" Hayır. Herkes odasındadır ya da kimse yoktur. "

" Anladım. Teşekkürler. " dedim ve kapıyı tekrar kitledim. İçim rahatlamıştı. Daha fazla uykuma dayanamadım ve kendimi yatağa attım.

**

Burnuma gelen çikolata kokusu ile gözlerimi araladım.

Arda yeni duş almıştı saçları tam kurumamıştı ve dudağı patlamıştı. Parmağımı dudağının üstünde gezdirdim. Belime kollarını sarmış başını göğsüme yaslamıştı. Onu sarsmayacak şekilde yatakta doğruldum. Ellerinde eklemlerinin üstü de hafif yaraydı.

Dudağına doğru eğildim ve yarısını emmeye başladım. Gözlerini hafif araladı.

" Günaydın kelebek"

" Günaydın. Dün neredeydin?"

" Ah sorular!"

" Arda! Dudağın ve elin! Arda dün kiminle kavga ettin!"

" Tamam sakin ol. Erenle."

" Onunla işin bitmişti Arda! "

" Onu mu koruyorsun!"

" Saçmalamaya devam et! Dudağına bak ya! Ben seni böyle görmek zorunda değilim! Dün telefonunu neden almadın yanına. "

" Unutmuşum aklıma buraya gelince geldi."

"Demek bende orada aklına gelmemiştim merak etseydin telefonunu arardın! "

" Mina tabiki düşündüm. "

Hızlıca yerimden doğruldum. Banyoya girdim. Umrunda değildim! O sadece kendi egosunu ve gururunu düşünmüştü. Dün gece nasıl korktuğumdan haberi yoktu. Ve Eren'in suçu yoktu bu işte!

Tekrar onun yüzünü morarttığına eminim! Önyargılı davranmıştı! Neden dövdü onu? Onu düşündüğüm için değil ama yapılan yanlışa boyun eğemiyordum. Kızarmış gözlerimle banyodan çıktım ve çantamı alıp odayı terk ettim.

Dün telefonunu aramadı bile! Belki de ben Arda'yı rahatsız ediyorum. Onu hep arayan benim! Artık aramayacağım. Arda arkamdan geliyordu.

" Mina! Çocuk gibi kaçacak mısın?"

" Ben kimseden kaçmıyorum!" Yürümeye devam ettim. Kolumu yakaladı.

" Hey! Saçmaladın!"

" Hep saçmalarım zaten! Arda seni rahatsız ediyorsam söylemen yeterliydi anladın mı! "

" Ben öyle bir şey demedim! Etmiyorsun! Nereden çıkarıyorsun? "

" Kolumu bırak. Eve gitmek istiyorum! Telefonunu bile aramadın. Ben seni aramadıkça telefona bakmıyorsun bile!"

" Bırakmıyorum! Bakıyorum telefonuma ama dün çok sinirliydim! Abine sor o anlatsın istersen!"

" Kolumu bırak hep birilerinden bir şeyler duyarım zaten ben."

" Böyle yapma"

" Arda beni rahat bırak. Yorgunum tamam mı hemde çok! Direnecek gücüm yok. Sadece eve gitmek istiyorum"

" Tamam. Git" dedi pes ederek. Arkamı döndüm ve güçsüz göz yaşlarımı tüm yorgunluğumla serbest bıraktım. Kara bulutlar geliyordu. Taksiyi çevirdim.

Arda içeri girdi. Umrunda değildim. Dün çaresizliğimden Esma'yı bile aramıştım! Aleyna da aramamıştı beni. O da Berk ile uğraşıyordu.

Bahadır bana geri dönmemişti belli ki o da yorgundu. Aras beni aramamıştı bile! Taksiyi durdurdum eve az kala. Yağmur yağıyordu ve belki ıslanmak rahatlatırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 10, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

EZIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin