9.Bölüm: Rana

191 58 20
                                    

"Kapıyı üzerlerine kilitleyelim, güzel bir yer var biraz sarhoş olup, birlikte uyumak hiç de kötü olmaz. Sen de yeni bir kitaba başlarsın, eşine ceza vermek istiyorsan ben sana yardımcı olurum." Avukatını aradı; "Boşanmak istiyorum, işlemleri başlatır mısın?"

Dedi ve kapıyı kilitleyip, yedi yıldızlı otele gittiler.

The Best' in yazar tanıtımı için ekiple birlikte Hollanda'da olacağını bilen kadın ve adam birlikte sabahlamışlardı. Uyandığında mutfağa gitti ve evli sevgilisi için yemek hazırladı. Onu uyandırdı; "Yasak aşkım kahvaltı hazır."

Adam siyah boxerıyla içeri girdi. Kadına sarılıp boynundan öptü, hızlıca bir şeyler atıştırarak, işe yetişmek için takım elbisesini giyip, kıravatını bağlayarak evden çıkmak için kapıya yöneldi, kapının kilitli olduğunu görünce, sevgilisine döndü, kadın pembe iç çamaşırının üzerine eflatun bir gecelik geçirmişti. Kapıyı birkaç kez zorladı ama o da başarız oldu.

"Nasıl olabilir, kendi kendine kilitlenmiş, bozulmuş sanırım." Dedi.

Adam; "Geç kalıyorum, lanet olsun!" Diye söylendi.

Pencereye yöneldi; "Buradan atlıyorum."

"Bekle, şu kırılan eşyaları poşetleyeyim, ben çıkamam oradan."

Adam durdu, kırmızı kıravatını boynuna taktı;" Bekliyorum." Dedi

Kadın kırılan vazo parçalarını ve bazı süs eşyalarını siyah poşete koyup, adamın eline tutuşturdu.

Olaylar hızlandı, filmi neredeyse soluksuz izliyorlardı. Herkes sonunu merakla bekliyordu. Çok güzel bir gece geçiren ev sahibi, adamın poşetle pencereden atladığı görüntüler dışında ki her şeyi sildi, silmediği tek görüntüyü polise verdi. Adamı hırsız olarak suçladı, her ne kadar adam bunları yapmamış olsa da, görüntüler böyle demiyordu. Kadınla birlikteliklerinin olduğunu inandıramadı, kadında evliliğini sürdürebilmek için adamı yalandı ve adamın eve girdiğini, elinde poşetle çıkacakken, kapıyı kilitlediğini, kendisine tecavüz etmeye çalıştığını ve boğuşma yaşadıklarını, çığlık atmaya başlayınca, panikleyip, camdan elinde ki poşetle atladığını söyledi.

Çöpe atılan vazonun, müzayede ile alındığı ve değerinin bir milyon $ olduğu ortaya çıktı, adam her iki suçtanda tutuklandı. Rüya gibi bir gece kabusa dönüşmüştü. Kadın adamı tanımadığını söylese de kocasını ikna edemedi. Ondan boşanmasını istedi. Kadının hiçbir talebi olmadı. Olamazdı da. Ortada bir suç vardı ve buna dolaylı yoldan da olsa ortak olmuştu. Sayısız yalan söylemişti. İfadeler bunları destekler delil niteliğindeydi. Valizlerini toplayıp evden giderken, birlikte olduğu adamın karısı aldattığı eski eşiyle kol kola sarmaş dolaş eve girdi.

Kadın yanında ki adamı öptü; "Sen de en az kocam kadar aptalmışsın, böylesine eğlenceli bir adamı nasıl kocamla aldatabildiğine şaşıyorum ama biliyor musun, iyi ki de yapmışsın, sana teşekkür borcum var." Dedi.

Kadın ağlayarak yanlarından geçip gitti ve kapı arkasından kapandı. Adamla kadın kutlama yapmak için şampanyayı açıp, aldıkları yudumdan sonra öpüşmeye başladı. Kamera uzaklaştığında masanın üzerinde kadının kitapları görünüyordu, çift haneli baskı sayılarına ulaşmış kitapları... Ve ekran karardı.

Leylifer; "Harikaydı!" diye bağırdı. Sevgilisi ve arkadaşı da çok beğendi. 
Filmde adamın suçu yoktu, kadın onu suçlamıştı. Arsen, film neredeyse yaşadıklarımı özetlemiş, diye dimağından geçirdi.
Leylifer ışıkları açtı; " Kaç saat geçmiş, farkına bile varamadık geçen zamanın." Dedi. Arkadaşına; "Nane limon iyi geldi mi?" diye sordu.
"Çok iyi geldi hem de, bizim bölümde olmalıydın, şifa dağıtırdın."
"Çok sevindim, biraz olsun düzelme var, iyisin iyi."
Esnedi, elini ağzına götürdü. Ağzı açıkken konuştu; "Geç olmadı mı?" Derin bir nefes verdi."Uykusu gelen sadece ben miyim? Hadi gençler yarın ders var. En azından benimki. Öğleden sonra ama olsun yine de bir yerlere bayılıp düşmeden önce yatmalıyım."
Arsen; " Siz içeride yatın, ben şuraya kıvrılıp uyurum." Dedi.
"Hayır öyle olmaz,  en azından çekyatı açalım. Odan çok soğuk olmasa biz burada kalırdık."
"Biliyorum, teşekkür ederim, lütfen rahatınıza bakın. Benim için sorun değil.Televizyon izlerken çoğu zaman burada uyuyorum, yadırgamam hiç."
Doğu ile birlikte divanı çekip, açtılar.
Leylifer berjerin üstünde ki çantasını alıp odaya gitti. Sevgilisi de peşinden girdi. Genç kadın üzerinde ne varsa çıkardı. En az teni kadar pembe kemerli sabahlığı giydi.
"Yeni aldım." Dedi. Kendi etrafında döndü.
"Üzerinde çok kalacağını sanmıyorum."
Leylifer ses çıkmasın diye iki eliyle ağzını kapattı ve güldü. Kollarını uzattı;
"Buraya gel. Beni seviyor musun?"
"Her ayrıntını seviyorum."
Işıklar söndü. Baza adeta bağırıyor, gıcırdamaları içeriye kadar geliyordu. 
Arsen kafasını yastığa koydu.  Beyninin içindekinden  başka hiçbir sesi işitmiyordu. Diğer tarafa döndü, sonra diğer tarafa. Yatak kendisine düşmandı. Kalktı bağdaş kurup oturdu...

İçimdeki SuçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin