Özel Bölüm: Nereden Nereye

Bắt đầu từ đầu
                                    

Abim derin bir nefes alarak ayaklandı. "Ben anca giderim yavaştan çıkayım."

"Otur sen," dedi Belgin telefonunu çıkararak. "Savaş gelirken alır onu."

"Yok canım," dedi abim. "Çocuğu uğraştırmayalım şimdi.

"Ay Hakan," diyerek oturttu Yağmur abimi yerine. "Şimdi gitsen kızı bekleteceksin bi'de orada. Azcık çeneni kapatsaydın da erken çıksaydın."

"Konuyu açmasaydınız!" Diyerek çıkıştı abim.

"Hem ayrıca ne uğraşması..." Belgin göz devirdi. "Her gün oradan oraya sürmeyi biliyor. Nehir'i de gidip alacak tabi ki."

Herkes farklı bir konunun peşine düşmüşken Kaan ayaklanarak bahçeye doğru yöneldi.

Sesi git gide azalsada duyuluyordu.

"Mira! Babacım, napıyorsun sen? Ne masa kurması... Otur şuraya sen daha küçüksün."

"Yuh baba... Ufalsam cebine bile giremem."

"Bak burada Mert var, Simay var... Onlar kurar, hadi otur sen."

Mira'nın şok içindeki sesini zar zor duyabildim en son.

"Baba? Onlar benden daha küçük... İyi misin sen?"

*

Bahçenin ortasında koca bir masayı tamamen sardığımızda gülümsemeden edemedim.

"Çekiyorum!" Dedi Nehir heyecanla. Telefonu son kez koyduğu yere tuttururken duraksadı. "Dayı gülümsesene!"

Kaan homurtulu bir nefes alırken hızlıca parmaklarımı düz bir çizgi halindeki parmaklarına götürdüm ve yukarı kıvırdım.

"Ay çok tatlısınız!" Nehir'in elini ağzına yaslayıp gülümseyen gözlerle bize bakışına ben de sırıttığımda hızlıca son kez telefonun süresini ayarladı ve geri geri adımladı.

Fotoğrafın süresi dolmadan kadraja girip poz vermenin telaşıyla masanın kenarına belini vurduğunda acıyla iki büklüm olduğunda hepimiz sanki küçük çocuğumuz düşmüşcesine ayaklandığımızda Nehir aceleyle elini salladı.

"İyiyim, iyiyim! Çabuk gülüms-!"

Fotoğraf çekildi.

Yaşadığımız saçma anın pozu en az saniyeler öncesi kadar saçmayken polaroid fotoğraf hepimizin elinden sırayla geçti.

Fotoğrafa bakarken duygulanmamak elde değildi ki.

Küçücük bir mahallede başlayan hikayemize yeni karakterler eklene eklene daha da kalabalık bir aile olmuştuk.

Masanın en başında ev sahibi olan Ares ve Belgin vardı. Belgin'in hemen solunda sırasıyla Gaye, ben, Yağmur karşı tarafta da Tekin, Kaan, abim sıralanmıştı.

Asıl curcuna ise bizim yanımızda sıralananlardaydı.

Geçtiğimiz günlerde 26'sına basan prenses kızım Mira, dayısının yanında oturuyordu. Onun hemen yanında ablasından 5 yaş küçük yakışıklı oğluşum vardı. Mert. Hani genlerimiz zaten güzeldi, evet, ama ben de güzel doğurmuştum şimdi Allah var...

Mert'in hemen yanında Belgin ve Ares'in iki numarası Simay yer alıyordu.

Yağmur'un yanından başlayıp masanın sonuna kadar da Gaye ve Tekin'in yıllar önce haberini aldığımızda şaşırmaktan helak olduğumuz ikizleri Alp ile Ada vardı. Onların yanında da Savaş ile beraber aramıza en son katılan 'Oğlan dayıya, kız halaya' sözünün somut örneği olarak gösterilen canım yeğenim Nehir vardı. Masanın bu ucunda da Savaş yer alıyordu.

Bạn đã đọc hết các phần đã được đăng tải.

⏰ Cập nhật Lần cuối: Nov 03, 2023 ⏰

Thêm truyện này vào Thư viện của bạn để nhận thông báo chương mới!

Pembe Düşler Mahallesi Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