Bölüm 3: Geçmişin Yaraları

64 28 29
                                    

Şarkıyı dinlemeyi unutmayalım. Büyük emek var .

Yıllar önce (Melisa)

Uzun zamanlar yapılan bir isyan da doğmuştum ben. Yanlış yer yanlış zaman. Benim doğumum bile askerleri durduramamıştı. Hayatımı 5 yaşıma kadar bir hücre de geçirmiştim. Ne özgürce yaşamama izin verilmişti ne de ailemle görüşmeme... Her yönden kapana kısılmıştım. Beni ailemle tanıştıracaklarını söylediklerin de çok sevinmiştim , onların benden daha iyi bir durumda olduğunu düşünüyordum. Yanılmışım... Onları gördüğüm de düşündüğümden daha sefil bir haldeydiler. Yine de onları sevmiştim , onlar benim canımdan bir parçaydı. Az çok da tahmin etmiştim onları benden alacaklarını. O gün meydana götürdüler bizi.

Tüm halk toplanmıştı , sanki hepsi silah zoruyla gelmiş gibiydi. Halkın etrafında askerler duvar örmüştü. Hareket edeni öldürecek gibiydiler. Öldürürler çünkü onlar acımasızdı. Her şey filmler de izlediğimiz gibi olmuyor. Siz sevdiğiniz ölmesin diye göz yaşı akıttığınız da o geri dönmüyor , döndüremiyorsunuz...

-İyi izleyin " diye bağırdı muhafızlardan biri .Gözlerin de gördüğüm nefret, öfke ve intikam ateşi ile bakıyordu halka.

Annemi iple bağladılar , yanına yığınla odun koydular. Muhafız bir kibrit çöpü yaktı. Beni kenarda bir sandalyeye oturttular, gözdağı verir gibi izlettiler ailemin ölümünü... Annemin acı dolu çığlıklarını duyduğumda içimde fırtınalar koptu. Babamın alnından boncuk boncuk ter akıyordu. Annem orada can verirken ben babamın varlığına sığınmıştım.

Aynur

-Ne demek kuaför ateşli saldırıya uğramış.

Polis memuru derin bir nefes verdi. Aynı şeyleri 5. kez anlatmasına rağmen Aynur sürekli aynı şeyi tekrarlıyordu. Bir kez daha az önce söylediklerini tekrar etti.

-Kuaför sahibi kafasından darbe yemiş. Başta kurşunlardan birinin avizenin ipini kestiğini düşündük. Ancak yerde bir bıçak ve ruhsatsız tabanca bulduk. Böylece aklımıza iki ihtimal geldi. İlki her şeyi arkadaşınız planlamış olup kuaförü öldürmüş olabilir. Çünkü arkadaşınız ortada yok ve bir anlaşmazlık yaşanıp yaşanmadığını bilmiyoruz. İkincisi ise silahlı saldırı yapan kişiler onu rehin almış olabilir.

Aynur ne diyeceğini bilemedi , hiç bir şey söyleyemiyordu. Melisa'nın kuaför ile bir anlaşmazlık yaşadığını düşünmüyordu. Bu da demek oluyordu ki Melisa rehin alınmıştı.

-O niye tartışsın ki kuaförle. Off onu bırakmamalıydım.

-Onu ben de bilmiyorum. Zaten bu kesin bir şey değil.

Polis memurunun elini tuttu ve ilk defa birine yalvardı.

-Ben kimseye yalvarmadım ama sana yalvarırım onu bul, onun benden başka ailesi yok. Benim de öyle ondan başka ailem yok. Benim ailem beni hiç bir zaman sevmedi beni kızları olarak kabul etmediler ve ben hep başkalarına onların, kendi ailemin ,evlatlık kızı gibi gösterildim. Ben sevgi nedir bilmezken tanıştım onunla o bana gerektiğin de ablam, kardeşim, annem oldu. Ben onunla hayata gülmeyi öğrendim. Düştüğümde kalkmayı öğrendim. Şimdi ona bir şey olursa..... ben onsuz yaşamam. Anlıyor musun?

Ondan bağımsız akan gözyaşları çenesinden aşağı süzülürken sesinde küçük bir kızın kimsesizlik korkusu vardı. Yalnız kalmaktan korkan bir kız çocuğunun sessiz feryatlarını dışarı dökmesiydi bu. Belki herkes onu zengin koca avlamaya çalışan bir kadın gibi görmüştü , aslında hiç öyle olmadı bu onun kendini gizleme şekliydi. Melisa ona zayıf olmamasını söylemişti. Güçlü davranması gerekiyordu o da alaycı tavrını ortaya çıkarmıştı. Alay ederek ve çapkın gibi davranarak gizlemişti olan biteni.

Kırık AynaWhere stories live. Discover now