Ben O Adam

Durak

Eve gitmek için otobüs durağına geldiğimde ne kadar yorulduğumu farkettim.

Çoktan oturmuş sigaramı çıkarmıştım.Dudaklarımın arasında sigarayla birkaç saniye bekledim.Yorgunluktan beynim durmuştu,sonraki adımı getiremedim.
Aah.çakmağım yok!

Hemen yanımda oturan sarı saçlı,alımlı sayılabilecek bayandan çakmak istemek için fırsat kolladım.Onda vardır değil mi?
Ben bunları düşünürken o telefonda hararetli bir şekilde konuşuyor,cılız sesini normalden fazla yükseltiyordu.
Durakta sadece ikimiz kaldığında,sonsuza kadar sürmediğine şükrettiğim telefon konuşmasını bitirdi.

Kadına döndüm ve sordum : ''Pardon!Varsa eğer çakmağınızı alabilir miyim?''

Güzel olmak için kuaförde saatlerini harcamış birine benzemiyordu,öylesine fönlü hatta belki de kendiliğinden düzdü ince saçları.Birkaç tutamını kulaklarının arkasına attı ve :
''Üzgünüm kullanmıyorum.'
dedi ve nefes alıp dudak büzerek ekledi:
'Bence siz de kullanmamalısınız.'
Bunu söylerken yüzümü inceliyordu,fark etmiştim.

Benim fazla yaşamam sana ne katabilir demek istedim.

"Sigaradan ölmek istemezsiniz herhalde.."

Gülümseyerek,devam etmişti.
Konuşmak mı istiyordu ?

Sırf zaman geçirmek ya da kendimi iyi hissetmek için kadınları kullandığım olmuştu.Ama bir kadının,beni bu şekilde kullanmasına izin vermezdim.Yanımdaki kadının da belli ki birtakım sorunları vardı ve benimle sadece vakit geçirmek istiyordu.Benim yaptığım gibi,o da bir sonraki gün beni istemeyecekti.Bunları sadece dip boyası gelmiş sarı saçlarından anlayabilmiştim..

Benim gözümde o,düz ve en ufak rüzgarda tel tel ayrılan saçlarını savurduğunda dikkat çekebilen,her erkeğin gönlünü rahatlıkla çalabilen bir kadındı.Ama kılık kıyafetinin düzensizliğine ve saçlarına baktığımda bir boşlukta olduğunu düşündüğüm bir kadındı aynı zamanda.Belki de bana öyle gelmişti.

Sadece
'Teşekkür ederim.'
dedim.Konuşmayı sonlandırırken göz göze geldik.Her zamanki gülümsememi suratıma takınıp kalktım ve yürümeye başladım.

Gittiğim yere bir acelem olmadığı için adımlarımı nereye attığımın da bir önemi yoktu.Belki yol Beyoğlu'nun arka sokaklarından birinde ya da poğaça yemek için Karaköy'de bitecekti.Bu vakitte buralar esiyordu,üşüdüm.Bir battaniye ya da bir kadının kolları da iyi gelebilirdi.

Durak epey uzakta kalmıştı,Kadınının hala arkamdan baktığını düşündüm bir an. Şaşırmış olmalıydı.

Peşime takılan yaşlı sokak köpeğini ise umursamadım.Tıpkı durakta çakmak istediğim kadın gibi.

Ben Beyoğlu'na yaklaşmışken telefonum çaldı.Yine gizli numara.Şu benim kim olduğunu bildiğim ama hala gizliden arayan işte !
Yolun nerede biteceği belli olmuştu.
Herkeste bir parça anı bırakıp ölmek için mi yaşıyorum diye sordum kendime.

...

Eve geldiğimde gece biri geçmişti.Her zamanki gibi yeşil koltuğuma uzandım ve kumandayı elime alıp kanal değiştirmeye başladım.Televizyonda her sezon oynayan saçma ve fazla romantik pembe diziler varken bir an aşk bana da vurur mu diye düşünmekten kendimi alamadım.
Saçmalık!

Acıktığımı hissedip mutfağa gittim yiyecek bir şeylerin olup olmadığına bakmaya.Buzdolabını defalarca açıp kapadım,her yere baktım.Beni tek cezbeden geçen geceden kalan biralarla, cebimdeki sigara paketimdi.

Bir şişe bira alıp salona dönerken ,mutfak kapısının önünde o çıktı karşıma.Her gün seni görmekten sıkıldım der gibi baktı gözlerime.Benden sıkılmaya başladığını biliyorum .Hoş,ben de ona karşı tahammülsüzleştim.Ben koltuğuma yayılıp Losing My Religion eşliğinde biramdan ilk yudumu aldığımda hiç beklemediğim bir şekilde gelip kucağıma oturdu.Göz gözeydik.

O an ne kadar da özlediğimi düşündüm.Çıkarsız ve saf bir şekilde birini sevmeyi. Tamam bazı sorunlarımız vardı ama birbirimizi seviyorduk işte..
Belki de bu gece birlikte uyumalıydık.

Biramdan son yudumu aldım ve odama doğru yürüdüm.O da arkamdan geliyordu.

...

★ R.E.M. - Losing My Religion ( https://www.youtube.com/watch?v=xwtdhWltSIg )