Komşuluk

1.9K 119 5
                                    

Ofisin balkonunda sigara içerken sağından gelen çakmak sesine doğru döndü. Yan balkonda Görkemi görmek artık onu şaşırtmıyordu. Görkemi her yerde görebilirdi çünkü. Birkaç haftada bundan iyice emin olmuştu Poyraz.

Gökçe ofisinin kapısından girdiğinden beri bu adamla kaderleri bağlanmış gibiydi. Gökçe'nin bir sonraki  seansını düşününce içini bir huzursuzluk kapladı. Hem öğrendiklerinden hoşlanmıyordu hem de iki yüzlü hissediyordu kendini kadının karşısında. Utanarak kabul etse de kıskanmıştı bile bazı anlatılanları.

Gri kapşonlu bir eşofman üstü giymiş adam, etkileyici bakışları, sakalsız temiz yüzü, şekilli saçlarıyla en doğal haliyle bile sizi yanlış bir şeyler yapmaya davet ediyordu.Poyraz ise yanlışa bu kadar hevesle koştuğunu hatırlamıyordu daha önce.

Sigarasını tutuşu bile seksi olması için çalışılmış gibiydi. Kumral adamın uzun parmaklarını izledi. Bir müzik aleti çalıyor muydu acaba?

Görkem ise elinde sigarasıyla balkon demirine kollarını dayamış etrafı izliyordu. Poyrazın aklından geçen düşünceleri tahmin bile edemezdi o an.

Poyraz sanki böyle yapsa farkedilmeyecekmiş gibi nefesini tutmuştu. Tabii ki sessizlik sizi görünmez yapmazdı.

Kısa ve düzgün kesilmiş sarı saçları, uzun boyu, geniş omuzları ve Görkeminki gibi güzel mavileriyle görünmezlik bu hayatta Poyraz'dan çok uzaktı hatta.

Sigarasından bir nefes alıp havaya karıştırdı dumanlarını Görkem ve Poyraza dönerek gülümsedi.

"Merhaba"

"Merhaba Görkem"

Psikolog Bey  resmen heyecandan elini kolunu nereye koyacağını bilemiyordu, bunun utancıyla dudaklarını ısırdı. Ee şimdi ne diyecekti?

Burada öyle durup mavilerin büyüsünden çıkmak için doğaüstü bir güç tarafından kurtarılmayı mı bekliyordu örneğin? Kendini toparladı, ardından da  en güçlü silahı olan iletişim becerilerini kullanmaya karar verdi daha fazla rezil olmamak için.

Görkem ise özgüveninde hiçbir eksilme olmadan doğrudan Poyraz'ın gözlerine bakıyor ve yüzünü inceliyordu. Cesurdu adam, aşırı ilginin üzerinde bıraktığı etki de olabilirdi bu tabi. Yine istediğini alabilecek miydi sonunda?

Poyraz aklına ilk gelen cümleyle sessizliği dağıttı.

"Hayırlı olsun ofisiniz. Cumartesi gelemedim kusura bakmayın"

"Evet erken çıkmışsın Canan söyledi"

"Öyle oldu kalmak isterdim ama başka işlerim de vardı"

Hiçbir işi yoktu.

Görkem onun gerginliğini hissedip yatıştırmak istercesine konuşmaya devam etti.

"Çiçek için teşekkürler bu arada, orkide koleksiyonuma ekledim bile. Uğur abiye kalsa çoktan ölürdü malesef. Ben himayeme aldım. Emin ellerde yani" dedi gülümseyerek

"Aaa sen mi bakıyosun çiçeklere" sesi fazla heyecanlı çıkmıştı. Poyraz bunu farkedince kızardığını hissetti.

Görkem "Evet annem hastanedeyken çiçekleri bana emanetti" dedi buruk bir gülümseme yüzüne yerleşirken.

Kaşları çatılan Poyraz tedirgince sordu "Hastane derken, iyi mi şimdi?"

"İyi iyi, yıllar önceden bahsediyorum zaten. Bir memesini aldırdı kitle yüzünden. Şimdi gayet sağlıklı kontrollerini de ihmal etmiyor tabi. "

"Çok sevindim" diye yanıtladı Poyraz onu rahatlamış bir gülümsemeyle.

"Hastaneden döndüğünde orkidelerini sağlıklı görünce o kadar mutluydu ki. O günden sonra orkide sever oldum ben de."

"Sevdiklerime hep orkide alırım ve bana hediye edildiğinde  mutlu olurum. Yani bilmeden de olsa mutlu ettin beni"

Sonra farkındalıkla güldü "Seni görünce hayat hikayemi anlatasım geliyor nedense Poyraz"

"Seans ücretimi ödersen seve seve dinlerim hayat hikayeni ve sorunları da dedi" sarışın içtenlikle gülümseyerek.

Bu ikinci diye düşündü Görkem. Gerçek seni görüyorum işte gülüşünde.

"Üzgünüm o kadar uzun bir terapi çok pahalıya patlar ve ben yeterince ünlü değilim" diye şakalaşmayı sürdürdü Görkem üzülmüş gibi yaparak.

"Ünlüsün bence "

"Dinlememişsin bizi hiç. Popüler kültürden uzak biri olarak sen bizi tanıyana kadar ünlü sayılmayız bence"

"Dinledim. Yani radyoda çaldı." (Spotify geçmişini göremezdi ya)

"Araba kullanmıyordun herhalde" dedi Görkem şakayla karışık

"Evet evdeydim"

"Gergin misindir hep?"

"Öyle mi duruyorum" dedi Poyraz kaşlarını kaldırarak, cevap açıktı aslında bunu sorarken bile gergindi.

"Trafikte demek istemiştim, sakinleşmek için klasik müzik dinliyormuşsun ya"

"Sizinle ilgili detayları hatırlar sonra tanışma yıldönümüzü bile hatırlamaz" Gökçenin sözleri yankılandı beyninde, tatsız gerçekleri hatırlatan sesi susturup o anda kalmaya çalıştı.

"Yani danışanlarım bilmezse iyi olur ama trafikle baş edemiyorum"

"Benden sır çıkmaz" dedi Görkem göz kırparak. Poyrazın kalbinde hızlanmaya sebep olduğunu biliyor muydu acaba?

"Ne yazık ki benden de çıkamıyor bir sır.Bir de senden dinlemek isterdim her şeyi" diye düşündü adam.

"Ben malesef içeri girmek zorundayım" Poyraz'ın gözlerinin içine bakarak konuşuyordu yine. Farklı tonlardaki iki mavinin birbirine girişi, iki denizin birleşimi gibiydi bakışmaları.

"Güzel sohbetti ama Uğur abinin fikirlerini dinlemek zorundayım şimdi" dedi dudaklarını büken Görkem.

"Sevimli bir çocuk gibi, kızdığında ise içinden bir canavar çıkar"

Sözler yine Gökçe'nindi.Günlerdir kafasının içinde yaşıyordu sanki kız. Kalbinden Görkem'i atması için komutlar verip duruyordu bulunduğu yerden.

"Ben de işe dönmeliyim zaten, görüşürüz"

İçeri giren adamın arkasından bir süre çaresizce baktı Poyraz.

Saklambaç (BxB)Where stories live. Discover now