4 Bölüm

18 10 30
                                    

Birden korkarak açtım gözlerimi, sağ tarafta bir alet ötmeye başladı, başımı çevirdim derin nefes almaya çalışıyordum. Nerdeydim ben? Üstümde aletler vardı, Hastaneydi burası ama ne işim vardı benim burda? İçeri genç bir Kadın koştu, önce alete sonra bana baktı. Yüzü çok tanıdıktı, içeri koşan kişi Berrindi, nasıl yani ne işi vardı onun burda?
-Sinan Hocam uyandı! Hocam Cihan uyandı! Diyerek koşuşturmaya başladı kapıya doğru. Yeşil önlük giyinmişti Doktor gibi, -Berrin? Diye seslenince duraksadı birden, şaşkın şaşkın yanıma doğru ilerledi -Cihan?
-ne işimiz var bizim burda? Berrin yanıma doğru ilerledi tam bişeyler anlatacakken içeri başka bir Doktor geldi, küçük bie el fenerini gözüme tuttu -Delikanlı şimdi bu ışığı takip et bir sağa bir sola doğru takip ettim,
-Nasıl hissediyorsun delikanlı?
-Ne oldu bana?
-hatırlamıyormusun?
-Biz Berrinle beraber otogardaydık buraya nasıl geldik? Doktor Berrine döndü ikiside şaşkın şaşkın birbirlerine bakıyordu, Doktor tekrar bana döndü -Siz tanışıyormusunuz? Berrin başını hayır dercesine salladı -Evet nasıl tanışmıyoruz diyebilirdi ki?
-Peki ne zaman ve Nerde tanıştınız?
-dört gün önce Diyarbakır da Doktor kaşlarını kaldırırken Berrin de beletti gözlerini nasıl olur dercesine, Doktor Berrine döndü -Ben ailesine haber vereyim sen gözetim altında tut
-Tamam hocam dedi ikiletmeden, Doktor odadan çıkar çıkmaz yanımdaki sandalyeye oturdu.
-ne oldu Berrin ne işimiz var burda?
-Cihan sen üç gündür Komadasın
-Ne! Nasıl yani ya yoksa otogara girerken mi çarpmıştı bana araba? -otogarda mı oldu?
-Hayır sen dört gün önce bi kaza geçirdin

9.12.2005:

"9 Aralık 2005 tarihinde bir Kaza Meydana geldi 25 yaşlarında bir genç Yaya geçidinden geçerken bir arabanın süratle çarpması sonucu komaya girdi"
"25 yaşındaki Cihan Korkmaz araba çarpması sonrası komaya girdi"
"25 yaşındaki Cihan yaşayacak mı?"

Saat 19'00 'a doğru haber kanalları aynı anda bir Kaza haberi verdi, Hastanede istirahat odasında dinlenen Hemşireler şaşırdı "günde o kadar kaza haberi oluyordu neden bu haber bu kadar yayılmıştı? Bir çok kaza vakası haberlere yansımıyordu bile" diyerek aralarında konuşuyorlardı. O gün Berrinin Stajyer doktorluğunun ilk günüydü,

Berrin 20 yaşında bir gençti Ankara Tıp fakültesinde okuyordu, orta boylu, uzun Saçlı, Mavi gözlü ve gözlüklü bir Kızdı.

Hastanenin Baş hekimi Sinan Hocayla tanışmış ve onunla beraber muayenelere girmişti. Saat 19'00 'a kadar hayati tehlikeli bir vaka olmamıştı ta ki ambulans görevlisi arayıp Melike Hemşireye acil bir kaza vakasının yolda olduğunu bildirene kadar. Görevliler hazırlıklara başlamışken Ambulans Hastanenin acil girişinde durmuş hastayı sedyeyle acil müdahale odasına götürürken ambulanstan inen görevli Hastanın bilgilerini veriyordu
-Cihan Korkmaz 15.05.1980 doğumlu 25 yaşında, Ankara Mithatpaşa mahallesinde karşıdan karşıya geçerken araba çarpmış. Ambulansta bir kere kalbi durdu, hayati bulguları çok düşük o sırada Cihanın Annesi ve Babası Cihanın kaza geçirdiğini Haberlerden öğrenmişlerdi. Cihanın Babası Kâmil Bey başta inanmak istemedi haberlerde geçen Cihanın kendi evladı olduğunu, Annesi Melda hanımın ise çoktan yüreğine ateş düşmüştü.

Hastaneye vardıklarında Kamil Bey hala yaralı olan Cihanın Oğlu Cihan olmadığını düşünmek istiyordu ama -doğum tarihi 15.05.1980 deyince resepsiyondaki Hemşire o an tüm umudu tükenmişti Kamil Beyin. Cihanın Annesi ve Babası geldiğinde Cihan ameliyattaydı.

Berrinin içerisinde bulunduğu ilk ameliyattı. Cihana gerekli müdahaleler yapılıyordu fakat beyninde oluşan ödemden dolayı ameliyat başarılı geçsede kalıntılar bırakabilirdi. Ameliyat 3,5 saat sürdü.

Sinan Hoca ve Berrin ameliyathaneden çıktıklarında kapı önünde Gözü yaşlı bir Anna ve eşine destek olmak için sabrını koruyan bir Baba duruyordu. Kamil bey hemen Sinan Hocanın yanına gitti -Oğlumun durumu ne? Diye sordu endişeli bir şekilde, Sinan hoca derin bir nefes aldı
-Önümüzde uzun bir süreç var, ameliyatı atlattı fakat bundan sonrası onun direncine kalmış uyanmasını bekleyeceğiz dediği anda bir yaş aktı Kamil Beyin gözünden, o anda Berrininde çok zoruna gitmişti, gencecik bir Çocuk bir kazaya kurban gitmek üzereydi ne kadar zordu bu ailesi için. -Lütfen Metanetli olun diyerek Kamil beyin omzuna dokundu Sinan hoca ve ayrıldı o ortamdan.

Berrin ise bi süre Melda hanımın yanına oturdu ve onu teselli etmek için sarıldı acılı Anaya. Aslında kendisinin teselliye ihtiyacı vardı.
-Uyanır değil mi kızım çaresiz biri anca kendini böyle inandırabilirdi. Berrin ne diyeceğini bilmiyordu ama sadece olmasını istediği şeyi söyledi -uyanacak dedi belirsiz bir ses tonuyla -İnşallah diye karşılık verdi Melda Hanım.

O gece Berrin için zor bir gece olmuştu. Uyuyamamıştı, Profesörler üniversitede derlerdi "ilk ameliyatlar hep zor geçer hele hayati tehlikeli bir ameliyatsa bu mesleği bırakmayı bile düşünebilirsiniz" haklılarmış tabi Berrin derslerde hep basite aldığı için bu söylenilenleri başına gelince sarsılmıştı. O gece kitaplarda araştırdı  Komada olan birine nasıl seslenilir? diye. Ve o gecenin sabahında bir eskiciye gitti ordan antika bir Müzik kutusu aldı ve göreve başladı.

Yoğun bakımda rutin kontrolünü yaptıktan sonra yatağın yanındaki küçük masaya Müzik kutusunun mekanizmasını çevirerek koydu. Cihan bilinç altında Berrinin çalıştığı Çay bahçesindeyken duyduğu Müzik kutusundan gelen sesleri aslında gerçekten duyuyordu. Ama bilinç altında kurduğu hayalde o sese bir kılıf bulamamıştı. Tesadüfün böylesiBerrinin Müzik kutusunu satın aldığı gün Cihan da bilinç altında Berrine hatıra olarak müzik kutusunu almıştı...

Berrin tam yoğun bakım ünitesinden çıkacakken kapıda oturan Melda Anneyi gördü ve yanına gitti -Cihan nasıl? Berrini görünce hemen ayaklandı Melda Anne -görmek istermisiniz? Gözlerinden yaşlar akarak kafasını evet dercesine salladı. Yasak olan bir şeyi yapıyordu Berrin aslında ama pek de umursamıyordu bunu. Evet Cihan bilinç altından duyuyordu o sesleri, Cay bahçesinde Berrinin kasada bitmesini beklerken duyduğu -Hadi oğlum uyan artık ses gerçekten Annesine aitti.

Cihan tam üç gün komada kaldı o üç gün içinde ise Bilinç altında Berrinin Yoğun bakımda ona anlattığı hikayeleri yaşıyordu. Her gece Mesaisi bitmeden son kontrollerini yaparken konuşuyordu Berrin Cihanla. -Beni duyabildiğini biliyorum, Berrin ben diyarbakırda doğdum 20 yaşındayım. Bu yüzden Cihan bilinç altında Berrinle Diyarbakırda tanıştı.

Cihanın koma sürecinde her yerde ona çarpan kişi aranıyordu, daha olumlu sonuç yoktu.

Berrin ilk vakası olduğu için olaylara çok duygusal bakıyordu, içinden eğer ilk hastam ölürse bırakırım bu mesleği diyor kendine şart koşuyordu. Cihan bu 72 saat sonra Cihan uyandı.

-Nasıl yani biz seninle tanışmadık mı? Diye sordu Cihan şaşkın bir şekilde,
-Sen hastaneye gelene kadar tanışmıyorduk
-peki rüyalarımda ne işin vardı? Tam o sırada Melda Anne ve Kamil baba girdi içeri, bu sefer de gözleri yaşlıydı ama Mutluluktan. Kamil Babanın yüreğinden koca bir taş kalkmıştı. Kamil bey Oğlunun yanındayken içeri Melike hemşire girdi -Kamil bey Memur beyler sizinle görüşmek istiyor Kamil bey kuşkulanmıştı. Melda hanım Oğlunun ellerini sıkıca tutuyor şükürler ediyordu.

Kamil bey dışarı çıktığında iki polis memuru karşıda onu bekliyordu. -Kamil Korkmaz sizmisiniz?
-evet benim buyrun
-Oğlunuzun kazasında bir şüpheliye rastladık kim olabilirdi ki bu diye düşünüyordu Kamil bey -Oğlunuzla husumeti olan bir genç Kamil beyin kaşları çatıldı -kimmiş o genç?
-kamera kayıtlarından tespit ettik, göz altında olan şahıs sizi tanımadığını söyledi fakat bi görmenizi isteriz belki siz tanıyorsunuzdur

Müzik Kutusu Where stories live. Discover now