HERAN

X

Yaptığı altın ticaretleriyle karanlıkta bağlantılar kurmaya başlamıştı. Karanlık artık ailesinden bağımsız olduğunu bilmesine rağmen onunla uğraşmamıştı. Çünkü başlarda herkes yenileceğini düşünüyordu. Karanlık her zaman aykırı düşünürdü. Onun işini bitirmektense güçsüz kalıp yenileceğini görmek onlara daha çok keyif verecekti.

Karanlığa yeni birinin giriyor olması Madam'ı öfkelendirmiş, bu sefer ürkütmüştü de... Kamuran'ın bir parmağı olduğunu düşünüyordu. Murat'ın vefatından sonra onların birliğindeki çoğu kişiyi kandırarak yanına çekmeyi başaran Madam'a öfkesi her saniye artıyordu Kamuran'ın. Taraf değiştirenleri görmek Kamuran'ı şaşırtmamıştı. Sadece güveni kırılmıştı. Şaşırtmamıştı çünkü bir zamanlar o karanlığın içinde kendileri vardı. Hatta Kamuran'ın karanlığı bırakmasına öfke duyanlar da vardı. Herkes eski düzenini istiyordu. Birkaç adamı kaybetmek Kamuran'ın gücünü sarsmamıştı. Sadece öfkeli ve huysuz bir adama dönüşüyordu.

Aynı zamanda Kamuran'ın birliğindeki güçlü isimlerin, bazı yetenekli çalışanlarının Madam'ın yanına geçtiğini görmek, Murat'ın vefatından sonra Kamuran'ı daha fazla yalnız hissettirmişti. Bu yüzden Madam, Kamuran'ın her zaman bir hamle yapacağını beklemişti. Sadece torununu oyuna sokacağını öngörmemişti.

En büyük korkusu ölüm olan Madam, bu genci bir süre izlemeye karar verdi. Yetersiz, demişti Madam. Herkese yaptığı yorumu ona da yapmıştı. Kamuran'dan bile daha hırslı olduğunu da düşünmüştü. Ayrıcalıklarından vazgeçerek bunu yapmış olmasının tek sebebi bu olabilirdi. O kadar hırslıydı ki, soyadının altına sığınmak istememişti.

Onun sadece karanlığa girmek istediği düşünülse de Madam onun tahtı için geldiğini biliyordu. Diğerlerine yaptığı gibi onu ilk hamlesinde öldüremezdi. Sonuçta Kamuran, kurallara karşı geldiğini anlayacaktı. Hem de torununu öldürmüş olması Madam'ı yaşayan biri yapmayacaktı.

İzlemeye karar vermiş olması yalnızca Madam'ın söylemiydi. Ona bir şey yapamazdı.

Başlarda sessizdi. Karanlığa girmiş, para kazanmaya devam ediyordu. Sadece mekanlarla, kumarhanelerle ve silah satışları gibi işlerle ilgileniyor, diğer pis işlere girişmiyordu. Kazandığı paralarla Madam'ın mekanlarına dokunmadan yalnızca kendi adına yerler açıyordu. Bu durum kısmen Madam'ı rahatlatsa da gözleri artık Madam'ın mekanlarına çevrildiğinde işler karışmaya başlamıştı.

Ve Baran Kamranoğlu resmen oyuna girmiş bulunuyordu.

Hesaplayamadığı ve bilmediği bir şey vardı tabii. Karanlığın içine girdikçe etrafı da değişiyordu. Duyduğu şeyleri yaşamaya başlamak Baran'ı etkilememişti. Yine de gördüğü, tanıklık ettiği şeyler fazlasıyla ağırdı. Bunu fark ettiğinde geri çekilmek yerine sadece Madam'ın gücünü elinden almak için daha fazla isteklenmişti.

Duyduklarından bile fazlaydı. Karanlıkta sanki cehennem yaşanıyordu. Üstelik karanlığın içindeki herkes kötü de değildi. Bazıları sadece o karanlıkta kaybolmuş, sıkışmış ve çıkmak için uğraşıyordu. Fakat karanlık, kimsenin peşini bırakmıyordu. İnsanlar hayatlarıyla, sevdikleriyle tehdit ediliyordu.

Öncelikle mekanların tapularını almalıydı. Bu sırada etrafında mükemmel bir ekibi toplamıştı. Karanlıktan uzak, son derece güvenilirlerdi. Hiçbirinin içinde kötülük olmadığından emindi. Karanlıkta ilerledikçe bunu görmeye devam edecekti. Çünkü ekibindeki kişilerde bu olmayan düzenin bozulmasını istiyorlardı.

Yeni bir düzen oluşturmak için girdikleri bu yolda kendi yöntemleriyle çalışmak istemişlerdi. Karanlıktakiler gibi hilelerle ve yalanlarla değil, gerçek bir güçle bunu başarmayı hedefliyorlardı.