☆.𓋼𓍊 12 𓍊𓋼𓍊.☆

Start from the beginning
                                    

"Ben bu projeyi tuttum. Verileri bana gönder de Anna ile bir konuşayım. O da onaylarsa toplantı yapıp çalışmalara başlarız."

"Tamamdır hyung, hemen göndereceğim."

Saygı selamı verdikten sonra odadan çıktım. İçim içime sığmıyordu, beklediğimden daha iyi olmuştu. Bir ihtimal gereksiz ya da klasik bir iş diye düşünmesinden korkmuştum ama beğenisi aldığım için kendime güvenim artmıştı. Daha sıkı çalışabileceğime emin olacak kadar motive hissediyorum.

"Seungmin!"

Tam ofisin yoluna dönmüştüm ki arkamdan gelen sesle yerimde durup o yöne döndüm. Kaşlarım çatılmıştı şaşkınlıktan.

"Bang Rok-Hee?"

Bu kız ne alaka şimdi?

Rok-Hee yanıma güler yüzüyle yaklaşıp tam önümde durdu, "Nasılsın görüşmeyeli?"

"Teşekkür ederim, iyiyim. Siz ne yapıyorsunuz burada?"

Yüzünü buruşturdu, "Lütfen! Şu saygı eklerini silip atabilir miyiz?"

"Ehm, tabii... Sen ne yapıyorsun burada? Rok-Hee Teknoloji ile ilgili bir durum mu var?"

"Hayır hayır. Geçenlerde bahsetmiştim ya burada bir arkadaşım çalışıyor, onu görmek için gelmiştim. Sana da bir selam vereyim dedim."

Hatırlayınca kafamı salladım, "Ah, doğru Lee Chaeryeong."

Güldü, "Evet o. Ee, sen neler yapıyorsun?"

Elimdeki bilgisayarı gösterdim, "Gördüğün gibi çalışıyorum."

"Anladım. Aigoo, yorgun olmalısın." elini saçlarıma götürüp gözüme düşen iki tutamı düzeltti, "biraz dinlenmelisin."

"Dinlenecek vaktim yok. Aslında burada seninle konuşmak için de vaktim yok, çalışmam gerek. Müsaadenle-" arkamı dönüp gidecekken hızla kolumdan tuttu.

"Şey! Bekle... Madem şirkette bu kadar yoğunsun, o zaman iş çıkışı bir yemek yiyelim?"

"Yemek mi? Aniden?"

"Keyifli vakit geçiririz, iyi yerler biliyorum."

Biz ne ara bu kadar samimi olduk ya?

"İnan çok yoğunum."

Dudaklarını büzdü, "Lütfen Seungmin~ Sadece bir yemek. Bence çok iyi anlaşacağız." göz kırparak koluma girdiğinde içimden sabır çektim. Neden bu insanlar beni buluyor?

"Şey... Bak ben-"

"Bu ne sürpriz(!)" eyvah...

Anna Hanım topuklu ayakkabılarını zemine sertçe vurarak yanımıza geldiğinde Rok-Hee'nin kolumdan çıkmasını sağladım ve kakülleri altındaki ceylan gözlere korku ile baktım. Çünkü bu gözler avlanacak kadar masum bir ceylan bakışları atmıyor, adeta ateş püskürüyorlardı.

"Rok-Hee, geldiğini bilseydim bir kahve ikram ederdim." bu hiç inandırıcı değil. Gerçi o da dalga geçtiğini belli ediyordu zaten.

"Çok naziksin Anna-sshi, gerek yok. Biz de Seungmin ile bundan söz ediyorduk zaten." bana döndü, "O zaman yemekten sonra da bir şeyler içmeye gideriz."

"Ben-"

"Yedide görüşürüz!" arkasını dönüp gittiğinde ne yapacağımı şaştım. Hay kahretsin! Şimdi bir de bu değişik kızla yemeğe çıkmak zorundayım... Reddetme fırsatı vermedi bile.

"Yemekten sonra... Öyle mi?"

Anna Hanım beni öldürmemek için kendini zor tutuyordu sanki. Yutkundum ve gömleğimin yakasını çekiştirdim, "Şey... Nasıl olduğunu ben de anlamadım. A-aslında Chaeryeong'ı görmeye gelmiş."

Next Step | Kim SeungminWhere stories live. Discover now