"Jungkook iyi gördüm seni"

"İyiyim amca"

Kapı sesi geldiğinde Namjoon yerine geçmeden oraya doğru ilerledi. Karşısında Jimin'i görmeyi hiç beklemiyordu. Jimin'in de Namjoon'u görmeyi beklemediği aşikardı. İkisi de şaşkınca birbirlerine bakarken Jaemi de yanlarına gelmişti...

"Ne işin var burada!? Def ol git oğlumdan uzak-"

"Bayan Kim gelmek gibi bir planım yoktu ama Jungkook'un kimliği ben de kalmış. Aradım, evine gittim ama yoktu. Mecbur-"

"Tamam uzatma. Bana ver ve git hemen"

Jimin çantasından cüzdanını çıkardı. Jaemi'nin sert bakışları umurunda değildi ama Namjoon'un varlığı onu çok geriyordu. Jungkook ile konuşmuş olma ihtimalleri aklından çıkmıyordu. Kimliği annesine vermekten son saniyede vazgeçip merakına yenilmişti.

"Jungkooka vermek istiyorum. Onu görmem lazım."

"Oğlumu göremezsin!!"

Jimin kadını dinlemeyip hızla yanından geçip içeri girmişti. Jaemi arkasından hala söyleniyordu. Namjoon'un içi içini yese de sessiz kalmayı tercih etti. Salonun girişinde onları izledi...

Jungkook Jimin'in gördüğü an ayaklanıp ona hızlıca sarılmıştı. Aklından bir sürü şey geçiyordu. Jimin'in dayanamayıp onunla barışmak istediği fikrinde takılı kalmış yüzüne bir gülümseme yayılmıştı. Jimin Namjoon'un varlığını hissederken Jungkook'a sarılamıyordu bile, kendini geri çekip kimliği Jungkook'a uzattı.

"Bunu unutmuşsun"

"Bunun için mi geldin?"

Jungkook sessizce sorduğu sorudan sonra eline aldığı kimlik kartını bir kenara fırlatmıştı. Jimin etrafa göz atıp bir umut kızını görmeyi beklemişti. Ona merakla bakan insanları es geçmişti.

"Jimin konuşsana sadece kimlik için mi geldin?"

"Evet önemli sonuçta-"

"Ben sandım ki-"

"Sanma Jungkook, hiçbir şey sanma. Bunları konuştuk."

Jimin onun sözünü kesmişti. Ailesinin önünde Jungkook ile tartışmak istemiyordu. Onun gururunu incitmek istemese de kelimeler ağzında hızlıca çıkmıştı. Jungkook dolu gözleriyle bakıyordu sevdiğine.

"Jimin ben yapamıyorum-"

"Gitsem iyi olacak."

Jungkook onun kolundan tutup gözlerinin içine baktı. Namjoon müdahale etmemek için kendini sıkıyordu. Jimin'e zarar vermeyeceğini biliyordu ama kalbini kıracağından emindi.

"Önce sana bir şiir okumama izin ver"

Herkes şaşırmıştı, Jungkook'un kendisi gibi davranmadığını düşünmeye başlamışlardı. Jimin Namjoon ile konuşmadıklarını o an anlamıştı.

"İstemiyorum Jungkook bırak gideyim."

"Sen sana şiir okunmasını sevmezsin haklısın. Sen sana şiir yazılmasını seversin. Haksız mıyım? Ya da sana onun şiir okumasını seversin"

Jimin Jungkook'tan hızlıca uzaklaşıp sessiz kalmıştı. Aile üyeleri anlamaya çalışırken Namjoon araya girmişti.

"Jungkook yeter -"

"Hyung aramızdaki ilişkiye yeterince dahil oldun susar mısın!"

"Jungkook delirdin mi sen? Ne saçmalıyorsun? Biz her şeyi konuştuk ve bitti."

"Namjoon istedi! Sen konuştun ve ben-"

Namjoon Jungkook'un önüne geçip konuşmasını kesmişti. Alfasının Jimin'i koruma isteğini bastıramamıştı. Çünkü bunu kendisi de istiyordu...

LONELY || Nammin JikookWhere stories live. Discover now