38 - Yüzleşme zamanı.

11.1K 771 67
                                    

Arkadaşlar ben geldim!!!

Nasılsınız bakalım?

Merdivenin son basamaklarındayız...

Bol bol yorum bekliyorum sizlerden.

Pamuk eller yıldızlara!

Keyifli okumalar...

Hayatı boyunca hep ketum biri olmuştu Yusuf. Daha doğrusu ailesi dışında herkese. Duygularını sadece onlara yansıtır, sevgisini ailesine ve yakınlarına gösterirdi.

İçinde var olan sevgiyi göstermekten hiç çekinmezdi. Onun bu huyunu ailesi dışında kimse görmezdi, göstermezdi.

Bu yüzdendir ki Nazlıyla konuşmaya başladığında sevgisini ve aşkını saklamak çok zordu. Bir kelimesinden belli ederdi kendini açık ederdi.

Nazlı saf biri değildi, tamam birazcık saftı ama kesinlikle aşkındandı bu durum. O kadar aşıktı ki Yusuf'a, kendi aşkından Yusuf'un hislerini çok geç farketmişti.

Yusuf Nazlının o hallerine şahit oldukça daha çok aşık oluyordu.

Artık onların ilişkisini herkes biliyordu. Evet, bu konuda açık açık sadece Anılla konuşmuş olsalar da, aile bireylerinin hepsi durumun farkındaydı. Yusuf'un anne babası, ablası, kardeşi Hazal. Timur bey ve Ayşe hanım da biliyordu.

Durumdan haberdar olmayan hir tek Anıl vardı. Ona da geçen gün söylemişti Yusuf. Bundan sonrası ne olur bilinmezdi.

Ama bu bilinmezlik bile güzeldi. Çünkü ikisi yanyana, beraberdiler.

" Şurada ineyim ben sevgilim." Nazlının sesiyle ona doğru döndü Yusuf. " Hava soğuk güzelliğim, biraz daha yaklaşayım." Dedi avucundaki elin üstüne dudaklarını bastırdı.

" Abim, evdeydi sabah." Dedi Nazlı. Bir hafta geçmişti son görüştükleri günden bu yana. Ardından Yusuf'un işleri yoğunlaşmış ve sadece telefonla konuşmuşlardı. Anıl bu süreç içerisinde suskunluğunu koruyordu.

Tabi Nazlı bir yere gitmek istediğinde ' ben bırakırım' diye atılmasını saymazsak. Nazlı kızlarla görüşmek istediğinde, lojmana gittiğinde, derse gittiğinde yani denk geldiği her an kardeşine arabayla bırakabileceğini söylüyordu.

Nazlı Yusuf'un işlerinin yoğunluğu yüzünden sevgilisini göremiyordu. Abisinin teklifini bir kabul etse, ikincisinde reddediyordu.

" Yavrum hava buz gibi." Dedi Yusuf kaşlarını çatarak. Yavaşca sağa çekti. " Kalın üstümdekiler sevgilim. Üşümüyorum, hem şurada yirmi adımlık mesafe." Dedi Nazlı. Elini uzatıp Yusuf'un pürüzsüz yanağını okşadı.

Uzanıp yanağına öpücük kondurdu Nazlı. Nazlının çekilmesine izin vermeden kolunu beline attı Yusuf Nazlının.

Dudağına kondurduğu masum öpücüğün sonu ateşli hal almaya başladıklarında ikisi de geri çekildi nefes nefese. Bu işin sonu iyiye gitmeye bilirdi çünkü.

" Hadi git güzelim." Nazlı başını salladı ve arabadan zor da olsa indi. Birkaç adım atıp başını kaldırdığında ise bir an donup kaldı.

" Abi?" Nazlı şok içerisinde duvara yaslı duran abisine baktı. Anıl kaşlarını çatarak arabaya bakarken, Nazlı iyice telaşlanmaya ve korkmaya başladı.

" Hadi güzelim eve git ve beni bekle." Dedi Anıl sonunda gözlerini Nazlıya çevirerek. Yusuf arabadan indi ve Nazlının iki adım yanında yerini aldı.

Sonra ağır ağır Yusuf'a çevirdi gözlerini. " Bizim Yusufla ufak bir görüşmemiz var." Diyerek devam etti sözlerine.

" Abi önce bir konuşsak?" Anıl biricik kardeşini birinin yanında görmeye tahammül edemiyordu. Küçük kardeşi büyümüştü. Hele ki yanındaki adam ise kardeşim dediği çocukluk arkadaşıydı.

Yusuf Abi ( YARI TEXTING )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin