34-Alptekin Çakıroğlu

En başından başla
                                    

Hiçbir şey yapmadı, ben bu yüzden benden vazgeçtiğini savunuyorum. İkinci bir planı yoktu ama yapmadı da, peşimden çıkıp gelmedi de, bana son bir kere bakmadı bile.. Sonra ne? Hayatta kaldığımı neden mi söylemedim? Son bir kere yüzüme bakmayan adamın karşısına çıkıp yüzüme bile bakmadın ama ben geldim çocuğuna da hamileyim mi? diyecektim. Ne diyecektim ya ben karşısına çıkıp?

Ben ölmeden önce yani vurulmadan önce Alpaslan'a onu anlattım ben. Kelimelerim hala kulaklarımda..

"Yaralı bir geçmişi vardı sarmak istedim" demiştim. Sarmış mıydım? O gülüşüyle, dokunuşuyla, bakışıyla, davranışlarıyla beni iyileştirmişti. Peki ben?

Ben Alptekin Çakıroğlu'nu iyileştirebilmiş miydim?

Yine tek cevabı onda olan bir soru.. Yine hiçbir zaman cevabını bilemeyeceğim bir soru. Soracak mıydım? Bu sorunun cevabı da ben de yoktu.

"Nare" dedi Yavuz. Beni daldığım yerden çıkarırken.

"Efendim" dedim ona bakarken, fark ettim ki bütün masa bana bakıyordu "Ne oldu?" diye sordum gülerek.

"Hiç on dakikadır herkes seni izliyor" dedi Yusuf başını sallarken.

"Beni neden izliyorsunuz peki?" diye mantıklı bir soru sordum hepsine tek tek bakarken.

"Masaya oturduğundan beri sadece aynı noktaya bakıyordun" dedi Eda başını eğip yüzüme bakarken "İyi misin?" diye sordu.

"İyiyim" dedim kocaman gülümserken "O gün ne olduğunu düşünüyordum, uzun zaman oldu hatırlamıyordum" dedim yalan söylerken.

"Kimse buna inanmadı" dedi Yavuz sessiz sessiz, herkes sessiz olduğundan sesi net duyuluyordu.

"Sesinin duyulmadığını mı zannediyorsun?" diye sordum. Hepsinin yüzüne baktım "Hatırlamıyor olamaz mıyım?" diye sordum.

"Bence olamazsın" dedi Yusuf.

"İhtimal dahilinde bile değil" dedi Eda.

"Ben zaten inanmadım" dedi Yavuz. Kenan, Öykü ve Altay sürece şahitlik ettiklerinden sessizlerdi.

"Gerçi hepiniz şahitsiniz aslında" dedim, ekrandan izlediklerini biliyordum "Video kaydı varmış bu arada elinde olan var mı?" diye sordum.

"Ne yapacaksın nasıl vurulduğunu mu izleyeceksin?" diye sordu Yusuf sinirle.

"Aa abicim neden bağırıyorsun deli misin?" diye sordum şaşkın gözlerle ona bakarken.

"Ben miyim deli olan? Vurulduğu videoyu arayan sensin!" dedi Yusuf.

"Ben izledim zaten" dedim, herkes sessizliğini korurken Altay bunu bilmediği için biraz sinirlendi.

"Hayır hayır" dedi Altay ben de pis pis güldüm "Alptekin'in bilgisayarını hacklemiş olamazsın" dedi başını iyi yana sallarken.

"Sadece videoyu aldım" dedim gözlerimi kırptım iki üç kere üst üste.

"Nasıl bir duyguydu?" diye sordu Kenan.

"Ne nasıl bir duyguydu?" diye soruya soruyla karşılık veren bendim.

"Kendi öldürülüşünü izl-"

"Ölü gibi bir hali mi var!?" diye bağırdı Altay ayağa kalkarken.

"Kendi vuruluşumu izlemek nasıl mı bir his? Bunu size anlatmayı çok isterdim ama duygularımı sizinle paylaşmam" dedim gülerek.

"Ne oldu o gece?" diye sordu Yusuf en sonunda dayanamayıp.

"Herkes mekandan çıkışıma kadar ki mevzuya vakıf değil mi?" diye sordum. Herkes başını salladı.

TUTSAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin