-BAŞLANGIÇ-

42 3 0
                                    

''Tatlım yemek hazır!'' Müjgan Teyzemin sesi kulağımda birkaç kez yankılandı. Mükemmel bir ses tonu olduğu için değil, bana gereğinden fazla şey hatırlattığı içindi sanırım.''Bana şöyle seslenme diye seni kaç kere uyarmam gerekiyor?'' diye tısladım bahçeye inerken.Müjgan Teyzem kıpkırmızı dudaklarını ansızın büzüverdi, bir yandan da bahçedeki kaktüslerle ilgileniyordu. -Aynı anda birden fazla işi yapmak zor olsa gerek- ''Sana böyle seslenmek hoşuma gidiyor.''Ah neyse kiminle uğraşıyordum ki ben. Saçlarımı tıpkı bir tenis topu gibi yuvarlarken, masaya oturuyordum ki aklıma asla unutmamam gereken bir şey geldi: Kızların kutsal görevi, ''Çay Koymak!'' Ne havalı meslek ama (!).Nihayet Müjgan teyzem ''bebeklerim'' diye nitelendirdiği kaktüslerini bırakıp benimle ilgilenmeyi akıl edebilmişti. ''Sana bir okul ayarladım seveceğini umuyorum tatlım.''İşte yine o lanet olası kelimeyi cümlenin bir yerlerine sokuşturuvermişti. ''Ne okulu? Ben biraz daha Çanakkale'nin keyfini çıkarırım diye planlamıştım'' diye ciyakladım birden. Müjgan teyzem hiç istifini bozmadan lafa devam etti. -bu kadar kibar olması beni deli ediyordu-''Tatlım tatil yapmayı sevdiğini biliyorum ama buraya daha iyi bir eğitim alman için geldik. Hem annen de böyle olsun isterdi.'' Çayını yudumlamaya devam etti. Neden bilmiyorum ama o an sanki eylül güneşinin sımsıcak parıltısı gidip, yerini Sibirya soğuğu bir kışa bırakmış gibi hissettim. Sanırım sebebi belliydi. '' anne'' kelimesinin altında benim için tahmin edilebileceğinden daha çok şey yatıyordu. Annem ölmüştü... Ya da artık yoktu başka bir deyişle. Bunu ne zaman hazmedip kendimi alıştırmaya çalışsam teyzemin o ''tatlım'' kelimesi her şeyi alt üst ederdi. Annem de hep böyle derdi çünkü; hiç bıkmadan , sıkılmadan.''Derin yavrum iyi misin sen? '' Bir anda sanki hiçbir şey düşünmüyormuş gibi kocaman salamı ağzıma attım. ''SORON YOK MOJGON TOYZO!'' O anda bir kahkaha patlattı. Ağzımdakini çabucak yutmaya çalışırken bu sefer bende kibar davrandım. Sımsıcak aile ortamını bozamazdım tabi. ''Komikti öyle değil mi?'' yüzüme yapmacık bir gülümseme takındım. Allah aşkına yapmacık olmak ne zor işmiş!''Sana daha çok sevineceğin bir şey daha söyleyeyim o zaman okula yarın başlıyorsun.'' Bir anda yüzümdeki o masum yapmacık gülümsemenin yerini ,tarif edemediğim bir ifade kapladı. Gözlerimi teyzemin bebeklerinde gezdirdim. Şu dünyaya kaktüs olarak gelmek ne kadar da mükemmel olurdu; okul yok, iş yok anca canının sıkıldığını dikenle! '' Gözlerini bebeklerimin üstünden çekip tepki vermeye tenezzül edecek misiniz Derin Hanım?'' Bence dışa vurmasam da içimden gereğinden fazla tepki göstermiştim. ''Ne söylesem de o okula gideceğim değil mi?'' Teyzem heyecanlı sayılabilecek bir tavırla önce gülümsedi sonra kafasını ''evet'' biçiminde salladı ve ardından beklemediğim bir anda yüzümü kolları arasına alıp ''her şey mükemmel olacak, endişelenme''' diye fısıldadı. Bende öyle umuyordum, her şey mükemmel olacaktı daha doğrusu öyle olmalıydı...

AYNASIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin