*14*Mutluluk Kısa Ömürlüymüş.

30 8 0
                                    

Medya:Bayhan . Keyifli dinlemeler

Sabahın ilk ışıklarının gözlerime vurmasıyla uyandım yatağımı topladım duşa girdim ardından üstümü değiştirip ,annemin odasının yolunu tuttum sessizce odasına girdim güzel uykusunu bölmek istemiyordum yatağına oturdum mis gibi kokan saçlarını öpüp kokusunu ciğerlerime işleyecek şekilde çektim alnından öpüp geri çekildim. Annem iyiydi en azından ben öyle biliyordum. Annemin odasından sessizce çıkıp çantamı alıp evden dışarıya adımı mı attım gökyüzü kapalıydı yine , o maviliği özlemiştim günlerdir görememiştim.

Zeynep'e mesaj attım bana göre bir iş bulmuş muydu acaba merak ediyordum.  Neyse ki beklediğim o güzel cevap gelmişti iş yerinin konumunu atmıştı zaman kaybetmeden gitmeliydim zaman daralıyordu o adamlar geri gelecekler sonuçta iş yerine yarım saatte vardım bu kadar borçluyken bir de taksiye para veremezdim. 

İş yerine geldim Zeynep arkadaşımın beni yönlendirdiğini söyledim sağ olsun patron da hemen kabul etmişti. 
İşim hep arkadaydı biraz fazla yoruluyordum lakin parasıda güzel buna değerdi akşama kadar durmadan bulaşık yıkadım adam bir bulaşık makinası alsa ne olacak sanki durup kendi kendime söylendim.

Günün nasıl geçtiğini hiç hatırlamıyorum işten çıkış vaktim gelmişti ceketimi ve çantamı alıp dışarı çıktım   bulutlar dolup taşmış yağmur yağacak gibi yürümeyi bırakmış eve doğru koşuyordum yağmura yakalanmamak için  

Evime gelmiştim fakat yine anahtarlarımı almamıştım yanıma kaçıncı kez oldu kapıya vuruyorum bilmiyorum ama annem neden kapıyı açmıyor du uyuyor muydu acaba merakım git gide artıyor üstelik korkuyorum  gök gürlüyor bir yandan .Kapımız küçük camları olan demir kapıydı ben küçük bir taş bulup küçük pencerelerden birini kırıp elimi kırdığım camdan içeri sarkıp kapının süngüsünü çekip açmayı başarmıştım kapıyı açar açmaz annemin odasının yolunu tuttum kapısı açıktı içeri baktığımda yoktu kendi odama baktım orada da yoktu ev her günkinden daha sessizdi aşağı indiğimde elektrikler kesildi hemen telefonumun ışığını açtım mutfağa doğru yürümeye başladım musluktan su boşalırcasına yağmur yağıyordu mutfağa girdiğimde annem yemek masasında oturmuş hareket etmeden beni bekliyor gibiydi yanına yaklaştım.
"Anne napıyorsun burda."
"Maya ben öleceğim hasta olduğumu biliyorsun."
"Anne hayır ölmeyeceksin beni yalnız bırakamazsın."dizlerinin önüne çöktüm
"Yalvarırım böyle konuşma."
"Güzel iyi kalpli kızım sen çok iyi birisin mutlu olacağını biliyorum kendine iyi bakarsan gözüm arkada kalmayacak."
Ağzından kanlar akmaya başladı yere yığılıp kaldı ellerimde can verdi . Avazımın çıktığı kadar bağırdım
"Anne nolur bırakma beni Allah'ım nolur alma annemi benden ."
Ambulansı aradıktan sonra Zeynep'i aradım onlar gelene kadar annemin vücudu buz kesmişti kollarımın arasında sımsıkı sarıldım ona.

Zeynep ve Mert geldiler annemi zorla ayırmışlardı benden ambulansa bindirdiler hastaneden annemin cansız bedeniyle çıkmıştım bu sefer annemi babamın yanına gömdüler. Oradan ayrılmak istemiyordum annemi yalnız bırakmamalıydım benim yüzümden öpmüştü o yanında olsaydım belki şu an benimleydi
"Canım hadi gel eve gidelim." Zeynep'in sesiyle döndüm ona "benim yüzümden öldü bugün çalışmamalıydım annemin yanında olmalıydım dedim göz yaşlarım arasında
"Senin suçun değil bunu sende iyi biliyorsun."
"Artık bir annem bile yok , çok kimsesiz kaldım ."
Zeynep göz yaşlarını tutamadı bana sarılıp benimle sesi kısılana kadar ağladı. Mert gelip sarıldı "ben hep yanındayım bunu bil hadi gel eve gidelim dünden beri uykusuzsun biraz dinlenirsin en azından."
"Tamam hadi gidelim ."annemin mezarına baktım bir avuç toprağından aldım cebime koydum bende hep kalacak olan son hatırasıydı.

