11

146 77 92
                                    

Zor olan ne biliyor musun ?
Çığlık çığlığasın ama sesini duyan yok.
~Cemal Süreya

                                🤍

Uyandığımda hastanedeydim ne olduğunu az çok hatırlıyordum ama kesik kesikti yanıma baktığımda Bartu ve merti gördüm. Bu çocuk yaralı değil miydi? Nasıl geldi buraya, gelmek istedi hiç kimse yok otur demedi mi?

- derin iyimisin beni aradın sonra biz yanına gelirken bayıldın bizde seni apar topar hastaneye getirdik şimdi nasılsın.

- ben biraz daha iyiyim neden bayılmışım

- yemek yememişsin, B12 de düşmüş baya, takviye alman gerekiyormuş

Yemek yemediğimi bile mert şimdi söyleyince fark etmiştim. Yanıma döndüğümde bartunun dikkatle beni izlediğini gördüm. Kafamı çevirmeden bende baktım fakat çok dikkatli bakıyordu dayanamayıp kafamı çevirdim.

- ne zaman çıkacağım ben

- serumun az kaldı birazdan gelip çıkartırlar o zaman çıkarız

Geri başım bartuya döndüğünde bartunun merte kaş göz yapıp dışarıya çıkması ve arkadan mertin de çıkmasıyla şaşırmıştım. Mert bana dönüp hemen geliyoruz diyip dışarı çıktılar. Neden dışarı çıktılar bana bir iyimisin bile demeden konuşmadan gitti mi yani.

Tavanı izlerken bartunun böyle yapmasına hâlâ anlam veremiyordum ilk önce bişe demeyip sadece bana bakıyor sonra bir anda dışarı çıkıyor acaba oda mı sıkıldı benden, beni görmeye mi dayanamadı halbu ki sabah iyiydik.

Neler oluyor ne yapmam gerekiyor bilmiyorum minada yok zaten. Bartunun bu halde bile gelmesi mina'nın gelmemesine kırılmıştım. Hem haksız olup hemde yanıma gelmemesi belki fazla kırılmış olabilir ama yinede yanımda beklerdim.

Ben düşüncelere dalmışken hemşire yanıma gelip serumun bittiğini o yüzden çıkartmaya geldiğini söylediğinde kafamı salladım. Ufak bir sızı olsada hayatım boyunca daha çok acılar çekmiştim bu minik kalırdı.

Oturur pozisyona gelip ayakkabımı giyip yataktan kalktım. Kolumu tutarak etrafa bakıyordum ki acilin giriş kısmının yanında ki yatakta kız hemşire bartuyu izleyerek pansuman yapıyordu. O an ki kıskançlıkla hızlı hızlı Bartu gilin yanına doğru gittim.

-Hastayı ellemekten yapamıyorsunuz işinizi doğru düzgün yapın

-sen de kimsin bana işimi sen mi öğreticeksin diyip beni süzmüştü

Yok ben bu yellozu yolarım, tamam işini yapabilir ama elleyerek değil. O an ki sinir ile kızın kolundan tuttuğum gibi kaldırdım bide şuna bak bartunun dibine dibine girmiş.

- sen ne yaptığını sanıyorsun beni işimden alıkoyamazsın hem hemşire falan değilsin nasıl yapıcaksan diyip gülmüştü

Bana gülmüştü şimdi görürdü o gününü

- izle ve gör şimdi

Bartunun karnındaki yarasına baktığımda yeniden dikişinin patladığını gördüm. O an sinirim geçti sadece yarasına bakıp canım yanmıştı. Hemen ilk önce yarayı temizlemiş ve dikiş işlemine başlıcaktım ki kafamı kaldırıp ona baktığımda dikkatle beni izlediğini gördüm dudaklarında ki minik tebessümle bana bakıyordu. Kafamı eğip açılan yarasına dikiş atmış ve geri sarmıştım.

Onu öyle görmek ve canının acısından kalkıp gitmesi düşününce kalbim de minik bir sızı daha oluşmuştu.

Arkamı dönüp hemşirenin yanına geldiğimde biraz kafamı eğmek zorunda kalmıştım. Yüz haline baktığımda yüzünde bile belli olan saklayamadıgı şaşkınlık vardı. Az önce aşağıladığı kızın ondan daha kısa sürede hem temizleyip hemde dikiş atması tabiki şaşırılacak bir durumdu malum kendisi bir temizleme işine onca dakika ayırmıştı.

MiddlemistWhere stories live. Discover now