Ölüm Bizi Ayırana Kadar

25 3 17
                                    


-Yelena!

-Nat!

-Yelena çok kanaman var! Kalkabiliyor musun?

-İyiyim. Sadece küçük bir sıyr-

Yelena beline baktığında fark etmişti küçük bir sıyrık olmadığını. Çok kan kaybetmişti. Kurtulması zordu.

-Clint, Yelena'ya bakabilir misin?

-Aman Tanrım! Yelena? Bana birileri yardım etsin!

-Herkes iyi mi? Yelena!

-Soldier.

-Sana küçük bir sıyrık olmadığını söylemiştim.

-Yapacak bir şey yok. Sadece hayat benden öldürdüğüm masum insanların intikamını alıyor.

Araya Natasha girmişti:
-Yelena lütfen öyle deme. Biz çok güçlüyüz. Sen çok güçlüsün. Önünde güzel bir hayat var.

Clint elindekileri fırlatarak bağırmaya başladı:
-Lanet olsun!

-Bir sorun mu var?

-Bunların hiçbiri işe yaramaz. Ayrıca hijyenik bir ortama ihtiyaç var. Bura hiç uygun değil.

-Hey Nat, küçükken kurduğumuz hayalleri benim yerime de gerçekleştir olur mu?

-Yelena hayır!

-Şimdi biraz Bucky ile konuşmak istiyorum. Soldier.

-Yelena.

-Bizi ne yıkanmış beyinler, ne de ölü bedenler ayırabilir Soldier. Bizim ruhumuz birbirine kenetli. Ne ben seni unutacağım, ne de sen beni. Kalbimizin en derinliklerinde bile olsa birbirimizi sevmeyi hiç bırakmayacağız. Seni seviyorum Soldier.

Bucky'nin kafasında geçmişe dair şeyler canlanmaya başlamıştı. Hatırlıyordu. Yelena'yı hatırlıyordu:

-Hiçbir şey seni sevmeme, birbirimizi sevmemize engel olamaz Widow. Seni seviyorum.

Yelena Bucky'e sarıldı, gülümseyerek son sözlerini söyledi:

-Hatırlayacağını biliyordum Soldier.
.
.
.
Yelena'nın yasını tutuyordu herkes. Ölümünün üstünden 2 gün geçmişti. Scarlet Witch, Strange ve ekibi hala yoktu. Ekip bitik durumdaydı. Daha en baştan bir kayıpları olmuştu.
.
.

Bucky'nin aklında yine parça parça anılar vardı. Onu hatırlaması için ölüm mü gerekiyordu? Neden herkesi kaybediyordu? Sevdiği herkesten ayırıyordu hayat onu. Öldürdüğü masumların acısını çekiyordu. Hayat intikamını alıyordu. Yine bir anı canlanmıştı gözünün önünde:

                       Flashback

-Öğrendiler Soldier. Bizim için geliyorlar. Ayıracaklar bizi.

-Bizi hiçbir şey ayıramaz Widow.

-Ayırmaz. Yine buluruz birbirimizi. Bizi ne yıkanmış beyinler, ne de ölü bedenler ayırabilir Soldier. Bizim ruhumuz birbirine kenetli. Ne ben seni unutacağım, ne de sen beni. Kalbimizin en derinliklerinde bile olsa birbirimizi sevmeyi hiç bırakmayacağız. Seni seviyorum Soldier.

-Hiçbir şey seni sevmeme, birbirimizi sevmemize engel olamaz Widow. Seni seviyorum.

-Поднимите руки, отделитесь друг от друга!  (Ellerinizi kaldırın, ayrılın birbirinizden!)

-Soldier!

-Unutma! Seni seviyorum!
            ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

                         Flashback
-Вдова, ты отправишься на миссию вместе с Зимним Солдатом. (Widow, Winter Soldier ile bir göreve çıkacaksın.)

-Это честь для меня. (Bu benim için bir onur.)
                ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

                            Flashback
-Biliyorum bu çok yanlış ama Soldier, ben seni seviyorum.

-Beynimizin bir daha yıkanmasını istemiyorum Widow.

-Umrumda değil Soldier. Ben Natalia gibi kaçmam.
             ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bucky sürekli bir şeyler hatırlıyordu. Yelena'ya dedikleri için çok pişmandı. Şimdiyse onu kaybetmişti.
.
.

-Çok üzgünüm Nat.
-Sevdiğim herkesi kaybediyorum Steve. Ne zaman bu kadar kayıp yeter desem bir kayıp daha oluyor. O benim kardeşim Steve.

Natasha bir yandan Yelena ile olan fotoğraflarına bakıyordu.

Natasha bir yandan Yelena ile olan fotoğraflarına bakıyordu

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

Bu fotoğrafı Red Room'da çekmişlerdi. Birbirlerinin yanında her zaman mutlu olmayı başarıyorlardı.

Bu fotoğrafı uzun süre sonra ilk defa bir araya geldiklerinde çekmişlerdi

Deze afbeelding leeft onze inhoudsrichtlijnen niet na. Verwijder de afbeelding of upload een andere om verder te gaan met publiceren.

Bu fotoğrafı uzun süre sonra ilk defa bir araya geldiklerinde çekmişlerdi.

-Onu çok özledim Steve. Red Room'da en acı çektiğimiz zamanlarda söz vermiştik birbirimize. Asla ayrılmayacağımıza dair. Ama ben onu terk ettim Steve. Yeminimizi bozdum. "Ölüm bizi ayırana kadar". Ölüm bizi ayırmadan ben ondan ayrıldım. Ve şimdi... Gerçekten de ölüm bizi ayırdı.

Natasha'nın gözlerinden yaşlar süzülmeye başlamıştı.
-Üzgünüm Natasha.
Natasha kendini Steve'in kollarına bıraktı ve fotoğraflara bakmaya devam etti.
.
.

-Clint?
-Efendim?
-Onu daha önce tanıyor muydun? Yani beni ve seni öldürmeye çalışmadan önce.
-Evet.
-Nereden?
-Konuşmak istemiyorum Kate. O iyi biriydi.



Evett bu bölüm de bu kadardı. Duygusal şeyler olsun istedim biraz. Acısız olmaz çünkü :d Bölümü oylarsanız çok sevinirimm. Umarım beğenmişsinizdir. Bu arada üstteki videoyu da izleyin çok iyi.(video youtube dan)

Avengers:Özgürlük Savaşı Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu