Sihirin Laneti

Saraydaki ilk ölüm

Selam ben Lily.17 yaşındayım. Normal prensesler gibiydim ta ki o güne kadar...

Ben küçükken annem bir seri katil tarafından öldürülmüş. Ama kimse kimin yaptığı araştırmaya çalışmamış, hatta bunu düşünmemiş bile . Ben ise koskoca sarayda tek başıma dolaşıyorum. Arada sırada korumam ile konuşur can sıkıntısı gidermeye çalışırım fakat bu hiçbir işe yaramaz . Babam zaten kral olduğu için çok işi var , önemli olmadığı sürece benimle görüşmez bile. Bunun gibi günün birinde gene sarayda dolaşıyordum ve bir çığlık sesi duydum. Bu ses mutfaktaki adını bile bilmediğim kadına aitti. Koşarak yanına gittim ve ne olduğunu anlamaya çalıştım . Daha da yakınına gitmeye çalıştığımda ise korumam kenara çekilmem için eliyle geriye çekti . Kadının bıçaklanmış olduğu ve çok kan kaybettiği belliydi , ama kim ? Neden böyle birşey yapıyordu ? Acaba hâlâ sarayda mıydı ?

-Prenses lütfen buradan ayrılın ! Sizin kan midenizi bulandırmasın .

Cidden kanın midemi bulandıracağını mı düşünüyor ahhaha çok komik.Neyse dediğini yapayım zaten yukarıda işim vardı . Ama cidden kadına kim bunu yapmıştı ?

*

O kadının ölmesinin üzerinden 4 gün geçti , ve inanır mısınız ? Kimse o kadının cimayeti hakkına hiçbirşey merak etmedi . Ben dışında.

Bir insanın ölmesi neden bu kadar hoşlarına gidiyor anlamıyorum cidden çok saçma.

-Prenses ! Ne düşünüyorsunuz acaba bu kadar derin olan ?

-Aa şey geçen ölen çalışan vardı ya. Sence onu kim öldürmüştür?

-Aslında kim olduğunu biliyorum ama size söylemem yasak.

-İyi de neden ?

-Korkmayın diye.

-Ben neyden korkayım ki . Kaç yaşıma gelmişim, reşit olmama son 1 yıl kalış yani. Cidden söyle lütfen.

-Üzgünüm prenses yapamam Kralın emri böyle.

-Annemin katili yaptı değil mi ?

Biraz düşündü. Sanırım bunu nereden bildiğimi sorguluyordu kaşları çatılmıştı çünkü.

-Sen annenin katilinin kim olduğunu biliyor musun ?

-Tam olarak hayır, ama bir seri katilin yaptığını biliyorum.

-Sana kim söyledi?

-Ee şey...

-Yoksa babanla benim konuşmamı mı dinledin sen ?!

-Çok sesli konuşuyordunuz ne yapayım.

-Sen onun da katilini biliyorsun o zaman.

-Hayır, bilsem niye sora-

-Sessiz ol . Bir ses duydum.

Bu sesi bende duymuştum. Pencereden geldiğini düşündüğüm için oraya doğru yürüdüm ve bir süliet geçti, çığlık attım.

-ahhh! O da neydi?

-Ne gördün ki ?

-Uzun boylu bir adamdı ve elinde bir bıçak vardı.

-Dikkatli olun prenses. Arkama geçin !

Dediğini yaptım ve arkasına geçtim. Fakat korkudan titriyordum ve aniden bir ok fırladı ve...

"Ahhh! P-Prenses kaçın buradan!"

O vurulmuştu, hemde tam boynundan.
Koşarak odadan çıktım ve taht odasına doğru koşmaya çalıştım ama erkeğim çok uzun olduğu için ayağıma takılıyordu ve onu yırttım.Daha hızlı koşarken birden kafama sert bir şey çarptı ve yere düştüm bilincimi kaybediyordum...

-Bölüm sonu-

~Ahahaha dayanamadın ilk bölümü yayınladım hemenn~