Okuyabileceğiniz en iyi aile kitabı.
♠️
"Bir Akarcalı olmak ne demektir biliyor musun?"
"Hayır."
"Bir Akarcalı için en önemli şey kandır. Çünkü bizlere göre kopmayan tek bağ, kan bağıdır. Ve biz bu bağa sonuna kadar sah...
Uzun ve güzel bir bölüm oldu. Hadi bakalım yorumlarınızı ve fikirlerinizi merak ediyorum.
Tadını çıkarın. Keyifli okumalar ❤️
♠️
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
"Tanrım, kaderin bile önüne geçeceğim. Affet beni."
♠
️
Lema bornozunun ipini bağlayarak banyodan çıktığında seçtiği elbisenin ne kadar mükemmel olduğunu düşünüyordu. Abileri ve babası bütün gün davetle ilgilendiği için Lema son birkaç saattir yalnızdı. O yüzden birazdan herhangi birinin gelme ihtimali çok yüksekti. Akşam davete gitmeden önce elbiseyi görmelerini hiç istemediği için elbiseyi hızlıca kaldırdı. Ardından her gün yaptığı gibi annesinin şarkılarından birini açtı. Dünya üzerinde daha güzel bir sesin olmadığına emindi Lema.
Makyaj masasına oturduğunda kremlerini ve köpüğünü alarak saçına yedirmeye başladı. Ardından saç bakım yağını sürüp spreyini sıktı. Sanırım o elbisenin üstüne dağınık bir topuz güzel giderdi.
Birkaç saniye sonra kapısı çaldığında Lema tahmininin doğru çıkmasına gülümsedi. "Gel."
Gelenler Reha ve Deha'ydı. Lema'nın bornozla oturduğunu görünce kapıda dikilmeye devam ettiler.
"Müsait değilsen sonra gelebiliriz."
Lema gülmeden edemedi. Onu zaten daha önce baygınken yıkarken çıplak görmüşlerdi. Ayrıca Lema bu ailede çıplaklığın hiç önemsenmediğini farketmişti. Bazı insani ve ahlaki değerler bu aile de yoktu. Ne de olsa hiçbiri tam olarak insan sayılmazdı. Lema evde ne kadar açık giyinirse giyinsin bir şey demiyor ama dışarı çıkarken çok kısa olunca biraz da olsa müdahale ediyorlardı. Sorun kendilerinden değil dışarıdan kaynaklıydı. Lema onu korumaya çalıştıklarının farkındaydı.
"Saçımı taramak ister misiniz?"
İkisinin de gözleri ışıldarken Lema'nın gözüne o kadar masum gelmişlerdi ki engel olamadığı yoğun bir sevgiyle baktı onlara. İkisi de hızla yanına gelirken Lema onlara birer tane tarak uzattı.
"Canını yakarsak söyle Lily. " Reha'nın ona hitap şekliyle Lema anlamayarak baktı ona. Deha da ters ters Reha'ya baktığına göre Reha ağzından kaçırmış olmalıydı.
"Lily mi?"dedi Lema sorar bir şekilde. Reha hafifçe kızaran yanaklarını saçlarıyla gizlemeye çalışırken Lema'ya yalan söyleyemeyeceğinin bilincinde olduğu gibi anlatmaya başlamıştı.
"Küçükken sık sık senin mezarını annemle ziyarete giderdik. Annem o sizin bir parçanız, ayrılamazsınız derdi her zaman. Deha ile kendi aramızda konuşurken bize özel bir ismin olmasını istemiştik. Bu fikri de annem vermişti. Biz de sana Lily demeye başladık."
