1.Bölüm: On Aralık, Gece

2.4K 128 184
                                    

 
Buraya okumaya başladığınız tarih ve saati not edebilirsiniz, İyi okumalar...

Saat 23.00 sularıydı, odanın kapısı açıktı, kasvetli ama derli topluydu. Duvarda ki saatten tik tak sesleri geliyordu. Takvim sayfaları koparılmış ama ağaçtan dökülen yapraklar gibi rastgele yere atılmıştı. Henüz koparılmayan tarih, 8 Aralık 2023 Cuma gününü gösteriyordu ama bugün Pazardı.

Her şey olması gereken yerdeydi, Arsen'in zihninde dönüp dolaşan kafasına baskı yapan, dışarı çıkmak için kafatasını yarmaya çalışan düşünceleri dışında, her şey. Bu düşünceler kendisinin değil gibiydi, belki de kendisi oraya ait değildi. Neyi düşündüğünü öğrenmek, sorulduğu takdirde her ne kadar anlaşılması zor biri de olsa kolaylıkla cevap bulabilirdi.

Odanın her yeri sanki yüksek bir tepeye sis çökmüşçesine duman altındaydı.

İçine gömülmekten korktuğundan olsa gerek, koltuğun ucunda oturuyordu. Sağ eli dizinin üstündeydi ve elinde sigarası vardı, kaçıncı olduğu sayılabilirdi, küller tabaktan dışarı taşmıştı. Sol dirseğini dizine dayamış, başını üstüne koymuştu. Elini çekseler başı düşebilirdi. Kafasını kaldırıp sol tarafına baktı. Karanlığın içinde beliren bir silüet kendisine doğru yaklaşıyordu. Hemen öncesinde aklından ölümü geçirdiği ve dilediği düşünülünce, bunun Azrail olduğunu söylemek yanlış olmazdı.

Dumanların arasında yürüyerek yanına doğru gelen karaltının, arkadaşı olduğunu anlaması çok sürmedi.

Doğu çaprazında durdu.Kendinden emin bir şekilde, gülerek:

"Şaşırmış ve ölümü bekliyor gibi bir haldesin ama ben geldim." dedi.

Arsen için hiç komik olmayan bu söylem, onu kızdırmamıştı çünkü o bu duyguların hiçbirini hissedemiyordu. Duyumsadığı tek şey ıstıraptı. Kalbini parça parça eden olaylar sonucunda yüreğine kıymık gibi batan bir acı.

"Hoşgeldin, beklemiyordum, ölümü düşünüyordum. Sandım ki bu kadar yoğun bir şekilde düşünür ve dilersem gerçekleşir. Belki sen gelmemiş olsaydın Azrail gelirdi, kim bilir."

"Sen iyi misin Arsen, kaç kez aradım seni bilmiyorum. Dış kapıyı da açık unutmuşun. Seni merak ettiğim için geldim, günlerdir dışarı çıkmıyormuşsun, kimseyle görüşmemişsin, iki gün önce Leylifer ile üniversitenin bahçesinde karşılaşmışsınız, selam vermek için duraksadığını görmemiş ve bir kaç kez seslenmesine rağmen duymamışsın, arkandan baka kalmış. "

Doğu'nun anlattıklarının Arsen için önemi yoktu. Zaten dinlememişti. Bunu farketmiş olmalı ki tekrar aynı şeyleri söyledi ve yine dinlenmediğini anlayınca, elini Arsen'in omzuna attı, yavaşça sıktı. Kendisine dokunulduğunu hissedince Doğu'nun yüzüne baktı. Sonra gözlerini kıstı ve dumanlı odada gezdirdi. Bu esnada Doğu, kendisini dinlemeye başladığını düşünerek;

"Anlattıklarımı dinlemedin bile, iyi misin,diye sordum ama sorduğumla kaldım, neler olduğunu anlatır mısın lütfen? Senin için iyiden iyiye meraklanmaya başladım."

"Anlayabiliyorum, dinledim.İyi misin? İyi miyim? Bilmiyorum. Belki bir sigara daha içersem olanları anlatacak cesareti kendimde bulabilirim. Müsaade eder misin?

"Tabi ki ama yeterince içmişsin zaten saydığım kadarıyla bu yirmi sekizinci olacak yine de  iyi hissettirecekse içebilirsin elbette, bende sana eşlik ederim."

Arsen paketten çıkardığı iki sigaradan birini ona uzattı, kendisininkini yaktı ve bir tarafında telkari işlemesi, diğer yanında kadın resmi olan gümüş zippo çakmağı, önündeki koyu kahverengi ahşap sehpanın üzerine bıraktı. Doğu onu almak için elini uzatınca, elini tuttu:

İçimdeki SuçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin