"Nedir bu vaziyet Gonca'm iyimisin sen de hele ne oldu" Yakup bey endişeyle tuttu kızını.

"Eyiyim babam eyiyim. Küffarın eseridir bu. Alaaddin bey sağolsun kurtardı beni onların elinden." Söylediği yalanı sürdürmesi için beklentiyle baktı yanı başında ki adama.

Kendisine ters bir bakış atıp Yakup bey'e döndü Alaaddin. "Öyle olmuştur ya. Amma içiniz rahat olsun ağır yarası yoktur şükür"dedi.

"Var olasın Alaaddin bey. Sağolasın." Dedi Yakup bey.

Alaaddinin gözlerindeki utancı , pişmanlığı sade Gonca gördü. Yanan kendisinin canıydı ama ızdırabı sade kendisi çekmiyordu. Alaaddinin içi gidiyordu kendisine baktığında farkındaydı Gonca bunun.

"Sol tarafın hep harap olmuştur kızım . Omzunda ki yara , kolundaki kırık yetmezmiş gibi birde bacağındaki yara." Burukça gülümsedi Gonca babasının söylediklerine karşı.

"Haklısın bey babam yaram hep sol tarafımdadır. Kanadıkça kanar durmaz hiç" Goncanın dediklerini bir Alaaddin anladı.

Sıyrıldı Sevdasının kollarından sığındı bey babasına. Ciğerlerine nüfus eden kokuyu soluyamayınca aldığı nefes ağır geldi ruhuna.

"İyi misin Gonca hatun. Var mıdır bir şeyin" Süleyman beyin sesi bıçak gibi yarmıştı sakin ortamı. Alaaddinin Süleyman beye dönüp sivri dilini tutamadığından herhalde konuştu asabice.

"Eyidir Süleyman bey. Yarası varsa da sardım ben. Sözlenmişsiniz deyu duydum. Benden sana bir dost nasihati olsun sahip çıkamayacağın bir hatunu hanene gelin deyu almaya kalkma" bir iki adım atıp yaklaştı Süleyman beye. Fısıldadı tehdikâr bir tonda "Zararı büyük olur bilesin"

Süleyman bey dudaklarını aralamış bir şeyler söyleyecekken Gonca girdi araya.
"Geç olmuştur Alaaddin bey. Bu gece otağmızda misafir olasın." Geç olmamıştı amma Goncanın aklına başka bir bahane gelmemişti çıkacak olan kavgayı bastırmak için.

"Öyle olsun Gonca hatun. Yaralarına da bakarım hem. Benden başka tabibe gerek kalmaz" Süleyman beyin gözlerine baka baka üstüne basarak söylemişti 'benden başka' derken.

Otağa doğru yol aldılar yavaşça. Goncayı zorlamamak için Yakup bey de Alaaddin de yavaş adımlar atıyorlardı.

Süleyman bey arkalarında kalmış, Alplar dağılmıştı. Anladı Gonca herkes kendisini bulmaya çıkacaktı.

⚔️

"De hele nasıl koyardın o notları odama. Kimdir çalıştın ? " Bir yandan bacağını sarıyor bir yandan da suallerini sıralıyordu Alaaddin.

"Kendim koyardım. Çaşıtım yoktur saraya girecek olan bir araba ayarlar sonra halleder işimi çıkardım rahatça saraydan amma bu sefer ani hareket ettim. Akıl edemedim Osman beyin giriş çıkışlara baktıracağı." Goncanın uykusu geldiğinden emanet bir sesle konuşuyordu.

Yemekler yenmiş herkes otağına çekilmişti amma Gonca ağrıdan uyuyamamış son çare Alaaddini çağırmıştı. Üstünde her zaman olduğu gibi beyaz gecelikleri , başında başlığı değil ince bir tülbent vardı.

"Oy Gonca hatun oy." Diye iç çekti Alaaddin. Tam bir şeyler demeye hazırlandı ama Goncanın düzene giren nefeslerinden anladı ki uyudu Kadın.

Derince baktı sevdasına, onca yarasına kırığına rağmen dimdik duran hala kaya gibi sert olan sevdasına.

"Nasıl olacağız biz seninle Gonca'm ne yapacağız nasıl yapacağız" diye dert yandı

Bacağını sarıp yorganını kapattı üstüne. İçinde ki dürtüye engel olamadan tam anlından öpmek için eğilmişti ki onun başkasına bir sözü olduğu düştü aklına.

Sanki Gonca kor bir ateşmiş gibi uzaklaştı ondan hızla. Çıktı otağından onun kokusunu solumak kendisine iyi gelmemişti aylardır susan yüreği şimdi bas bas onun adını haykırır olmuştu.

O

Çok yaman idi. Yüreğine ağır gelen sevdası onu kor ateşlerde yakıyor kül ediyordu.

Tezinden onun için hazırlanan otağa gitti. Girdi buz gibi döşeğine vakit kaybetmeden. Aklını talan eden onca düşünceye rağmen yüreğinin sesini ninni edindi kendine. Uyudu saatlerce

⚔️

"Ben gayrı müsadenizi isteyeyim Yakup bey. Sağolun misafir ettiniz beni dün gece." Kahvaltı sofrasındaki o gergin havadan sonra Alaaddin bey müsade istemişti.

Süleyman bey ve Alaaddin beyin sofralarının karşılıklı olmasından ötürü Gonca sürekli onlara bakıp durmuş. En küçük ters bir sözde araya girerek kapatmıştı üstünü.

"Müsade senindir Alaaddin bey. Yine bekleriz hep bekleriz."dedi Yakup bey memnuniyetle.

"Ben seni yolcu edeyim Alaaddin bey."
Diye araya girdi Gonca. Annesinin uyarıcı bakışlarına maruz kalsada umursamayıp gitti Alaaddinin peşinden.

Atlara doğru giderken konuşmaya başlamıştı Gonca. "Moğol belası püskürtülmüşmü. Kayıp varmıymış."dedi.

"Yoktur Gonca hatun. Gelen haberlere göre hiçbir kayıp verilmeden def edilmiştir bu bela başımızdan"dedi Alaaddin bey.

Atların oraya varmışlardı. Hiç vakit kaybetmeden bindi atına Alaaddin.

Tam uç pazarın çıkışana yönelecektiki bir anda kendisine baktı. "Gonca hatun"dedi.

"Hı" diye anlık bir cevap verdi Gonca.

"Vârolasın yaptığın hata ettiğin iyliğin üstüne kapatmasın. Sen olmasaydın ahvalimiz nice olurdu bilmem. Soğlasın" Aldığı teşekkür ile beraber Kalakaldı Gonca.

Sade küçük bir tebessüm ile karşılık verdi.

Sonrasında Alaaddin arkasına bile bakmadan gitmiş. Gonca da ardından bakmıştı hasretle.

⚔️

Nasılsınız efenim iyisinizdir inşallah.

Yorum ve oylarınızı bekliyorum.

Alaaddin biraz biraz yumuşuyor gibi ha.
Hoş yumuşasa ne olur kız sözlendi çoktan.

Alaaddin yarayı kendisi açtı kendisi sardı :)

Yazım ve imla hatalarım olduysa af ola:)

1120 kelime

:)








ALGON Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin