Davete Hazırlık

12 5 0
                                    

 

“Neden ben de gelemiyorum?” Minta, arabanın ahşap zeminini delmek istercesine topuklarını birkaç kere yere vurdu.

“Çocuklardan hiçbirisi bu gösteriye katılmayacak da ondan,” dedi Opampe, artık Minta’nın sızlanmalarından usanmış bir sesle.

“Ama ben…” diye başlayan Minta, yaşlı şifacının keskin bakışı karşısında surat asıp susmak zorunda kaldı.

“Ama sen de bir çocuksun,” dedi Opampe.

“Ama ben hiç Kraliçe görmedim.” Minta, yardım isteğiyle artık Uli’ye bakıyordu. “Diyecektim.”

“Ben de bu yaşıma gelene kadar sadece bir kere gördüm,” diye homurdanan Opampe, ahşap bir kutuya çeşitli boyaları diziyordu.

Minta’nın bakışlarını üzerinde hisseden Uli telaşla “Hiç bana bakma. Hapishaneye her gün Kraliçe gelmiyor,” diyerek iki elini havaya kaldırdı. “Ben de daha beş gün önce gördüm.”

“Bir Kraliçe görmek için altmış yaşıma kadar bekleyemem.” 

“Elli sekiz yaşındayım küçük hanım,” dedi Opampe, kızı uyarırcasına.

“Geçen hafta Kraliçe tanışmak istediğinde neden bizimle gelmedin?” Uli, cevabı bildiğinden eğlenerek küçük kıza bakıyordu.

Minta kederle içini çekti. “Mgeri’ye veda etmem gerekiyordu.”

“Yine etsen iyi olur,” dedi Opampe kutunun kapağını kapatarak.

Minta ile Uli aynı anda “Neden?” diye sordular.

“Neden Büyük Ev’e at sokamıyormuşuz? Kaplanlar giriyor ama.”

“İşte bir mızmız daha geldi,” diye mırıldandı Opampe bezginlikle.

Dina’dan önce arabaya giren Tena’nın bol pantolonu belinden sonra bileklerinde birleşen farklı renklerde üç parça kumaştan oluşuyordu. Altın rengi saçları boyasızken bile güzel olan yüzünü örgülerle çevrelemeye hazır bir şekilde açıktaydı. 

“Adı gibi büyük bir ev olsa da gösterinin yapılacağı salon atlar için uygun değil. Bu gece, diğer kızlarla acil durumlar için hazırladığınız dans gösterisini yapacaksınız. Hareketleri tekrar etmediniz mi?”

Tena "Ettik," dedi öfkeli bir sesle.

Kız kardeşinin ardından arabaya girdiğinde şifacı ailesiyle karşılaşan Dina’nın yüzü gülümsemeyle aydınlandı. “Opampe, ben de seni arıyordum.”

“Boyaları Hezya’ya götürün.” Opampe Reis'in eşine dönmeden önce kutuyu Uli’nin eline tutuşturdu.

Arabadan kibar olmayan bir şekilde kovulduklarını anlayan Uli, Minta’ya hadi dercesine başıyla kapıyı işaret etti. 

Opampe kızlar çıkmadan önce “Birazdan geleceğimi söyle,” diye arkalarından seslendi.

Dina kız kardeşinin saçlarını yapabilmek için Tena’yı az önce Uli’nin kalktığı tabureye oturttu. Kapının kapanmasını bekledikten sonra usulca mırıldandı. “Livan senin de Büyük Ev’e gelmeni istiyor, Opampe. Malzeme çantanla birlikte.”

“Reis yaralanma olacağından mı korkuyor?” diye sordu Opampe. “Şehre geldiğimizden beri Tena’nın bileğini burkması gibi ufak tefek kazalar haricinde kötü bir durumla karşılaşmadık.”

“Tedbirli olmakta fayda var,” diyen Dina içini çekti.

“Ya sen?” Tena saçları ablasının ellerindeyken başını çevirmekte zorlanıyordu. Bu yüzden küçük aynada Dina ile göz göze gelmeye çalıştı.

KIZIL (Berweuli II. Kitap)Where stories live. Discover now