aranızdaki hangi hain kardan adamımın burnunu çaldı?

21 1 0
                                    

---

"soobin, dışarı çıkıp kardan adam yapalım mı? kar çok güzel yağıyor!"

"hasta olup üşütmek mi istiyorsun choi minseo? ayrıca abin olduğumu hatırlatmak isterim."

"ama soobin demek daha eğlenceli!"

"minik bücür!"

minseo'nun sonu gelmez ısrarlarına karşılık, soobin daha fazla dayanamayıp onu kalınca giydirdikten sonra odasına gitti. kendisi de hazırlanınca minik kardeşini çağırmak için salona gitti. fakat mutfaktan gelen tıkırtıları duyunca adımlarını oraya yöneltti. buzdolabından çıkarılmış bir kaç zeytin ve havucu bir sepete koymaya çalışan miniğini izledi bir süre. ardından tatlı bir tonda konuştu: 

"mutfakta ne yapıyorsun yüce prenses minseo?"

minseo, ona döndü ve yan bakışlar eşliğinde:

"hadi ama, aptallaşma! bir kardan adam yapmaktan bahsediyoruz, havuç ve zeytine ihtiyacımız var!"

"bence direk seni kara gömelim!"

"abi, kovalama beni! imdat!"

abisi, kardeşini evde kovalamaya başlayınca araya kaynayan kahkahalarla iki kardeş oldukça eğleniyordu. sonunda soobin minseo'yu ani bir hamleyle yakaladı ve onu gıdıklamaya başladı. nefes alamayan minseo zorlukla konuşarak;

"a-abi yeter ar-tık ah! manyak mısı-"

ve yeniden kahkahalara boğuldu. soobin çok seviyordu onu, hayatının merkezi olan kardeşini.

"hadi, bereni takta çıkalım bir an önce. yoksa yarına kadar beklemek zorunda kalırsın."

iki kardeş berelerini taktı. soobin, miniğinin elini tutarak onu soğuk bir ahenkle dans edercesine olan bahçeye çıkardı. yürümesine bir yandan destek oluyor, bir yandan onunla dalga geçiyordu.

"bücüre bak, daha yürüyemiyor bile."

minseo bu sözler üzerine abisının bacağına sert bir yumruk attı.

"deveye bak, daha küçücük bir kız onu döverken kendini savunamıyor bile."

---

"abii! havucu uzatır mısın?"

"sen almamış mıydın o sepeti?"

"ya abi şaka mısın gerçekten? sana almanı söylemem mi lazım yani. nasıl yapacağız şimdi bunu? of ya!"

minik ve hoşnutsuz mırıltılarla üzgünce yere oturdu minseo. bütün hevesi sönmüştü bir anda resmen. soobin, kardeşinin bu şirin hallerini bir yana bıraktı ve onun yanaklarını baş parmağıyla hafifçe okşayarak söze girdi.

"dur bi bakayım etrafa, artık bir şeyler bulurum belki."

bu sözlerle gözleri ışıldayan minseo heyecanla boynuna atıldı abisinin. onun için bu denli çabalaması onu çok mutlu ediyordu. yanağına minik bir öpücük kondurarak o da aramaya koyuldu. soobin etrafta artık ararken karina'nın evinin önündeki şirin kardan adamı gördü. gerçekten özenli ve güzel yapılmıştı fakat kardeşini yüz üstü asla bırakmazdı. kurbanının yanına etrafı kolaçan ederek yaklaşır misali yaklaştı ona, burnundaki minik havucu aldı ve kaçar misali koşmaya başladı. onun karina'nın yaptığından emindi, bu yüzden çok sorun etmez diye rahattı içi.

"minseo! şu havucu yakala!"

---

"çok güzel oldu abi! delireceğim mutluluktan!"

"benim elim değmese bu kadar güzel olmazdı"

"kes be sen, deve."

"seni gıdıklama vakti gelmiş!"

"aranızdaki hangi hain kardan adamımın burnunu çaldı?"

---

abow




snowman // yeonbinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin