9

496 21 0
                                    

Denizin serin esintisi, yürüdükçe tüm bedenlerini sarmaya başladı. İkilinin adımları, kumsalda tatlı bir ritim oluşturuyordu. Gün batımı, gökyüzünü muhteşem bir renk cümbüşüyle boyuyordu. Dalgaların sessiz ama derin şarkıları, ikisinin sohbetiyle birleşerek, sahilde yankılanıyordu.

Kenan, Defne'nin konuşurken yüzündeki ifadeleri izliyordu. O anki neşesi ve heyecanı, onu daha da etkiliyordu. Gözleri birbirlerine zaman zaman temas ediyor, kısa bir anın bile kalplerine dokunduğunu hissediyorlardı. Yürüyüşleri, sadece şehri keşfetmekle kalmıyor, aynı zamanda birbirlerini tanımalarına da vesile oluyordu. Aralarındaki gizemli bağ, her adım attıkları bu kumsalda daha da derinleşiyordu.

Denizin tatlı esintisi, onların yürüyüşlerini adeta bir dansa dönüştürüyordu. Her adım, birbirlerine daha da yaklaşıyor gibiydi. Gökyüzü, gün batımının rengarenk fırça darbeleriyle süslenmişti. Kenan, Defne'nin gözlerine baktıkça, içinde gizlediği duyguların daha da belirginleştiğini hissediyordu. Defne'nin ses tonu, bir melodiye dönüşmüş, onun gülümsemesi, günün her anını aydınlatıyordu.

Yürüyüşleri, sadece bir şehri keşfetmek değil, birbirlerini keşfetmenin de bir yansımasıydı. Denizin çalkantılı fısıltıları, ikisinin arasındaki sessiz anları dolduruyor, her dalga vurduğunda kalpleri birbirlerine daha da yakınlaşıyordu. Defne, Kenan'a dönüp tebessüm ettiğinde, o an her şey durmuş gibiydi. Adımları, hayatın en büyük macerası olan aşkın doğru yolu olmuştu.

Birlikte yürürken, zamanın nasıl geçtiğini anlamadılar bile. Deniz, kumsala çarptıkça, hayallerindeki romantizmi gerçeğe dönüştürüyordu. Aralarındaki çekim, her adımda güçleniyor, ikisi de kendilerini bu büyülü anın içine bırakıyorlardı. Karşılarına çıkan her anı, birlikte yaşamak için bir fırsat olarak görüyorlardı.

İlerleyen dakikalarda, gökyüzü tamamen karanlığa bürünürken, yıldızlar sahildeki bu özel anı aydınlatmaya başladı. Her an, birbirlerine olan sevgilerini daha derinden hissettiriyordu. Gözlerindeki anlam, sözcüklerden daha fazlasını anlatıyordu. İkisi de, kalplerinde yeni bir hikaye yazmanın eşiğindeydiler ve bu yolculukları sadece başlıyordu.

Denizin uğultusu, ikilinin ruhlarını sakinleştirirken, sahilin sükûneti ve geceye karışan yıldızlar, onların arasındaki bağı daha da derinleştiriyordu. Kenan'ın bakışları, Defne'nin yüzündeki ifadelere adeta hayranlıkla odaklanıyordu. Her adımda, birbirlerine daha da yakınlaşıyor, bu yürüyüşte birbirlerine olan hislerini keşfetmeye devam ediyorlardı.

Defne'nin gözlerindeki ışıltı, geceye yansıyan yıldızların parıltısıyla yarışır gibiydi. Karşılarına çıkan sahil restoranı, onlara gizemli ve romantik bir ortam sunuyordu. Kenan, sessizce Defne'nin elini tuttu ve onu restorana davet etti. Defne'nin tebessümü, yıldızlar kadar parlaktı ve bu davete hemen karşılık verdi.

Restorandaki atmosfer, mumların loş ışığında daha da romantik bir hava yaratıyordu. Kenan, Defne'yi özenle sandalyesine yerleştirdi ve onun karşısına geçti. Göz teması, sanki aralarındaki duygusal bağı daha da güçlendiriyordu. Birbirlerinin gözlerinde kaybolmuş gibiydiler, adeta dış dünya varlığını unutmuşlardı.

Defne'nin konuşması, Kenan'ın kulaklarında bir melodi gibi yankılanıyordu. Her sözü, birbirlerine olan hislerini daha derin anlamalarını sağlıyordu. Kenan, içinde büyüyen duyguları netleştirmeye çalışıyor, Defne'nin neşesi ve enerjisiyle daha da doluyordu. İkisi de, karşısındakini anlamak, onu dinlemek ve hissetmek için oradaydı.

Restoranın sessiz atmosferi, ikisinin arasındaki duygusal çekimi daha da yoğunlaştırıyordu. Gözlerinin içine baktıkça, birbirlerinde aradıkları şeyi buluyor gibiydiler. Bu akşam, her ikisi için de özel bir an olarak kalacaktı, çünkü bu buluşma, yeni başlayan bir hikayenin ilk sayfasıydı.

Kenan, Defne'nin gözlerine bakarken, yavaşça onun ellerini tuttu. Ellerinin sıcaklığı, onun kalbini daha da hızlandırıyordu. Defne'nin parmakları, Kenan'ın parmak uçlarına dokundukça, birbirlerine olan çekimleri daha da belirginleşiyordu. O an, ikisi de içlerindeki hislerin, sıradan kelimelerle ifade edilemeyecek kadar güçlü olduğunu biliyorlardı.

Restoranın içindeki huzur dolu sessizlik, etraflarında bir romantizm perdesi oluşturmuştu. Kenan, Defne'nin elini tuttuğu gibi, ona olan hislerini ifade etmek istedi. "Seninle burada olmak, bu geceyi seninle paylaşmak gerçekten özel," dedi. Gözlerinin içine baktığında, Defne'nin yüzünde oluşan tebessüm, onun için her şeyden daha anlamlıydı.

Defne, Kenan'ın elini tuttuğunda, içinde huzur ve bir o kadar da heyecan hissetti. Kenan'ın gözlerine bakarken, onun içindeki coşkuyu ve samimiyeti hissetti. "Bu gece, seninle burada olmak gerçekten muhteşem," dedi ve ona karşılık gelen bir ifadeyle gözlerinin içine baktı. Bu an, ikisinin de kalplerinde, özel bir yer edinecek kadar özel ve anlamlıydı.

Gecenin ilerleyen saatlerinde, ikili arasında geçen sohbetler, gülüşmeler ve anlam dolu bakışmalar, onların birbirlerine olan bağlarını daha da güçlendiriyordu. Her cümle, her gülümseme, aralarındaki romantizmin dozunu arttırıyordu. İkisi de, bu geceyi, yeni başlayan bir maceranın kapısını aralayan özel bir an olarak hatırlayacaklardı.

Defne, Kenan'ın ellerini hissettiğinde içinde bir heyecan dalgası hissetti. Kenan'ın samimi dokunuşları, onunla aralarındaki özel bağı daha da derinleştiriyordu. Kenan'ın ilk dokunuşu, Defne'nin kalbinde yumuşak bir sıcaklık hissi yarattı. Onunla geçirdiği bu an, bir serüvenin başlangıcı gibi hissettiriyordu.

Kenan, Defne'nin elini tuttuğunda içindeki heyecanı bastırmakta zorlanıyordu. Onun ellerindeki sıcaklık, etkisini hızla gösteriyordu. Defne, ona bakarken, onun gözlerindeki ışıltıyı ve içtenliği hissedebiliyordu. Kenan, Defne'yi tanımaya başladığı anlardan itibaren, içinde bir şeylerin değişmeye başladığını hissediyordu.

Yavaşça, Kenan, Defne'ye dönerek, "Seninle olan bu an, içimde farklı bir duygu uyandırıyor," dedi. Onunla geçirdiği kısa süre içinde, Defne'nin içinde uyandırdığı hisler gerçekten değişmişti. Onunla olan her anı, biraz daha özel ve anlam dolu hissettiriyordu.

Defne, Kenan'ın gözlerine bakarken, onun sözlerinin içindeki içtenliği hissetti. "Biliyorum," dedi, gülümseyerek. Onun sözlerindeki samimiyet, onun içindeki hisleri daha da netleştiriyordu. Kenan'ın hissettiklerini, Defne zaten gözlerinden okuyabiliyordu ve onun sözleri, bu duyguları daha da güçlendiriyordu. Aralarındaki bağ, yavaş yavaş daha da derinleşiyordu.

Kenan'ın elleri, Defne'nin sırtını nazikçe okşarken, ona olan duyguları dillendirmenin zamanı gelmişti. Defne, içinde bir karışıklık hissetse de, Kenan'a olan hislerini ifade etmekten çekinmemeye karar verdi. "Kenan, seninle geçirdiğim her an, bana bir şeyler öğretiyor," dedi. "Seni tanıdıkça, seni daha çok anlamak ve hissetmek istiyorum. Ama aynı zamanda senin burada yeni olmandan dolayı biraz endişelerim var. Ancak hissettiklerimden dolayı geri duramıyorum. Seni seviyorum ve bu hislerimden kaçamam."

Kenan, Defne'nin içten ifadelerine odaklandı ve endişelerini anladı. "Evet, Juventus'a yeni gelmiş olabilirim ama seninle geçirdiğim her an, bu şehri benim için daha anlamlı kılıyor," dedi. "Seni tanıdıkça, buradaki yeni başlangıcım daha da özel oluyor. Ve hissettiklerimi anlatmam gerekirse, seni bulmak ve burada seninle olmak istediğimi söylemeliyim. Bana birlikte olma şansı verir misin?"
***********
Baya uzun zaman sonra yeni bölüm ama beklediğinize deyeceğinden eminiim
912 kelime ile en uzun bölümü mü yazmış bulunuyoruuum!!

Kenan Yıldız hastaginde 4.
Hayran hastaginde ise 20.

Sahanın Dışında | Kenan YıldızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin