Yaralı eklemler

390 58 118
                                    




Kapı çaldı ve Yoongi'nin hizmetlisi içeri girdi. Yoongi ayaklandı ve masasına gidip bir not kağıdı, kalem çıkardı.

"Bugün izinlisin ama önce bu notu Bay Jung'a ulaştırmanı istiyorum." Dedi ve bir şeyler karaladı. Not kağıdını alan kadın eğildikten sonra odadan çıktı.

"Jimin bugün seni ben hazırlayacağım." Dedi, büyük dolabına doğru ilerlerken.

"Ne işe yarayacak? Bay Jeon'un bu akşam gelmesi için dua mı edeceğiz." Dedim, dalga geçerek ama o kendinden çok emin bir şekilde güldü ve "Bu akşam gelecek." dedi.

Dolaptan kırmızı, üzerinde altın işlemeli kuşlar olan çok güzel bir hanbok çıkardı, yatağın üzerine serdi.

Aynalı masasının çekmecelerini karıştırmaya başladı. Kuş şeklinde bir şey ve altın bir zincir çıkarıp gülerek yüzüne tuttu. Takıldığında nasıl duracağını gösterdi. Hepsini masanın üzerine bıraktı ve bana doğru geldi, elimi tuttup heyecanla kaldırdı.

Hanbokumun bağını çözdü.

"Ne yapıyorsun Yoongi?"

"İçliklerine bakıyorum ve doğru tahmin ettiğimi görüyorum. Jimin.. nenemi tanımıyorum ama eminim o bile böyle içlik giymiyordur." Dedi, parmaklarıyla tutup memnunsuz bir şekilde geri bırakırken.

"İlk gece için getirilenler var."

"O mu? O herkese veriliyor. Bence çok demode. Bak benim hiç kullanmadıklarım var. Sonra hana gelen bohçacı kadından sana alış veriş yaparız."

"Yoongi... Öyle de böyle de üzerimde kalmıyor ki."

"Kalmasın zaten. Öyle bir çarpsın ki yırtılınarak üzerinden çıkarılsın." Dedi ve elimin tersini ağzıma götürüp gülmeye başladım.

"Anlaşılan sana Seokjin hyungun pek bir şey öğretmemiş."

"O bizi bir araya getirebilmek için uğraştı. Gerisiyle pek ilgili değildi ama hakkını ödeyemem. Hala uğraşıyor."

"Bu geceden sonra gerek kalmayacak."

Yatağa getirip serdiği içlikten başka her şeye benzeyen şeylere baktım ve küçücük parçayı, anlayabilmek için elime alıp kaldırdım. Evirdim çevirdim.. yok anlayamadım.

"Güzel olacak, merak etme..." Dedi uzatarak. Sonra hepsini, elinde top yapıp tekrar kaldırdı.

"Şimdi git ve akşam hazırlamam için geri gel." Dedi, omuzlarımdan tutup kapıya yönlendirirken.

İçim kıpır kıpır olup umutla dolsa da kendimi sakinleştirmeye çalışıyordum, planladığı gibi olmazsa daha çok üzülmemek için.

Taehyung vakit geçirmek için odama geldi ve biraz müzik aletleriyle çalıştık. Varlığı fazla düşünmemem için iyi gelmişti. Tabi gülen yüzü de.

Birlikte yemek yedikten sonra gitti ve ben de artık vaktin geldiğini düşünüp Yoongi'nin odasına gittim.

Benimle ilgilenebilmek için kendi önden hazırlanmıştı.

"Gel bakalım, aynanın karşısına." Dediğinde paşa paşa gidip sandalyesine oturdum. Önce yüzümü renklendirdi sonra kuşu tek kulağıma, gözüme doğru tutturdu. Kuşun ağzına, zincirin bir ucunu tutturdu ve diğer ucunu ise burnumun üzerinden sallandırıp kuluğıma tutturdu.

Geyşa   ᘛ JikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin