30) Sarmaşık İzleri ⚖️ (Final 1. Kısım)

135 20 2
                                    

Keyifli okumalar dilerim ♡

••••••••••

Savcı Leyla Hükümveren...

Polis Memuru Serhat Özdemir...

İki isime, iki ayrı dosya oluşturulmuştu. Hareketlerinden şüphelendiği için Serhat'a ve Savcı Leyla'ya dair dosyaları Elif Görkem vermişti, Dilek'e. Ama bu kadar detaylı değildi. Çeşitli konuşma kayıtları, fotoğraflar, banka hesaplarında oluşan yüklü miktarda para hareketleri...

Bir numara tarafından aranıyorlar, kısa bir süre konuşuyorlardı. Görüşmeden sonra kapatılan numaraların her birisi de farklı isimlere kayıtlı, sahte kimlikle alınmış numaralardı. En kötü olansa konuşma kayıtlarında Dilek'in şehit edildiği günün sabahı gerçekleşmiş konuşma kayıtlarının da olmasıydı. Kâğıdın bir köşesine el yazısı ile not düşülmüştü. Dilek, sürekli arama kayıtlarını takip ediyor olmalıydı ki, günler sonra gerçekleşen görüşmenin detaylarını çıkarttıktan sonra kâğıda not almıştı. Aramanın gerçekleştiği saatlere baktı. Savcı Leyla'nın telefon görüşmesi, Elif Görkem ile toplantı yapmadan kısa bir süre öncesinde gerçekleşmişti. Serhat'ın ki ise Savcı Leyla'dan sonra yarım saat arayla iki defa gerçekleşmişti.

Dilek'i öldürmeyi planlamışlar, Elif Görkem'i oyalamak için de sürekli bir sorun çıkarmışlardı...

Elif Görkem, hızla telefonu alıp emniyetteki bir görevliyi aradı. O gün sorgunun yapıldığı odaya birisi girmişti. Ama olay gününden sonra bunlarla ilgilenemediği için odaya kimin girdiğini bilmiyordu. Telefonu bekletilmeden açıldığında o gün konuştuğu polise telefonu vermelerini emretmiş, emri birkaç dakika içinde yerine getirilmişti.

"Birkaç gün önce sorgu odasına kimin girdiğini bulmanı istemiştim, bulabildin mi ?"

"Buldum, Başkomiserim. Serhat, girmiş sorgu odasına. Siz emniyete gelmeyince haber veremedim."

Gözlerini sıkıca kapattı. Dişlerini sıkarken, "Hemen olay gününe dair kamera kayıtlarını bana gönder" dedi ve kapattı telefonu.

Birkaç dakika içerisinde telefonuna gelen kaydı açtı. Başta sorgudan çıkıyorlar, silahlarını ve telefonlarını teslim alıyorlardı. O sırada Serhat'ın telefonu çalınca biraz uzaklaşıyor ve geri dönüyordu. Daha sonra Tuğba'yı oradan uzaklaştırıp etrafta kimsenin olmadığı bir andan faydalanarak sorgu odasına giriyordu. Tam tamına 5 dakika sorgu odasında yalnız kalıyorlar ve daha sonra odadan çıkıyordu, Serhat.

Yumruklarını sıkarken, "Nasıl böyle bir tuzağa düştüm ? Nasıl en başından bu yana gözümün önünde tuttuğum adamı bir anda gözden kaçırabildim ?" dedi. Rakibini küçümseme gafletinde bulunmanın bedelini ağır ödemişti.

İçerdeki kameralar da sorguya ara verildiği için kapatıldığından ne konuştuklarını bilmiyordu. Sanığın haklarını korumak için içeriye konulan kameraların da icabına bakmış olmalıydı. Ama asıl mesele hepsini kısa bir sürede böylesine detaylı planlayamayacak olmalarıydı. Ya yakınlarında sandığından daha fazla köstebek vardı ya da uzun zamandır hırsının kurbanı olup körleşmişti...

•••••

Hayatının en zor gününü listeleyecek olsa bugün hiç şüphesiz o listenin başlarında yer alırdı. Kardeşim dediği kadına tuzak kuran, kundaktaki bebeğine bile acımayan hainlerle göz göze gelecek ama hiçbir şey yapmayacaktı. Bir yanında prangalarını kırmak üzere olan öfkesi serbest kalmak için hiç susmadan konuşuyordu. Çek silahını art arda bas tetiğe. İnfazsa infaz ! Onlar kardeşine de kundaktaki bebeğine de acımadılar, sen neden insan haklarından yararlanıp yargılanmalarına izin veresin ki ? Onların ölümü ancak vatanı temizlemek olur, diyordu zapt olmaz öfkesi. Diğer yanı ise Mehmet Rauf'un sadık öğrencisiydi. Senin işin cezalarını kesmek değil. Bunca yılın emeğini anlık bir öfkeye kurban edemezsin. Silah arkadaşına, kardeşine, sevdiğin adama bir söz verdin. Sakin olmalı ve hepsini hayatını adadığın doğrular çerçevesinde bitirmelisin, diyordu.

SARMAŞIK İZLERİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin