10.BÖLÜM• D-EVRİM

Start from the beginning
                                    

"Hoşgeldin Nigel. Moralim bozuk. Gel de sana bir sarılayım."

Lema'nın iki katı uzunluğunda olan yılan kolayca gövdesinin üstünde yükselirken Lema onu tuttu ve sarıldı.

"İnsanlar çok kötü. Benim için onları ye tamam mı?"

Yılan onu onaylar gibi tısladığında Lema hafifçe güldü ve Nigel'e ufak bir öpücük verdi. "Teşekkür ederim Nigel. Sen olmasan ne yaparmışım?"

Birkaç dakika sonra Nigel gittiğinde Lema oflayarak kendini yatağa bıraktı. Bunca şey yetmiyor gibi babası yarın artık okula başlaması gerektiğini söylemişti. Üniforması bugün gelecekti.

"Ünlü oldum. Ne işime yaradı? Yine okul yine okul?" Tekrardan oflayarak yastığını alıp yere fırlattığında söylendi. "Bıktım ya!"

"Ne iğrenç bir gün. Keşke ölsem bugün!" Lema sıkıntıyla bağırdığında kapının tekrar aralanmasıyla bakışları oraya döndü. Siyah panter odaya girdiğinde Lema eliyle onu çağırdı.

"Hoşgeldin Igor. Arkadaşın Nigel'i mi arıyorsun?"

Siyah panter, Lema'nın yanına geldiğinde Lema uzandığı yerden kalkmadan onun başını okşamaya başladı. "Oy oy sen ne tatlısın? Yok mu manitan kız?" Siyah panterin hırlamasıyla Lema sırıttı.

"Şaka yapıyorum canım hemen kızma." Igor, Lema'nın elini yaladığında Lema dehşet içinde eline bakıyordu. "Bütün salyan elimde sapık panter. Git Nigel'i yala."

Igor da kıçını dönüp gittiğinde Lema yatakta iki kez yuvarlandı ve yüz üstü dönünce öyle kaldı. Kolları iki yana açık, saçları yüzünü örtmüş öylece yatıyordu. Birkaç saniye sonra bir sürü kahkaha sesi duymaya başladığında hiç istifini bozmadan uzanmaya devam etti.

Abileri ve üçüzleri odaya girerken Lema bağırdı. "Bugün evde yokum."

"Lema durduk yere her şeye sinirlenip her şeyi fırlattın. Nigel ve Igor odana geldi sevip sevip gönderdin. Sonra yatakta yuvarlanmaya başladın. Sen cidden delisin."dedi Berge hâlâ gülerken.

"Şimdi ne yapıyorsun?"dedi Reha anlamaya çalışırken. Lema homurdandı.

"Ölmeyi bekliyorum." Lema bir tur daha yuvarlandı ve gözlerini tavana dikti.

"Of ya!" Lema söylenmeye devam ederken derdinin ne olduğunu kendi de bilmiyordu. Hem canı sıkılıyordu hem de canı hiçbir şey yapmak istemiyordu.

"Abim bir sorunun varsa söyle bakalım."dedi Pars yatağın kenarına otururken. Eli hemen kız kardeşinin saçlarına gitmişken Lema dudaklarını büzdü.

"Abicim yarın okula gitmesem olmaz mı?"

Hepsi Lema'nın derdini şimdi anlarken hepsi aralarında bakışmış, Berge'bana bırak' gibisinden Pars'a göz kırpmıştı.

"Okulu sevmiyor musun güzelim?" Berge'nin dediğiyle Lema gözlerini tavandan çekmezken kaşları üzgünce aşağı düşmüş dudakları da aşağı doğru büzülmüştü. Kafasını yavaşça iki yana salladı.

"Abi çok sıkılıyorum. Ben bütün dersleri biliyorum. Hatta müfredatın bile çok ötesinde bildiklerim. Saatlerimi ve tüm günümü boş boş, bana hiçbir katkısı olmayan bir yerde harcamak beni sinir ediyor." Yanında ki ayıcığına sarılırken üzgünce devam etti. "Ayrıca kızlar benimle arkadaş olmak istemiyorlar."

Lema'nın yeteneklerinden dolayı çok kapsamlı bilgileri oldığunu biliyorlardı ama bunun okul hayatını böylesine etkilediklerini hiç düşünmemişlerdi. Ayrıca Lema'nın yaşlarında ki kızlar da lise çağlarında çok fazla rekabet ve kıskançlık olurdu. Lema'yı güzel, yetenekli ve ünlü olduğu için kıskanıyor olabilirlerdi ve bu çok normaldi.

KAN BAĞIWhere stories live. Discover now