17.BÖLÜM• G-AZAP

En başından başla
                                    

Lema bombanın sesine odaklanmaya çalışsa da yüksek sesli müziklerden, insan seslerinden ve dış dünyanın sesinden bir türlü ayırt edemiyordu.

"10 metre kadar ileriden birikmiş bir enerji seziyorum."dedi Deha gözlerini kısarken.

Ardından hepsi enerjilerini kullanırken saniyeler içinde oraya varmışlardı. Kazılmış toprak kendini belli ederken Reha cebinde ki kağıt kalemi çıkardı ve saniyeler içinde bir kürek çizdi. Hemen ardından resme birkaç damla kan damlattığında önlerinde kırmızı renkli bir kürek şekillenmeye, cisimleşmeye başlamıştı.

"Harikasın Riry."dedi Lema ona havada bir öpücük atarken. Üçüzlerinin güçleri onda her seferinde bir hayranlık uyandırıyordu. Reha ona tatlı bir gülümseme verdiğinde Lema da ona gülümsemişti.

Deha küreği eline alırken birkaç kürek darbesi ile toprağı kolayca kazmış ve bombayı açığa çıkarmıştı. Bir yandan da söyleniyordu. "Parti diye geldik burada toprak kazıyorum!"

Bombanın üstünde ki sayaca baktıklarında yalnızca 5 dakika kaldığını gördüler. Ve henüz bunu imha edemedikleri gibi daha yerlerini bile bilmedikleri bombalar vardı. Üçünün de gözleri irileşirken Reha ve Deha bir küfür savurmuştu.

"Ben bombayı imha edebilirim."dedi Lema eğilip bombayı incelerken. "Ama bunun için zaman yok. Diğer bombaları da bulup küçük bir enerji bariyerinin içine almamız lazım."

Lema, Starklar'dan aldığı güçler üzerinde evde biraz pratik yaparken toprak ve bitki kontrolü üzerinde çalışmıştı. O yüzden şimdi bu güçlerini kullanmayı deneyecekti. "Toprak elementini kullanıp hepsinin yerini tek seferde öğreneceğim."

"Kullanmayı öğrendin mi?"dedi Deha şüpheli bir sesle. "Burada kontrolden çıkmanı istemeyiz."

Lema gözlerini kaçırıp başını sallarken mırıldandı. "Az çok öğrendim işte Didy."

"Az çok mu?!" Reha başını iki yana salladı. "Olmaz."

Lema hızla ikisinin elinden tutarken kararlı gözlerle onlara baktı. "Endişelenmeyin. Onlar artık benim de arkadaşlarım. Biliyorsunuz, ben sevdiğim insanları korurum."derken gözleri enerjiyle parlarken dudakları hafifçe kıvrıldı. "Ve bunda başarılı olurum."

İkisi hâlâ kararsız görünürken Lema devam etti. "Tek tek hepsini ararsak elbette bulabiliriz ama geç kalırız. Lütfen bana güvenin."

Reha ve Deha pes ederek onu onaylarken Lema gülümsedi ve onlara hızlıca sarılıp geri çekildi. "Merak etmeyin, bana bir şey olmayacak."

"Yapamayacak gibi hissettiğin an bırak Lema. Hiçbir şey senden önemli değil."dedi Deha net bir sesle.

"Tamam Didy."

Lema ellerini zeminde ki toprağa doğru tutarken gözlerini kapattı ve odağını toplamaya başladı. Topraktan, bombaların yerini ona göstermesini istiyordu. Zihninden bunu düşünsede bu bazen yetersiz kalabiliyordu. Doğa, tereddütü hissediyor ve ona itaat etmeyi reddediyordu. Lema bunu evdeyken anladığında kontrolünün biraz daha geliştiğini farketmişti.

Bu defa toprağa emir verdi ve tam da tahmin ettiği gibi toprak onu dinledi. Lema yerin altını görebilirmiş gibi gözlerinin önüne hepsinin toprakta bulunduğu alanı görebilmişti. Lema kendini zorlarken derin derin nefesler alıp veriyordu.

"Lema, kendini iyi hissetmediğin an bırak!" Reha onu tekrardan uyarırken Lema odağını bozmamak için ona cevap vermedi.

Toprağın, o bombaları içinden kusmasını ve yüzeye çıkmasını sağlarken alnından soğuk terler dökülüyordı. Ardından toprağın üzerindeki o bombaları bir enerji bariyerinin içine aldı ve hepsini yanlarına çekmeye başladı.

KAN BAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin