Yoldaş ☼

79 22 16
                                    

Tekrar selam!
Başlamadan önce bilmeniz gereken bir kaç şey var.
Bakıxanov (Bakühanov) -Azerbaycanın soyismidir(Çarlık döneminde),Bakıxanovski ise Sovyetin Azerbaycanın soyismine,kulağa daha hoş geldiği için eklediği birşeydir.

Yeni bir yazarım,destek olursanız sevinirim ♡

İyi okumalar

Sarayın bahçesinde renkli bayraklar rüzgarla dans ediyor, müzik dolu bir atmosferde şölen hazırlıkları yapılıyordu. Parlak ışıklar, zarif süslemelerle birleşerek sarayın her köşesini aydınlatıyor ve büyülü bir atmosfer oluşturuyordu. Dansçılar ve müzisyenler Çarlığın doğum gününü coşkuyla kutlamak için sahnede yer alıyor, lezzetli yemek kokuları etrafa yayılıyordu. Şenlikteki her detay,Çarlığın özel gününü unutulmaz kılmak için özenle düşünülmüştü.Sarayın içi de pek farklı değildi,süslemeler sadece kütüphaneye,ve çarlığın özel odasına sıçramamıştı.İnsanlar da şenlik havasına girmişti çoktan,bir kişi hariç,Azerbaycan...

Azerbaycan,Çarlığın yakın korumalarından birisi,bu mevkiye ulaşmak o kadar basit olmamıştı tabii ki.Hele ki Azerbaycan halkının çoğunluğunun müslüman olduğunu düşünürsek,Azerbaycanın hapiste olmaması bir mucize idi.Kömür gibi siyah saçları ve zeytin yeşili gözleri ile,fazla sıcakkanlı birisi olduğunu söylemek mümkün değil,ki bir korumaya,hele ki çarlığın korumasına yakışan da bu.

Şölen hazırlıkları devam ederken,bazı mevki sahipleri de saray bahçesine akın etmeye başladı.Hizmetlilerin çoğu,dışarda bekleyen konukları rahat ettirmek için saray bahçesindeydi,ve bu yüzden saray boş kalmıştı.Bu esnada Azerbaycan da saray odalarını kontrol gerekçesiyle geziyordu.Uzun koridorun sonuna geldiğinde,gösterişli bir kapı ile karşılaştı,ve bu kapının Çarlığın odasına açıldığı kesindi.Aslında bu,onun bu kapı ile karşılaştığı ilk sefer değildi,hep bu kapıdan,daha doğrusu odadan,hatta açık olmak gerekirse odanın sahibinden nefret etmişti.Ama bu gün bu oda,tam da Azerbaycanın aradığı oda idi.

Azerbaycan'ın gözleri, odanın zengin detayları arasında dolaşırken, çarlığın asılı olan üniformasını fark etti. Üniforma, odanın bir köşesinde özenle sergilenmişti.Altın tellerle işlenmiş, kraliyet armasıyla süslenmiş bu üniforma,Çarın ihtişamını ve gücünü simgeliyordu.Bu armalara Azerbaycan iğrenmiş bir ifade ile bakıyordu,her biri ona topraklarının bu barbarlar tarafından işgalini ve,bulunduğu konumun ne kadar aşağlık olduğunu bir kez daha hatırlatıyordu.
Azerbaycan'ın eli, kendi üniformasının cebine doğru ilerledi.Üniforma,ipek kumaşından yapılmıştı ve altın renkli tellerle işlenmişti.Kraliyet arması, üniformanın sol göğsünde bulunuyordu.Azerbaycanın eli üniformasının zarif detaylarından uzaklaştı ve cebine doğru ilerledi.Azerbaycan cebinden küçük bir cam şişe çıkardı,içinde grimsi bir toz vardı.Bu grimsi şey,deri ile temas ettiğinde,deride ciddi yaraların meydana gelmesine neden oluyordu,hatta göz ile temas ederse,kör bıraka bilirdi.Azerbaycan şişenin kapağını açtı, Çarlığın şık üniformasının boynuna doğru eğildi ve elindeki tozu üniformanın boyun kısmına doğru yavaşça dökmeye başladı.Dikkatli davranıyordu,eğer Çarlık tozu farkederse,bütün planları suya düşerdi.

Ama daha kötü bir durum Azerbaycanı bekliyordu...

Büyük ve ihtişamlı kapının açılması üzerine Azerbaycan yerinden zıpladı.Gördüğü yüz ise,Çarlığın oğlu Sovyete ait idi.
Aslında,Sovyet babasına düşkün değildi,ama ona zarar vermek istediği ne malum? Babasının en yakın korumasını ihanet üzerinde yakaladıktan sonra,ne yapacağını kim bile bilirdi ki?
"Bay Bakıxanovski?" Sovyet tek kaşını kaldırdı,mavi gözleri Azerbaycanın elindeki şişeye takıldı,yavaşça yanına doğru ilerledi...

Azerbaycan ile Sovyet arasında garip bir samimiyet vardı.Bir birleri ile sık sık sohbet eder,ve bazı konuları tartışırlardı.

Sovyet Azerbaycana yaklaştığında,durumu az çok anlamıştı.Yüzüne alaycı bir ifade çöktü "Bakıxanovski,babamı düşünmen ne büyük incelik!Boynunun ağrıdığını bildiğin için,bu yumşak kumaşı üniformanın boynuna yerleştirdin demek" dedi.Azerbaycan Sovyetin ne yapmaya çalıştığının farkındaydı,Sovyet yanında getirdiği askerlerin Azerbaycandan şüphelenmemesi için böyle bir ifade kullanmıştı.Azerbaycan hâlen ağzını açmamıştı,Sovyet ise konuyu uzatmak istemiyordu.Kolunu Azerbaycanın omzuna attı,ve böylece kendisi ile birlikte Azerbaycanı da odadan çıkmaya zorladı "Hadi aşağı inip biraz içelim,hem,sayın Çar sana bu gün için izin verdi değil mi?"

Azerbaycan artık tek değildi ve bunun da farkındaydı.Bir müttefik kazanmıştı... Güçlü bir müttefik... Hatta belki de güvenilir...

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Dec 05, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Kayıp Kafkas Günlüğü | Countryhumans |Where stories live. Discover now