakalı tıra yerleştireceğiz."

Bakışları bana döndü Faruk'un.

"Ve sen Selen."

Elini cebine atıp bir paket dolu hap ve içerisinde saça benzer bir şey çıkardı. Elbette bunların ne olduğunu biliyorduk. Uyuşturucu ama saç? Elinden paketi alıp kirli sakallı olan suratını incelemeye başladım. Konuşmaya devam etti.

" Bu paketteki hapları geminin içine koyacaksın."

"Saç neyin nesi?" Etrafı incelemeyi anlık bırakarak dikiz aynasından suratıma bakışlarını indirdiğinde, "Geçen ay soruşturması olduğu Ekrem'in öldürüp işin içinden sıyrıldığı kurbanlarından birisinin saçı. Sadece hap ile bu herif kurtulamaz mı diye düşünüyorsunuz?" İlgili ,otoriter sesi ile konuştu.

Planda olan ufak değişiklik ile pakete bakıp bu sefer elimde döndürüp durduğum telefonu ben gösterdim.

" Sonrasında ise onu ihbar edip hattı kırıp atacağım."

Başıyla onaylayıp geriye yaslandı. "Aynen öyle olacak." Selim limana fazla yanaşmadan arabayı park etti. İlk inen Faruk oldu. Makina cebinden siyah kulaklıkları çıkarıp avucunda ortaya uzattı.

" Bu kulaklıklar ile haberleşeceğiz. Önemli kelimeleri biliyorsunuz. Silahları zor durum olmadan kullanmayın, ola ki durumda kulaklıktan iletişime geçemezsek 2 defa ıslık çalın yeter. Herkes görevini halledip tırların yanında olacak. Var mı anlaşılmayan bir yer?"

Sırayla tek tek kulaklıkları alıp görev olan gruplar olarak ikiye bölündük.

" Sizi uyardığım dakika direk saklanıyorsunuz. Maskelerinizi çıkarmayın, ve ellerinizdeki eldivenler ile saçınıza dokunmadığınıza emin olun."

Geçtiğim uyarı ile hepsi başını sallamış benim arkamda Faruk ve makina ardından, Selim ve Fulya ikili olmak üzere harekete geçildi.

Maskemi düzeltip yavaş adımlar ile ilerlemeye başladım.

"Kameraları Viran halletti değil mi?" Soruma yönelik hepsi birbirine baktı. Ne yani biri bile iletişime geçmemiş miydi? Kulaklığımda cızırtı sesleri geldiğinde Viran' ın sesini duydum.

" Sizden bir cacık olmaz nasıl bu kadar operasyon bitirdik sizinle yakalanmadan?"

Söyledikleri hepimize mi yönelikti?, yoksa sadece seçili kişiler miydi?

"Sesim geliyor mu?"

Kulaklığı düzeltip konuşmaya başladım.

"Sesin geliyor. Nerede hata yaptık?"

MAHİ ZEHİRWhere stories live. Discover now