Etrafta tatlı bir telaş vardı, bende telaşlıydım çünkü hava bozuktu... Her an yağmur yağmaya başlayabilirdi. Girdiğim pastaneden hızlı adımlarla çıktım. Arabama doğru ilerliyordum elimdeki pasta bozulursa yere çöküp ağlayabilirdim.
Arabanın bagajına dikkatlice yerleştirdiğim paketi, adından şoför koltuğa binecektim ki, hızlıca kapıyı kapatıp yaya geçidinin ortasında duran çocuğu tutup kaldırıma çektim neredeyse ölecekti.
İyi olup olmadığını kontrol ettim üstünde deri bir çeket onun altında ise siyah bir gömlek ve buna uygun bol bir pantolon giyiyordu.
Ellerimi durdurup bana "teşekkür etti" çok asil bir duruşu vardı, şaşkınca ona bakarken çocuk konuşmaya başladı:
Çocuk: Durdur ellerini ben
gayet iyiyim!!
Jimin: Ahh! Annen veya baban nerede?
Çocuk: Kayboldum ben!!
Jimin: Bana babanın telefon numarasını ver arayalım olur mu?
Çocuk: Telefon numarasını bilmiyorum!!
Jimin çocuğun dediklerinden sonra ayağa kalktı ne yapacağını bilemedi ilk başta. Ama onu burada bırakmazdı polise götürmeye karar verdi ama çocuk hayır deyip kaçmaya çalıştığında bundan vazgeçti...
Dizinin üstünde eğilip küçük çocuk ile boylarını eşitledi. Ona kendi evine götürmeyi teklif etti. Başka çaresi kalmamıştı...
Küçük çocuk düşündü, ve kabul ettiler.
Oturduğu arka koltukta yol boyunca konuşmadı bir evin önünde durduklarında Jimin ona arabada kalmasını söyleyerek indi. Küçük çocuk arabadan inen genci izledi.
Genç 5 dakikanın ardından tekrar bindi arabaya. Bir saat süren yolculuğun ardından eve gelmişlerdi.
Jimin inip küçük çocuğu da indirdi birlikte eve girdiler.
________&_________
Minik çocuğumuz
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
