12. Bölüm - Vals ve Suikast-

Start from the beginning
                                    

Addie Ruth'a soruyu sorduğu anda kadının yüz ifadesinin değiştiğini gördü ama hemen toparladı ve gülümsedi. "Her genç kadının olacağı gibi heyecanlı," dedi ve ardından dayanamayarak ekledi. "Biraz fazla heyecanlı gerçi."

Jason onun dediklerini dalgın bir şekilde başını sallayarak karşılık verdi. Jenina'nın kendisinden hoşlandığını biliyordu. O da aynı şekilde hissetse sorunları ne kadar çabuk çözülürdü. Henry'nin kendisine uzattığı bardağı alarak kocaman bir yudum aldı. İçki midesine doğru ateşten bir yol izlerken ileriki yıllarında alkolün en yakın dostu olmamasını umuyordu.

Addie Ruth elini karnına götürerek altın yaldızlı koltuğa oturdu. "Kalabalıkta birkaç insan baloya katılan metresin hakkında konuşuyorlardı."

Henry içkisini neredeyse burnundan çıkaracaktı. Şaşkınlıkla Jason'a baktı. "Demek metresini de baloya çağırdın. Tanrım tam bir serserisin."

Jason derin bir nefes aldı. "O sadece unvanı Addie Ruth," dedi tamamen adamı görmezden gelerek. Elindeki viskiye bakarken düşünceliydi. "Aslına bakarsan beklediğim gibi biri değildi. Senin dediğin gibi buraya istemeden gönderilmiş. Onu özgür bırakmamı istedi."

Addie Ruth merakla sordu. "Peki sen bunu kabul etmedin mi?"

Jason konuşmadan önce sıvı cesaretinden bir yudum daha aldı. "Evlilik olup destek sözü alamadan onu göndererek Jai kralını kızdıramam."

Henry yanına gelerek elini arkadaşının omzuna koydu. "Dostum işin zor. Senin yerinde olmak istemezdim."

"Henry," dedi sert bir sesle karısı. "Buraya ona deste olmak için geldik. Bunu unutmasan iyi edersin."

Henry başını salladı ve bardağını kenara bıraktı. "Sanırım baloya gitmek için hazırız. Haydi Jason bu işi bir an önce bitirelim."

Jason arkadaşına hak vermeden edemedi. Gecenin bir an önce bitmesini istiyorsa onu bekletmeden başlatmalıydı.

"Sanırım artık nişanlandığımı duyurmanın vakti geldi," dedi arkadaşlarına gülümseyerek. Bunun mutlu bir gülümseme olarak görünmesini isterdi ama daha çok hüzünlü görünmüştü. Kapıdan çıkarken arkasından bakışan arkadaşları sessizce anlaşarak bunu ona söylememe kararı aldı.

*****

Çilekli pastalar harika görünüyordu; tabi onları yiyebilecek sakin bir mideye sahip olsaydım daha harika olabilirdi. Finley uzun zamandır görünmüyordu. Çok değil on dakika önce Jason ve Jenina balo salonuna girmişlerdi. Onların yanına nasıl gideceğimi düşünürken durmadan etrafında gezinen insanları izliyor ve kimseyi tanımadığım için ona yaklaşan her insan gerginlikten kusma aşamasına gelmeme neden oluyordu.

Bir metres nişan balosunda ne kadar durmalıydı ya da ne yapmalıydı bilmiyordum. Adamın hayatını kurtarmaya çalışırken farklı algılanacağımı da biliyordum ama umurumda değildi. Sadece beni koruyabilecek tek yer olan buradan doğru zamanda uzaklaşmak istiyordum ve hiç kimsenin ölmesine müsaade edemedim. Kralın ölmesi dikkatleri benim üzerime çekerdi.

Bunun olmasını istemiyordum. 

Tam gitmek üzere arkamı döneceğim an hizmetçinin getirdiği tepsiye gözlerim takıldı. Onu masaya bıraktığı an iç çekip ağzım sulanırken "Çikolata," dedim. Benimle aynı anda biri daha kelimeyi söylemişti. Hızla yanıma baktığımda benim boylarımda olan güzel bir kadınla karşılaştım.

İkimiz birbirimize baktık ve o kadar gergin olmama rağmen onunla beraber güldüm.

"Çikolataları seviyor olmalısınız," dedi kadın uzanıp tepsiden bir parça çikolata alırken. Ağzına attığında gözlerini kapatıp yemeğe başladı. Gözlerim bir an için Jason'a kaydı. Sadece bir çikolata arası verecektim. O sırada ne olabilirdi ki? Hemen bir tane alıp ağzıma attım. Çikolatayı yerken inlememe engel olamadım. Sanki buradaki yemekler daha lezzetliydi.

Kral'ın Karısı +18Where stories live. Discover now