Mert ve Zeynep beni eve bıraktılar onlardan gitmelerini istedim yalnız kalmak istiyorum bir süre dedim onlarda sağ olsun ikiletmeden gitmişlerdi.

Hayat benim için tamamen durmuştu artık annem de yoktu . Önce babam sonra annem terketmişti beni.

Günlerdir evden çıkmıyor işe bile gitmiyordum yaşamak bana bir şeyi ifade etmiyordu. Hiç kimsenin mesajına ve ya aramalarına geri dönüş yapmıyorum
Mert'ten ayrılma kararını çoktan almıştım ona zarar gelmesinden ve onu da sonsuza dek kaybetmekten korkuyordum.

Mert'e mesaj attım evin aşağısındaki parka çağırdım.

Mert'i parkta beklemeye başladım beklerken bir yandan düşünüyordum doğrusunu mu yapıyorum acaba diyip evet en doğrusu buydu ayrılmalıydık.  çok geçmeden oda geldi. Ayağa kalktım bana sımsıkı sarıldı "Maya iyimisin neden cevap vermedin aramalarıma ve mesajlarıma."
"Mert ayrılmak istiyorum."
"Maya seni incitecek bir şey mi yaptım şaka mı yapıyorsun."
"Hayır ben seni incitmekten korkuyorum en doğrusu bizim ayrılmamız."
"Maya sen iyi değilsin ne söylediğini bilmiyorsun."
Ayağa kalktım "seni artık sevmiyorum."derken titriyordum.Mert ellerimi avuçlarının içine koyup öptü başımı göğsüne yaslayıp "nolur böyle konuşma seni çok seviyorum hiç kimseyi sevmediğim kadar."
"Tamam Mert biraz ara verelim düşünmem lazım kafam çok karışık."
Mert'in bağırmasına rağmen arkamı hiç dönmeden yürümeye devam ettim Mert'ten ayrılmak beni çok üzmüştü ama buna mecburdum oturdum kaldırıma hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım sesim neredeyse kısılmıştı eve gittim tuhaf bir duygu yüklüydü.
Zeynep'i aradım
"Buraya gelir misin sana ihtiyacım var diyip kapattım.
Zeynep'i beklerken uykum gelmişti tam uyuyacakken kapının çalındığını duydum kim o demeden kapıyı açtım Zeynep değil karşımda hiç görmediğim üç adamdı tanımama gerek yoktu anlamıştım para için annemi dövenlerdi
"Benide mi dövmeye geldiniz. Annem öldü mutlumu sunuz bilmem ama borcunuzu ödemeye niyetin yok beni öldürsenizde zerre kadar umurumda değil."
"Sen değil sevdiklerinden başlarız önce arkadaşın Zeynep sonra sevgilin Mert ne dersin  önce hangisinden başlasak ."
"Onlardan ne istiyorsunuz bana borcunuz var ve para yok ne yapabilirim."
"Sana iki hafta müddet parayı getirirsen kimse zarar görmez hadi iyi geceler."
Evden zorla çıkardım kapıyı hızlı bir şekilde çarptım. Bana borçları var sevdiklerimden ne istiyorlar.

Zeynep geldi ona sıkıca sarıldım. 
"Senden biraz önce babamın borçlandığı adamlar geldi borçlarını istiyorlar."
"Maya merak etme hal ediceğiz çalışıp ödeyeceğiz, hem Yıldız Tilbe ne der. ( borç yiğidin kamçısıdır ) der.

Zeynep'in yaptığı espri içimi biraz olsada ısıtmıştı yüzümde bir tebessüm oluşmuştu gülmeyi unutmuş muyum bilmiyorum ama unutacağım galiba.
Saat geç olduğundan Zeynep'in evine gitmesine izin vermedim
"bu gece burada kalacaksın."
"Nasıl istersen canım dur teyzeme mesaj atayım."
"tamam canım." diyip yatağını düzelttim ikimizde salonda uyuduk.


Hikaye gidişatı hakkında bir fikriniz varsa lütfen belirtin...

Hayat en güzel yanıyla yanınızda olsun hep .
En güzel dileklerimle .sizi çok seviyorummm

Küçük Bir Umut Where stories live. Discover now