12. BÖLÜM - İHANETTEN GERİ KALAN

Start from the beginning
                                    

Emir'in akan gözyaşları, açık yaralarıma akıp yakıyordu. Boynunu saçlarıma gömüp kokusunu tek oksijen kaynağı oymuş gibi içine çekiyordu. Beni özlemişti ha? Beni gerçekten özlemişti...

Bana sarıldığı anda buz gibi olan bedenini ateş basmıştı. Ve hissettiğim kalp atışı, yarıştaydı adeta.

Varlıklarımızı çalkalayan bu hasret gidermesinin ardından bana yettiği kadar ihtiyacımı aldıktan hemen sonra, hala kuvvetli olan kolları arasından sıvışıp kendimi geriye attım.

Kendini birden boşlukta bulan Emir, afallayarak bana baktı ve tekrar sarılmaya yeltendi. Kaşlarımı çatıp elimle ona durmasını işaret ettim.

Yumuşamış yüz hatları yok olup asabi tavrı yer buldu kendine sefil hale gelmiş yüzünde. Başını bir kere sola yatırıp ne olduğunu anlamaya çalıştı.

Yutkunup kendimi bir adım geriye attım. Yüzü çok korkutucu bakıyordu. Ona tam şuan da gerçekleri anlatmak büyük riskti. Bana neler yaapcağını bilmiyordum tam da benim onun hayatını büyür risk alarak ölüme teslim ettiğim gibi.

-Yaklaşma, dedim tek hamlede.

Öfkeli halinden taviz vermeden dudağının kenarıyla güldü ve bana bir adım attı.

- Yaklaşacağım, dedi hem sert hem de zor çıkıyordu sesi.

Daha ayağa yeni yeni kalkmışken onu soktuğum duruma bak.

- Yaklaşmak istemezsin.

Ne kadar emin konuşmaya çalışsam da içim kan ağlıyordu. Ve her an yorgunluktan yere çöküp bayılana kadar ağlayabilirdim.

- Yaklaşmak istiyorum, bir kaşını havaya sabitlemişti.

- Yaklaşmak istemeyeceksin.

-Ne zaman?

-Şu ağzımdan çıkan tek bir cümleyi duyduktan sonra.

Gözlerini istemeden kapattı, huzursuzlanmıştı.

- Emir -diye seslendim, açmadı gözlerini- Emir -diye üsteledim- Bana bak, uzun zamandır bakmıyorsun.

Ağlamaklı gözlerini araladı. Yüz hatları, kalıba koyulmuş gibi asabi tavrından taviz vermiyordu ama.

-Bu uzun zaman içinde gözlerin... - deyip soluklandı. Gördüğü şeyi kendine yediremiyordu- Gözlerin, yabancılaşmış.

Solgun ciğerlerimle derin bir nefes alıp verdim. Nefesimin çıkarttığı acı verici tınıya dayanamayan Emir, üzerine çullanıp beni yeniden kolları arasına aldı.

- Gözlerinde ki yabancı bana seni unutturacak kadar yeterli değil, diye fısıldadı kulağıma.

Bu sefer sarılmasına karşılık vermedim. Bunu fark etmiş ve rahatsız olmuştu. Benim itmeme gerek kalmadan kendisi indirmişti kollarını ve bir adım geriye gidip, niye böyle davranıyor olduğumun tespitlerini gözlemenin peşine düştü.

KAN KADER (+18)Where stories live. Discover now