Chapter 7: Yalanlar ve Gerçekler

7.1K 627 839
                                    

Selam, bölüme geçmeden önce bu bölümde olaylardan çok duyguların ön planda olduğunu bilmenizi istiyorum. Son yaşanan olaydan sonra onları daha iyi anlamanız adına böyle bir bölüm yazmam gerekiyormuş gibi hissettim. Keyifli okumalar!

🎶

Koca Bir Saçmalık - Jakuzi

Biliyorsun - Sezen Aksu

🎶

1- İsteksizlik; ruhunuzu daraltan sıkıntı yüzünden hiçbir şey yapmayı istemeden, öylece karalar bağlayarak kenara çekilmek.

2- Tepkisizlik; başınızdan daha önce hiç böyle bir olay geçmediği için ne yapmanız gerektiğini bilememek.

3- Farkındalık; hayatınızda güzel gittiğine inandığınız şeylerin aslında koca bir yalandan ibaret olduğu gerçeğiyle yüzleşip bu gerçeğin altında ezilmek.

4- Hevesinizin kursağınızda kalması; uzun zaman sonra birtakım şeyler için büyük bir umutla çabalarken hayal kırıklığına uğrayarak bu yola hiç baş koymamış olmayı dilemek.

Bürünmüş olduğum ruh hali hakkında bilgi vermem gerekseydi ne eksik ne fazla doğrudan bu maddeleri sıralardım. Hepsi bu kadardı işte, ben ise bu kadardım işte. Hayır, ne bekliyordum ki? Böyle bir kişiliğe sahip olduğunu bildiğim halde neden bu denli üzülüyordum, neden nefes alırken kaburgamdaki tüm kemikler biri tarafından sıkılıyormuşçasına ciğerlerime batarak beni zorluyordu? Neden kalbimin dışını bir buz tabakası kaplamış gibi hissediyordum? Onun yanında gördüğüm kızlardan bana neydi, neden ilgilendiriyordu ki beni?

Nedenler lazımdı bana ve biliyordum ki o nedenler son bir haftadır arkamı dönüp koşarak kaçtığım o gerçeğe bağlanıyordu.

Zihnimin içine tıpkı bir sis gibi çöken karanlık, olayı tam anlamıyla görmeme engel oluyor, pozitif düşüncelerimin önünü keserek beni negatif düşüncelerin kucağına itiyordu. Kafamda nedenini tartıyordum, bir insanın bir diğerine bu tarz bir yalan söyleyerek bara gitmesine sebep olacak o nedeni merak ediyordum fakat çok güzel iki nedeni zaten karşımda görüyordum.

Sadece güzel deyip geçmek onlar için büyük bir hakaret olurdu sanırsam, o kadar büyüleyici duruyorlardı ki kendimi ister istemez onlarla kıyaslarken bulmuştum, yanlarında o kadar sönük kalıyordum ki, bu gerçeği kabullenmem biraz sancılı olmuştu. Sanki onlar tüm evreni aydınlatan birer güneşti, ben ise güneşin ışığını yansıtan kendi ışığına bile sahip olamayan bir aydım.

Hayatımın hiçbir evresinde özgüvensiz biri olmamıştım lakin şu anda bu nedenden ötürü babama sıkıca sarılıp 'Hani ben senin güzel kızındım? Ben güzel falan değilmişim ki!' diye yakınarak hüngür hüngür ağlamak istiyordum fakat babam yanımda değildi.

B planı olarak ise uyumayı aklıma koymuştum. Uyursam geçer miydi? Ben tüm dertlerimden genelde uyuyarak kaçardım ve işe yarardı da. Acaba şimdi de merhem olur muydu bu yaraya? Bu olayı abartıyor olma ihtimalim çok yüksekti hatta ben şu an kendimi dışarıdan izlesem 'Ne bu ajitasyon kızım? Bayıl istiyorsan bir de.' diyerekten homurdanırdım ama yemin ederim ki insanın başına gelince öyle olmuyordu.

Birine yeni yeni güvenip kendinizi açmaya başlamışken onun size önemli bir işinin olduğunu söyleyip sizi mal yerine koyduktan sonra yanınızdan gitmesinin ardından diğer gün hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ederken böyle bir fotoğrafının çıktığını düşünün... Bu o kadar kırıcı ve değersiz hissettiren bir davranıştı ki, yalan söylemesi tüm güven problemlerimi su yüzeyine çıkarmakla birlikte üstüne üstlük bir de bu iğrenç olayla birlikte benim de adım yayılmıştı. Ben kimseye beni insanların ağzına sakız edecek kadar ezdirmelik bir hak tanımamıştım.

ANKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin