2.Bölüm:Yolculuk

Start from the beginning
                                    

    Ben sevilecektim. Yalan olmuyacaklardı bana olan sevgileri. Gerçekten sevilecektim ben. Hıçkırıklarımı tutmadım ve babamı düşünerek uyuya kaldım.

    Gözlerimi açtım. Çok düşünmüştüm. Bugün kaçacaktım. Hızla ayağa kalktım ve okul çantamı boşalttım. Orada giyebilecek 3-4 kıyafet, laptop, kimliğim, otobüs kartım, su ve biraz atıştırmalık attım çantama ve iki test kitabı ve kalemlik daha koyduktan sonra çantam hazır olmuş oldu.

    Halıyı kaldırdım ve ucu hafif açık olan parkeyi elimle söktüm. Burada paralarım vardı. Hızla saymaya başladım. "... 9500, 9700, 9800, 10000" 10 bin liram vardı ve bu para bana fazlasıyla yeterdi. Bazı öğrencilere tenefüslerde özel ders vererek kazanmıştım bu parayı.

    Paraların altında olan kilitli kutuyu çıkardım. İçinde bir oyuncak tavşan, bir çizgi dizi cd si ve içinde yıllarca baba dediğim adamın da olmak üzere bir sürü fotoğrafım vardı. 

    Kutuyu da çantamın en güvenli köşesine koyduktan sonra içime normal kıyafetler giyip üzerine okulun formasını geçirdim. Hızlı adımlarla aşağı inerken telefonumdan saatim beş buçuk olduğunu gördüm.

    Mutfağa girdim ve iki tane bıçak aldım. Birini belimdeki kemere diğerini de botumun içine sıkıştırdım. Arzu Hanım kaçtığımı öğrenirse peşime adam takardı ama adamların amacının beni sağ sağlim eve döndürmek olduğundan pek emin değildim.

    Mutfaktan çıktığımda Arzu'yu gördüm "Hayırdır Ayza sen pek mutfağa girmezdin?" elimde ki çantayı salladım "Suluğumu doldurmuştum Arzu Hanım şimdi de çıkacaktım"

    Evden çıktım ve siyah arabaya bindim. İstanbul'a vardığımızda adamı bayıltıp kaçacaktım ve otobüsle Kocaeline gidecetim. Otobüs saat ikideydi bende o saate kadar market market dolaşacaktım yakalanmamak için.

    Kurduğum planı defalarca aklımda teyit ederken İstanbul'a gelmiştik. Şöföre döndüm "Abi beni şurda indirsen?" adam bana garip garip bakarken elimi para isteyen biri gibi açıp yatay bir şekilde şöförün boynuna vurdum. Şah damarının yakınına vurduğumdan bayılmıştı (biraz daha sert vurulursa bu haraketle adam öldürülebiliyor)

Yazar Notu: Haraketi size anlatmaya çalıştım da bana bu haraketi karate de siyah kuşak olunca hocam öğretmişti :)

    Araba zaten yavaş gittiğinden bir ağaca çarpıp durmuştuk. O sırada adamın elinin acil durum butonuna denk geldiğinin ve bastığını gördüm. Hadi ama hangi arabada acil durum butonu olurdu ki?

    Hızla arabadan indim ve koşmaya başladım. Saat 7 olmuştu ve daha sekiz saat vardı. Ben sekiz saat bu kadından saklanacaktım. Arabada cps vardı yani şuan arabadan olabildiğince uzaklaşmam gerekiyordu.

    Otobüs garına doğru koşarken Arzu'nun buraya kaç saatte gelebileceğini düşünüyordum. Bir buçuk saat yol desek yarım saatte bayılan adamla uğraşsa 6 saat kalıyor. 6 saatte bu kadın beni rahatlıkla bulurdu.

    Otobüs garına gitmekten vazgeçmiştim. Benim hemen bu şehirden hiç olmadı bu yakadan ayrılmam lazımdı. Hızla bir taksi durdurdum "Abi beni köprünün karşısına atabilir misin?"

    Adam bir şeyler dedi ve gaza basıp gitti. Koşarak gitmem imkansızdı bu yüzden illa bir taksi bulmam gerekiyordu. Keşke okulun orada kaçsaydım orası köprüye çok yakındı.

    Yarım saat boyunca koşmuştum ve sonunda bir taksi görmüştüm. Bu taksiye binmem gerekiyordu. Taksi durunca hemen bindim "Abi benim acil karşıya gitmem  lazım beni yeni açılan köprüden geçiriver bi zahmet"

    Adam bana şokla bakarken konuşmaya devam ettim "500 lira veririm amca cidden çok ihtiyacım var" adam parayı duyunca araba haraket etmeye başladı.

AYZA NİL (Gerçek Aile)Where stories live. Discover now