Saklambaç (BxB)

Yaramaz

sorma sorma

hiç bir kimse anlamaz beni senin gibi

hiç bir kimse inanmaz bana senin gibi

hiç bir kimse karışmaz kana senin gibi

Poyraz gözleri parlayarak onu izlerken arkadaşları da gülümseyerek ve biraz da imrenerek ikisine bakıyordu. Görkem'e kalsa gece boyu Poyraz'a şarkı söylemek isterdi; ama sahne alan bir insan için belirli normaller vardı ve adam istemese de gözlerini sevgilisinden uzaklaştırıp kalabalığa çevirdi.

İlk şarkı yoğun tempoda alkışlarla biterken seyirciye yönelik olarak "Teşekkürler çok iyiydiniz. Devam edelim o zaman" dedi Görkem ve diğer şarkı için gitar soloyla başlayan Koray'a döndürdü bakışlarını. Oğlan performansıyla alkış alırken Görkem de ikinci şarkılarını söylemeye başladı, gözleri sık sık en özel misafirinin üzerine kaysa da durumu iyi idare ediyordu.

Esin ise Buse'ye takılmadan edemiyordu "Sen beğenmedin ama kızlar seninkine baya ilgili, iyi de çalıyor çocuk"

"Poyrazcım sana Allah sabır versin zaten kardeşim, acını paylaşıyorum"

"Sorma sorma" dedi Poyraz. Bardağındaki churcill, sıkıntılarını bastıran bir içecek değildi ama kafasına dikti yine de.

"Kıskançlıktan sodayla sarhoş olmayı deniyo adam ya" diye güldü Buse.

Poyraz da ona bulaşmaya karar verdi.
"Eeee Koray konusunda yorum yapmadın Busecim"

"Tamam yapayım, beğenmedim diyemem tatlı çocuk. Hadi içimde kalmış ergen yanıma hitap ederek sahnedeki hali de artı puan aldı diyelim ama o kadar. Daha yeni aldatıldım arkadaşlar. Flörte hazır değilim"

"Kıyamam kuzum ya" dedi Esin.

Poyraz anlayışla gülümsedi arkadaşına "Çok ara verme sen yine de"

"Poyriyi bile iyimser yapan aşk ne büyüksün" diye iç çekti Buse.

Poyraz odağını Görkem'den almakta zorlansa da telefonuna düşen cevapsız aramaların farkındaydı ve aramalar müdahale etmesi gerektiğini belirten bir sayıya ulaşmıştı.

"Kızlar bi görüşme yapmam lazım hemen geliyorum" dedi arkadaşlarına ve mekanın hemen önüne çıkıp müzik sesinden uzaklaştı.

15 dakikalık yoğun çabasıyla telefonda görüştüğü Feride Hanım'ı gördüğü rüyanın ölümü konusunda bir işaret olmayacağına dair sakinleştirip içeri girdiğinde masalarındaki tanımadığı birinin durduğunu fark etti.

Hızla oraya adımladığında arkadaşlarının yakınına gereksiz samimiyetle yaklaşan sarhoş olduğunu tahmin ettiği adama seslendi.

"Ne oluyo burda,sen kimsin?"

" Masaya davet ettiler geldik kardeşim" dedi adam gevşekçe

" Ne daveti be manyak" diye bağırdı Buse sinirle

Esin kendisinden daha sarhoş kızı tutmaya çalışırken Poyraz'a yönelik konuştu. " Tanışmak için geldi, olumsuz cevabını aldı gidiyordu, değil mi?"

" Yok güzelim burda durmaya karar verdim" Gözüyle Buse'yi işaret etti " Böylelerini uslandırmayı severim ben"

" Yürü git hadi başını derde sokma" dedi Poyraz öfkeyle

" Sen mi derde sokacaksın bakışımı sarı? Yanlış adama bulaşırsın söyleyeyim. Kızlar çağırdı diyorum şimdi seni görünce r yaptılar."

Buse küfür ederek adamın üzerine yürürken adam da onu omuzundan itmişti bir anda. Bu Poyraz için son damla oldu, sorunların konuşararak çözülmesine inanan biri olarak konuşmanın çare olmayacağı zamanları da rahatlıkla sezerdi.

Aralarına girip yakasından sıkıca kavradığı adamın suratına kafasını geçirdi Poyraz. Burnundan süzülen kanı eliyle silmeye çalışan adam Poyraz'a doğru bir hamle yapsa da aldığı karşılık sağ gözüne yediği yumruk oldu bu kez.

Poyraz gelecek bir hamleye karşı hazır beklerken, üzerine doğru bu zibidinin arkadaşı olduklarını tahmin ettiği iki kişinin koştuğunu fark etti. Sayı üstünlükleri yüzünden biraz hırpalanacaktı ama halledeceğine inanıyordu.

Ama beklemediği bir şey oldu. Etrafları iyice kalabalıklaştığından ne zaman geldiklerini fark etmediği güvenlikler tarafından kollarından tutulan sarışın sinirle söylenip debelenmeye başladı birden. Karşı taraf ise Poyraz'ın serbest olmamasına güvenerek tehditler savurmaya başlamıştı. Mekanın bütün güvenlik personeli yanlarına gelmişti resmen.

Burnundan akan kan yüzüne bulaşmış adam ve arkadaşları birkaç kişi tarafından dışarı götürülürken adam yanındakilere kendisini yalnız bıraktıkları için küfürler ediyordu. Poyraz da sırıtarak izliyordu onun bu halini.

Diğer güvenlik ise Esin ve Buse'ye dönüp "size dışarı kadar eşlik edelim lütfen" diyerek kibarca kovarken müzik kesildi ve mekanda bir sessizlik oldu. "5 dakika ara veriyoruz kusura bakmayın" diyen Görkem hızla sahneden inip Poyrazın yanına geldiğinde endişeli gözlerle ona bakıyordu.

" İyi misin ne oldu?"

" Kızları rahatsız etti gerekeni yaptım. Diğer arkadaşlar yetişemedi malesef onlarla tanışamadık" dedi Poyraz sırıtarak

Görkem de rahatlayıp gülmeden edemedi.

" Güvenlikler de sana gerekeni yapıyo galiba"

" Aynen" diye göz kırptı Poyraz adamların arasındayken.

Görkem güvenliğe döndü "Beyefendi ve arkadaşları benim misafirim."

" Görkem Bey böyle bir fiziksel müdahale durumunda malesef dışarı almak zorundayım kurallar böyle" dedi adam sıkıntıyla

Göz devirdi Görkem " iyi, kulise davet edin o zaman misafirlerimi"

"Peki efendim"dedi adam

Görkem Poyrazın kulağına eğildi." Şimdi git ve bekle beni kuliste, çok yaramazsın hoşuma gitti"

Gülümseyerek başını salladı Poyraz. " Tabi Görkem Bey" Kızlar önde Poyraz arkada mekandan çıkarlarken daha doğrusu çıkarılırlarken herkesin gözleri onların üzerindeydi.

" Ne bakıyolarsa" diye söylendi Buse. Sonra Poyraz'a baktı. "Poyri burasının boktan bi yer olduğunu biliyodum ya ben, hiç şaşırmadım biliyo musun. Görkem sahneden nasıl indi ama senin için adam olay ya. Burda çıkmayı nasıl kabul etti acaba çok para da vermez bunlar..."

Güvenlikleri fark edince mahcup oldu kız " Pardon sizin de işyeriniz tabi ama" diye gülümsedi kibarca. Bu sırada müzik tekrar başlamış Görkem hareketli bir şarkıya geçmişti aklı sevdiği adamda kalırken.

Busenin pot kırma sürecini sonlandırması için Esin "Hadi Buse" diyerek arkadaşını dürttü. Bir süre yürüdükten sonra aşina oldukları kulisin kapısı açıldı ve içeri buyur edildiler Görkem'in talebine uygun olarak.

" Bir ihtiyacınız olduğunda zile basabilir siniz. Minibar da emrinizde iyi geceler efendim" dedi görevli çıkarken.

Adamlar kapıyı kapatıp giderlerken üçü de birbirlerine bakarak gülmeye başladılar.