"Baba..." Sesim biraz titrek çıktığında sustum, bir anlığına.

"Teşekkür ederim. Her zaman dönebileceğimi biliyorum ama Reha bana çok iyi davranıyor, baba. Evet, biz de çok kısa zamandır tanışıyoruz. Yine de aramızda uyumdan fazlası var, gibi." Bunları derken biraz utanmış olsam da babamın yüzünde mutlu bir ifade belirdi. Rahatlamış duruyordu.

Bana doğru bir adım atım beni kollarına çekti. Sıkıca sarıldığında, bende babama sıkıca sarıldım. Başımı yavaşça omzuna yasladım.

"Her zaman yanındayız, oğlum." Gözlerimi yumduğumda bir iki damla yaşın yanaklarımdan aktığını hissettim ama aldırmadım. Serter babamın yüksek sesine kadar öylece durduk.

"Sertuğ! Çocuğu ağlatmışsın!" Gözlerimi açtığımda kapının eşiğinde durmuş ve ellerini beline koymuş kaşları çatık Serter babamı gördüm. Onun bu görüntüsüne hafifçe gülerken Sertuğ babamla ayrıldık. Sertuğ babam, durumu açıklamak için tıpış tıpış Serter babamın yanına giderken endişeli bakışlarla içeri dalan Reha'yı gördüm.

Geniş adımlarla bana yaklaştığında bir eliyle hafifçe çenemi tuttu. Endişeyle bana bakmayı sürdürüyordu. "Somay, neden ağladın?.."

Ellerimle yanaklarımı sildim. "Önemli bir şey değil, endişe etmene gerek yok. Babamla biraz duygusallaştık, sadece."

Sanki dakikalardır nefesini tutuyormuş gibi nefesini verdi. Çeneme koyduğu eli gözümün altına kaydı. Baş parmağıyla gözümün altını yumuşakça sildi. Diğer elini de yüzüme getirip o elini de diğer göz altım için kullandı.

Yüzüme dikkatle baktıktan sonra usulca gülümsedi. "Hiçbir şey seni ağlatmasın istiyorum, Somay. Sıradan bir duygusallaşma bile olsa gözlerinden yaş gelmesine dayanabilecek gibi değilim."

Gözlerine bakarak hafifçe gülümsedim. Her hareketi ve sözüyle kalbimi ısıtmayı başarıyordu, bu adam.

Sertuğ babamın öksürük sesiyle Reha yavaşça bir adım uzaklaştı, benden. Fakat bu sefer ben ondan uzaklaşmak istemiyordum. Tereddüt etsem de elimi uzatarak eline dokundum. Elini tutmak istiyordum.

Benim aksime hiçbir tereddüt etmeden elini açtı ve elimi tuttu. Parmaklarımızın birbirine dolandığını hissettiğimde göz ucuyla birleşmiş ellerimize baktım. Henüz her şey bizim için çok yeniydi, yine de hiçbir şey yabancı hissettirmiyordu.

Babalarımın arkasından salona döndük. Yan yana oturduğumuzda ellerimiz hala birleşikti.

Babalarımın Reha'yı ailesi, işi, önceki eşleşmeleri hakkında sorguya çekmelerinin ardından konu benim çocukluk anılarıma geldi.

Tabi, bu konuyu açan kişi Sertuğ babam değildi. Serter babam çocukken yaptığım tuhaf tuhaf hareketlerden bahsederken göz ucuyla Reha'ya baktım. Çok huzurlu duruyordu, benim çocukluk anılarımı dinlemekten hiç sıkılmışa benzemiyordu.

Sonunda Serter babam yemeklerin soğuduğunu hatırlayarak hepimizi apar topar kaldırıp masaya oturttu.

Sertuğ babama oturmasını söylese bile, Sertuğ babam da onun hemen arkasından yardıma gitti. Serter babamın yorulmasını istemiyordu.

Göz ucuyla Reha'ya baktığımda masada hafifçe yana dönmüş ve masaya dirseğini koymuş bir şekilde beni izlediğini gördüm. Bana baktığını görmemle göz ucuyla bakma olayından vazgeçerek ondan tarafa döndüm.

Masaya aynı Reha'nın yaptığı gibi dirseğimi dayadım. Elime yaslandım. Onu taklit ediyor olmama usulca güldü. Ama sesini çıkarmadı. Dikkatle bana bakmaya devam etti, ben de ona...

Babalarım gelene kadar sessizce birbirimizi izledik. Belki de ilişkimizde böyle de olabilirdik. Birlikte paylaştıkları sessizlikte huzur bulan iki insan.

Babalarım geldiğinde ikimiz de masaya doğru dönsek de Reha'nın yanımda olmasının benim üzerimde yarattığı farklı bir his vardı.

Yemek boyunca Serter babam tabağıma bir şeyler dolduruyor, kısa bir an bile yemediğimi fark ettiğinde ağzıma yemek uzatıyor, bir yandan da sürekli olarak Reha'ya bir şeyler soruyordu. Yemek sonunda benim bile ilk defa duyduğum birçok şey öğrenmişti. Keza bende öğrenmiş olmuştum.

Sertuğ babam ise yalnızca ara sıra sohbete dahil oluyor, göz göze geldiğimizde bana samimi bir şekilde gülümsüyor, çoğu zaman ise Serter babama yapışık bir şekilde oturmakla yetiniyordu.

Her şeye rağmen ikisi de Reha'ya karşı iyimser duruyordu. Bunun benim için ne kadar önemli olduğunu bilmiyorlardı, Reha da bilmiyordu. Ama ailem benim her şeyimdi. Reha ile tanışmış olmaları beni mutlu ediyordu.

Yalnızca onların Reha'yı sevmesini değil, Reha'nın da onları sevmesini istiyordum. Serter babamın biraz da olsa ölmüş olan doğurgan babasının yerini doldurmasını...


Bir sonraki bölüm görüşürüz! Çok öpüyoruuum >3<

Kara Olay(Gay)+18Donde viven las historias. Descúbrelo ahora