Böʟüᴍ 3 (ʀüʏᴀᴍɪ ɢᴇʀçᴇᴋᴍɪ)

190 14 17
                                    

Ne yani rüya mıydı bu? Hayır, saçmalama be ne rüyası kulağıma arapça sözler fısıldadı. Sonra sonra ne oldu sonra göz kapaklarım kapandı ve ben burada uyandım. Çok garip yok aslında garip değil o bir ifrit ve bunlar garip değil. Ya artık kafayı yemek üzereyim. Bu ifrit bana aşık olmuş durumda ve ben onu sinirlendirdim. Sanırım yanlış yaptım ama napiyim onun korkumu hissetmemesi gerekiyordu yoksa beni daha çok korkuturdu.




Bu düşünceleri aklımdan çıkarıp içeriye gittim. Annem içeride yoktu banyoda da yoktu balkonda da yoktu ee neredeydi bu kadın? Anneme seslendim cevap yoktu.
5- 10 dakika evde bekledikten sonra kapı çaldı. Gelen annemdi, şaşırmıştım çünkü annem şaşkınlıkla bana bakıyordu.

Neden şaşırdığını sormadan annemi içeri alıp kapıyı kapattım. İçeride koltukta oturuyorduk annem hala şaşkın şaşkın bakıyordu. Merak edip sordum.

× anne sen nereye gittin ve bana neden öyle bakıyorsun?

- gözlerine lens mi taktın? Neden öyle maviler senin lensin yokki o gözlerin neden öyle?

× anne sen ne diyosun ne gözü ne lensi ne mavisi?

Annem cebinden küçük kırmızı bir ayna çıkartarak bana verdi.

- Al bak

Baktığımda gözlerim masmaviydi cam mavisiydi. O ifritin gözlerinin renginden!
Aynaya biraz daha baktığımda gözlerim kendi rengine döndü. Bunu fark edince hemen arkamı döndüm gözlerimden lens çıkarıyormuş gibi yapıp anneme döndüm.

× A-aa evet anne lens takmıştım unutmuşum arkadaşım hediye etmişti söylemeyi unuttum sana.

- Aryaa- Aryaa bir insan yalan konusunda hiç mi değişmez?!

× anne sen ne diyosun?

- lens olmadığını ikimizde biliyoruz!

× anne sen? Her neyse ya zaten başım ağrıyor sinirlerim çok bozuk sende benim üzerime gelme.

Dedim ve banyoya girip kapıyı kilitledim.
Zaten sinirlerim bozulmuştu bu olanlara bir anlam veremiyordum. Gerçek ile rüya arasında yaşıyordum. Bu olanlardan korkuyordum.

Duş almak için üzerimdekileri çıkardım ve saçlarımı taramaya başladım. Ben saçlarımı tararken arkamdan hızla bişey geçti siyah bir gölgeydi. O an aklıma rüyam geldi. Allah kahretsin. "Annee!!"
Diye bağırmaya başladım Annemden ses gelmeyince bir daha bağırdım. "Anneee!"
Annemden yine ses gelmedi. Hızlıca duşa girip çıkmak istedim. Duşa girdim. Banyo yaparken aklımdan yere bakmak geçti. Bakmak istemiyordum. Ama kendime engel olamayıp yere baktım. Yerde hep kanlar vardı. Kafamda bir sıcaklık hissetim ve kafam kanıyordu. O sırada kolumu sıkan bilekliği kolumda fark ettim. Evet rüyamı tekrar yaşıyordum. Gerçek olarak mı rüya olarak mı bilmiyordum. Gerçek ile rüya arasında yaşıyordum. Bir şeyleri değiştirmem gerekiyordu. Rüyamda bu olaydan sonra kolumu sıkan bilekliği çıkarıp atmıştım ve o ifrit bana "bilekliği neden çıkarıp attın arya beğenmedin mi yoksa!!"
diyerek bağırmıştı.



Kolumdaki bilekliği çıkartmadım kolum kıpkırmızı olmuştu acıyordu. Dayandım ve çıkartmadım bileklikle beraber banyo yaptım. Bu sefer havluyu belime sarmadım. Ve kapıyı açmaya çalışmadım. Rüyamı gerçek mi bilmiyordum ama tekrar o rüyayı yaşamak istemiyordum. Bu yüzden de rüyada yaptıklarımı tekrarlamıyordum. Yoksa Araf sinirlenip bilekliği neden çıkardın diye bağırırdı.
Rüyamda gördüğüm tek farklılık. Rüyamda bilekliği ben bulup takmıştım ve annem evde yoktu. Ama şuan annem en son evdeydi ve bilekliği ben bulmamıştım ve takmamıştım. Koluma baktığımda kolumdaydı.

İmkansız Bir Aşkजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें