kaosun sembolü

13.bölüm

Hala bir kahraman olabilir miyim?" - Konuşuyor

'Hala kahraman olabilir miyim? ' - Düşünceler

"Hala bir kahraman olabilir miyim?" - Tüm Might'ın Kas Formu Konuşuyor

'Birimiz Hepimiz İçin' - Quirk Adı

"Hala bir kahraman olabilir miyim?" - Haberler/TV

POLİS SORGU ODASI/İZUKU POV

Kesilen eli görünce yüzleri tiksintiyle lekelendi, ta ki tanınmanın ardından Aizawa'nın yüz hatları korkuyla süsleninceye kadar.

"Doğru Aizawa, bu Shigaraki'nin değerli varlığı, aynı zamanda Tenko Shimura olarak da bilinir, babasının kesik eli ve dolayısıyla Nana Shimura'nın da kopmuş eli! Ve ben Toshi'ye hiçbir şey yapmazdım, sonuçta hiçbir şey bunu gören insanlar senin sırrın değil mi? Şimdi seni bilmem ama Kötü Adamlar Birliği'ne sahip bir erkek çocuk olsaydım ve en sevdiğim şey merhum babamın kesik elini kesseydim ama onu aşırı bir şekilde geri almak isterdim ön yargı." Aniden istasyonda çınlayan bir patlama herkesin dikkatini dağıttı Aniden kapı boğa boynuzlu altı silahlı bir Nomu tarafından kırıldı ama içinden geçerek Naomasa ve Aizawa'yı yakaladı, planımın hayata geçtiğini görün All Might'a doğru koşmadan önce elimi canavara fırlattım kolumdan cam bir hançer çıkarıp yarasına dayarken.

"Benimle geliyorsun ve dönüşmeyi aklından bile geçirme, vücudun genişleyerek yaranı hançere saplayacak ve bunu şimdi istemeyiz, değil mi?" Bir minibüs çarptığında yanımızdaki duvar patlıyor, sürücü benim güzel Harlequin'imden başkası değil, elimde 1 Numaralı Kahramanla minibüse atlıyorum, öfkeli LOV ile uğraşmak için Profesyonelleri ve Polisi bırakıyorum.

MIDORIYA RESIDENCE/1 SAAT SONRA/BAKUGO POV

Kahretsin! Başım beni öldürüyor, ha! Midoriya Rezidansında kendimi görmek için ellerimi hareket ettiremez hale geldiğimde etrafıma bakıyorum, önümde emniyetli ve cıvatalı çelik bir sandalye oturuyor ve kanayan, altın sarısı saçlı, akıldan çıkmayan mavi gözlü sıska bir adam.

"Ah, uyuyan güzel uyanmış gibi görünüyor, rüyaların nasıldı Kacchan ? HAHAHAHA!!" Çılgın bir kahkaha, uğursuz atmosferi delip geçiyor.

"YUMOA! NE YAPIYORSUN LAN PİÇ?" Palyaço, o kahrolası kendini beğenmiş gülümsemesiyle gözümün önüne geldi, çok küçümseyici!

"Dünyayı değiştirmek üzereyim. Dünya, çok değerli Barış Sembolünü parçalar halinde gördüğünde, oradaki güvenlik, barış ve umut serapı paramparça olacak. All Might çok uzun zamandır kitleleri kandırdı ve bizi Herkes gülümsediğimiz sürece kötü bir şeyin olamayacağına inanır ama bu gerçekleştiğinde, gerçekten bir kahramanın yardımına ihtiyaç duyduklarında orada kimse yoktur. Bizi sahte bir güvenlik duygusuyla kandırdı, hayır kahramanlar ve tuhaflıklar bizi kendi aklımızdan uzaklaştırdı, her zaman kahramanlara güvenmek zorunda kaldık ve kendi ayakları üzerinde durabilme yeteneğimizi kaybettik. Ve birisi bu standartları sorguladığında veya statükoya karşı çıktığında, kötü adam olarak görülüyor ve halkım ve medyam tarafından parçalanıyor. Bakın Ben Kötü Adam Değilim Ben bir sembolüm, Kaosun Sembolüyüm ve yeni bir çağ, bir devrim getirmeye geldim ve bundan sonra ne olursa olsun hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ve eğer ben öl öyle olsun, bir başkası dirilsin ve Shepard bu yeni çağın elleriyle gelecek olan kaçınılmazdır ve inanın bana Kacchan muhteşem ve kanlı olacak, çünkü şimdi yeni bir dünya karşılığında birkaç hayatın anlamı nedir?" Lanet olsun, o aslında deli.

"HEY YA PÇ, BANA BU ŞEKİLDE DEMEYİ BIRAK! SADECE IZUKU'NUN BANA BU ŞEKİLDE SÖYLEMESİNE İZİN VAR!"

"Ah zavallı Kacchan, henüz farkına varmadın mı?"

"Neyi anladın? Palyaço hakkında ne gevezelik ediyorsun?" Gözlerine uzandı ve ortaya çıkarmak için kontakt lenslerini çıkardı, kahretsin.

"Dd-deku?" O zümrüt gözler, bunu nasıl anlayamadım. Hah, farklı görünüyorlar, neredeyse... sıkıcı.

"Kacchan'ı ne şaşırttı? Omurgaya sahip olduğumu beklemiyor muydum? Peki şimdi ne kadar zavallı biriyim, Japonya'nın en çok aranan adamıyım, kendi ailem de dahil olmak üzere binlerce masum insanı öldürüyorum ve güçlü bir tuhaflığa sahibim? Hala bir Deku muyum? şimdi insan mıyım?"

"Şimdi insan derken neyi kastediyorsun?" Gözleri neredeyse çatlayacak gibi görünüyor.

"Bu şu anlama gelir; ben senin dengin miyim, kum torbası değilim, tacizinin hedefi değilim, işe yaramaz bir Deku değilim !" Öfkesi doruğa ulaşmışken bir bıçak kaptı ve sarışın adamı kalçasından bıçakladı; duman teninden süzülürken çığlıkları mide bulandırıcıydı.

"Ah, kapa çeneni All Might!" HER ŞEY OLABİLİR?

"Hmm, sanırım sana ondan bahsetmeyi unuttum, hey Kacchan, bunun onun sivil formu olduğunu söyleyebiliriz, şimdilik Barış Sembolü Toshinori Yagi." All Might'la beni yalnız bırakarak odadan çıkıyor.

"All Might, bu gerçekten sen misin?"

" Beni bağışla genç Bakugo, yarattığım bu karışıklığın dışında kalmanı tercih ederdim. "

"O lanet piç, alınma All Might ama bu sadece senin pisliğin değil."

" Ne demek istiyorsun genç Bakugo? "

"Biz çocukken Izuku'nun hiçbir tuhaflığı yoktu, ona çöp gibi, ikinci sınıf vatandaş gibi davrandım, muhtemelen köpekmiş gibi. Her gün yanına gidip onu döverdim, ona kötü davranırdım, onu yakmak yerine biraz daha fazla döverdim. bayılmanın eşiğine gelecek kadar. 10 yıl boyunca her gün." Suyun yanaklarımdan aşağı aktığını hissettim, bu ne kadar ironik. Yaptığım şeyden pişman olduğum tek sefer, Deku'nun beni öldüreceği seferdir. Görünüşe göre başka biri fark etmiş.

"Ne kadar dokunaklı, belki bunu daha önce fark etseydiniz bu birkaç nesil gecikebilirdi."

"Hiç yaşanmadı mı demek istiyorsun?"

"Sağır mısın sen! Bu her zaman gerçekleşecekti, sadece bir durum meselesiydi, bir başkasının sistem tarafından küçümsenmesi ve serapların ötesini görmesi an meselesiydi. Aslında ben bu kusurları sayısız kez gösterdim. Kaotik Haçlı Seferleri sırasında sevdiği birini kaybeden her kişi, iki kişiden birini suçlayabilir, beni veya sevdiklerini kurtaracak kadar hızlı, yeterince güçlü olmayan kahramanları. Ama ilerlemeye başlamak için yeterince sohbet zamanı " Sonunda odada başka bir varlığın daha olduğunu fark ettim; yüzünde kamera tutan bir kadın, İzuku'nun gülümsemesini yansıtan çarpık ve rahatsız edici bir gülümsemeye sahipti.

"Aksiyon."