SÂHİB-İ MELÂHAT ( DÜZENLENİYOR )

Eksik Kalır

Bambaşka bir yerdeymişim
Senden öte kalınca
Ateş yakmaz olurmuş
Adını sayıklayınca ...

Bilir misin ? Nedir seni beklemek;
Körelmiş karanlıklardan bir ışık,
Dilsiz yıldızlardan bir ses,
Ve mahşere akıl erdirmekmiş şu dünyada
Seni beklemek...

Kader miydi bekleten
Yoksa kalbin akla olan zaferimi ...

Halim dökülmez yazıya
Kalem ermez sırrıma
Ne şifa olur bilmem
Senden kalan yaraya
Bahtıma yazılan karaya
Uğrar mı ? Gemilerin kağıttanda olsa...

Hani nerde sararmış gök
Nerde uçurtmaların türküsü
Nerde kışların üşütmez hali
Nerde kavuşmaların öyküsü...

Biliyormusun ;
Öldürdüğüm hislerin dirileceği mahşeri yok.

Takvimlerde bulamadım !
Geleceğin günün akşamını;
Gün doğumuymuş gibi resmederken
Kendimden saymaktan vazgeçtim zamanı
Bilmediğim yollarda gittiğini görürken...

Oysa...

Sen kuşatınca yüreğimi
Eksik kalır bütün işgaller
Eksik kalır asaf'ın sevişi
Eksik kalır Süreyya'nın gel deyişi
Eksik kalır Fazıl'ın bekleyişi
Ve hüzne bulanmış onca şiir
Eksik kalır mezarları başında ...
Tıpkı yalnızlığın tarifinin eksik kaldığı gibi...

İşleyince gözlerime gözlerini
Eksik kalır parıltılar semada...