Sina

565 38 30
                                    

Yandere bir okuyucu ile Sina:

Diyara gelişiniz kıyametinizden çok kurtuluşunuzdu.

Anneniz siz daha altı yaşındayken sizi alkolik babanızla terk ederek bir adama kaçmıştı.

Güven sorunları ilk o zaman başladı.

Zaman geçti, kendini iyileştirdin. Ama arkadaşların arasındaki en büyük sorun yakıcı kıskançlığındı. Onları birer uzvun olarak görüyor, bir ilah gibi taparak etrafta istiyordun.

Toprak Lordu yalnızca Su Krallığında gözüken bu sadakati gördü ve istedi.

Bir öğretmen olarak ufak tefek iyiliklerle başladı. Arkadaşlarını sana itiyor, bundan hoşnut olan senin en derin sırlarını istiyordu.

Anlatıyordun tabii ki. Kalbinin en kuytu köşelerine sakladığın arzuları ortaya çıkarıyor aitlik hissini deneyimlemek istiyordun.

Körü körüne bağlılıktı başlangıçta.

Diyara geldiniz ve bir şeyler değişti.

Sana ait olmasını istediğin kişi Amon değildi.

Toprak Lordu'nun kuduz köpeği, pis işlerini halleden öldürücü derecede güzel bir kadın.

Sina değil belki ama sen onu ve altın sarısı saçlarını gördüğün anda ona vurulmuştun zaten.

Pisliğin içinde büyüyen bir insan pislikten iğrenmez. Eline geçen ilk fırsatta Amon'u devirmekten hiç çekinmedin.

Bir anda saygı duyulan bir kahramana döndün Hava Krallığında. İşine geldi tabii ki. Halka nazik davranıyor, önemli gördüğün askeri baştan çıkarıyor, Sina'nın ilgisini çekiyor ama uzak duruyordun.

İçinde büyüdüğün o pislik sana her türlü kirli işi öğretmişti. Üstelik tüm bu sırlarını bilen tek kişi de artık yoktu.

Onu izledin, gördün ve anladın.

İstediği şefkatti, verdin.

Anlayıştı, verdin.

Sevgiydi, verdin.

Daha hiç kimse ne olduğunu anlamadan Hava Lordu parmağının etrafına sarılmıştı bile.

Sonay öfkelendi, öfkesine iki katı karşılık verdin.

Savaşmak için bir orduya ihtiyacın yoktu ki senin.

Arın anladı, Daren anladı, Su Krallığına özgü o aşkı.

Karışabilirdi, durdurabilirlerdi ama aşık bir kadının öfkesi ihtiyaçları olan son şeydi.

Hepimiz Gökyüzü Olmak İstedik X ReaderWhere stories live. Discover now