1.Bölüm: İmkânsız düş.

997 150 740
                                    

Merhaba, buradan ilk kez.

Üçüncü kurgum, dördüncü kitabım. İlk kez fantastik deniyorum. Umarım başarabilirim.♡

Rüzgarın Gölgesi 200 Bin, ne diyeceğimi bilemiyorum. Çok teşekkür ederim. Her şey için... ))

Bol bol yorum yapmayı unutmayın lütfenn, bakın ilk yorumlar sizden olacak.♡

Keyifli okumalar dilerim. ^^

___

1.Bölüm: İmkânsız düş.

"Hayat bazen yazdıklarınızdan ibarettir."

_

Yazdıklarımı son kez gözden geçirip yorgunlukla defteri kapattım ve saate baktım. Yediyi çoktan geçmişti, kollarımı dizlerime yasladıktan sonra ellerimi kullanarak sertçe yüzümü ovuşturdum. Sabaha kadar sadece yazmış ve neredeyse bir sene önce başladığım romanıma son noktayı koymuştum. Bütün yorgunluğuma rağmen vücudumdaki mutluluk kıpırtılarını hissedebiliyordum, bu kıpırtılar yüzüme tebessüm olarak yansıyordu.

Ayağa kalkmak için saatler önce çıkardığım pembe panduflarımı aramaya başladım. Biri sağ ayağımın hemen altındaydı, ötekinin nerede olduğundan bi'haberdim. Kolumun altındaki lila renkli kırlenti alıp arkama attım ve eğilerek koltuğun sağ kenarına baktım. Bulur bulmaz panduflarımı ayağıma geçirip kalktım.

Cam sehpanın üzerinde, bilgisayarımın hemen yanında duran mavi kupamı da alarak mutfağa geçtim ve kendime on dakika içerisinde kahve yapıp geri döndüm. Kahveyi soğuması için sehpaya bırakırken bilgisayarı açtım ve ilk işim bloğuma girip yeni yazdığım bir paragrafı paylaşmak oldu. Önüme düşen beğenileri atlayarak önceden gelen soruları okumaya başladım.

"Harika yazıyorsun!"

Hızla cevap verip başka bir tane daha okudum.

"Sana kendimi yakın hissediyorum, cümlelerin bana ilham veriyor."

Büyüyen tebessümümle bunu da yanıtladım ve diğerine geçtim.

"Seni tanımıyorum, merak ettim. Paylaştıkların kendi kitabından mı alıntı?"

Bunu yazan kişiye de olumlu bir yanıt verdim ve açıktan ya da anonimden gelen diğer soruları, övgülerı okuyarak tek tek cevapladım. Yaklaşık dört senedir yazıyordum ve çok az kitleye sahiptim. Çünkü dört kitap yazmış ancak onlardan sadece birini internet üzerinde yayınlamıştım. Diğerlerini insanlarla paylaşmıyordum. Bunun nedeni, takip ettiğim yazarlara gelen eleştirilerdi. Tanınmaktan korkuyordum.

"Çok karamsarsın. Bunun bir nedeni var mı?"

Güldüm ve kahvemden bir yudum alıp cevap yazmaya başladım.

"Karamsar olduğumdan değil, yazmayı sevdiğimden. İnsan bazen en sevdiği şeyi yapabilmek için kendi cehenneminden geçmek zorunda kalabiliyor."

Cevabı gönderip geriye yaslandım, ruhuma düşkündüm. Yazmaya ve yazdıklarıma da öyle. Telefonumun çalmasıyla odadaki sessizlik bölündü, bekletmeden açtım.

"Günaydın."

"Günaydın. Sana gönderdiğim metinleri çevirdin değil mi?"

Hızla doğruldum.

"Ne metinleri?"

"Bir hafta önce attıklarım Alin, son teslim tarihi bugün olan."

Rahat bir nefes verip geriye yaslandım.

Bir Sayfa MucizeWhere stories live. Discover now