Havin ( berdel)

2.bölüm

Sevgi " ne demek oluyor delal kaçtı o kız berdeli kabul etti ne demek mirza sen benimle dalga mı geçiyorsun ben seninle evlilik hayali kurarken sen gelip bana başkasıyla evleneceğini nasıl söylersin ?"
Mirza " ne yapabilirim sevgi karar verildi o kız berdeli kabul etti evin büyüğü olarak benim evlenmeme karar verildi"
Sevgi " sende sesini çıkarmadın öyle mi ben sevgiyi seviyorum boran ve ya Fırat evlensin demedin dimi sevgin yalan mıydı senin senin sevgin bu kadar mıydı benden bu kadar çabuk mu vazgeçiyorsun bunu bana nasıl yaparsın sen mirza nasıl"
Mirza " bağırıp durma benim için  kolay mı sanıyorsun sen ben ölüyorum görmüyor musun canım yanıyor sevmediğim bir kadın benim karım olacak benim için kolay mı sanıyorsun böyle karar verildi nerde göründü aşiret büyüklerine karşı gelindiği hem sen zannediyorsun ki ben karşı çıkmadım ama babam izin vermedi ben ne yaparsam yapayım o kız bu konağa gelecek başka çözüm yolu yok bulamıyorum"
Sevgi göz yaşlarını silip " peki ya biz ne olacağız bitecek mi ben sensiz ne yaparım" dedi mirza bir adım atıp sevgiye sarıldı saçlarından öpüp. " elimden hiç birşey gelmiyor güzelim ne olur beni affet"
Sevgi " sen o kadını sevmiyorsun mirza biz birbirimizi seviyoruz ben sensiz yaşayamam kuma olmaya bile razıyım" mirza kaşlarını çatıp baktı " nasıl yani " dedi sevgi mirzahın gözlerine bakıp " o kıza dokunma biraz zaman geçtikten sonra gel iste beni" dedi mirza bir daha sarıldı nasıl olacaktı bilmiyordu ama sevginin dediğini yapacak diye düşünüyordu ama yapamadı havin konağa girdiği günden sonra sevgiden uzak durdu evli bir adam olduğunu ve havine asla ihanet edemeyeceğini dünlerdir düşündü bir kaç gündür evli olmalarına rağmen eve hiç uğramadı sadece düşündü ve kendince doğru bir karar verdi ne olursa olsun o havin ile evliydi havine belli etmese bile ona asla ama asla ihanet etmeyecekti en kısa zaman da sevgi ile konuşup bu işin bittiğini söylecekti mirza kendince doğru karar verdiğini düşünüyordu sevgiyi belki ömrünün sonuna kadar unutmayacaktı ama havinle hayatına devam edecekti..

Havin aşağıya indiğinde karşısında kocasını görmeyi beklemiyordu günlerdir ortada yoktu bugün gelmişti kahvaltı sofrasında oturuyordu havin bugün biraz geç kalmıştı sofra çoktan hazırlanmıştı " günaydın kusura bakmayın geç kaldım" dedi mirza karısına hiç bakmadı kahvaltısına devam etti kayın babası kazım ağa  " olsun güzel gelinim gel otur" dedi sevgi tiksinir bir şekilde havine baktı göz göze geldiklerinde havin gözlerini kaçırdı bu kızın derdi ne diye sürekli içinden geçirdi.. havin mirzahın yanına oturdu karşısında sevgi vardı mirza ikisine de bakmamaya özen gösteriyordu sevgiyle nasıl konuşacaktı bilmiyordu aklında sürekli bu soru vardı havin şaşkındı günlerdir kocası ortada yoktu neden bugün bu sofradaydı havin korkuyordu aslında onunla aynı ortamda bulunmaktan ve akşam odaya gelmesinden bu işten kaçış yoktu ikisinin de birbirine alışması lazımdı olacaklara sessizce devam etmeleri lazımdı..

Herkes sesiz bir şekilde kahvaltısını yaparken konağın kapısı açıldı korumalardan biri koşarak merdivenlerden yukarı çıktı kazım  ağaya yaklaşıp " ağam gelin hanımın babası geldi gelin hanımı görmek istiyor" havin hemen korumaya baktı gözleri parladı birden " gelsin tabi ne diye kapıda bekletiyorsunuz alsanıza içeri " dedi mirza sinirle " ne diyorsun baba sen düşmanımızı nasıl konağa alırsın görüşmeyecek babasıyla" koruma çoktan yanlarından ayrılmış Ahmet  ağayı içeri almıştı havin sinirle baktı mirzaha babasıyla görüşmesine karşımazdı.
Kazım ağa " saçmalama mirza babası kapımıza kadar gelmiş" dedi aşağıdan bir ses yükseldi " havinnn" diye havin hemen ayağa kalkıp avludan aşağıya baktı gülümseyerek babasına baktı kazım  ağa dünürü Ahmet  ağaya " buyur Ahmet  ağa gel kahvaltıya bir çayımız iç" dedi mirza daha çok sinirlendi.
Ahmet ağa " yok kazım ağa ben kızımı görüp gideceğim" mirza sinirle ayağa kalktı " kızını gördün şimdi kapı orda" dedi sinirle havin öfkeyle mirzaya baktı ne saçmalıyo bu adam diye düşündü kazım ağa hemen söze atlayıp " havin kızım sen git babanın yanına mirza sende saygılı ol"
Mirza " kocası olarak ben havine izin vermiyorum baba gidemez anladım ben istemiyorum o düşman aile ile görüşsün istemiyorum" diye bağırdı sevgi şaşkınlıkla mirzaha baktı.
Kazım ağa öfkeyle oğluna yaklaşıp kolundan tutu " babası oğlum onların görüşmesine karışamayız. Sen git havin kızım" dedi havin gideceği sırada " git bakalım havin hanım bu konu burda kapanmadı" dedi öfkeyle havin mirzahı duymamazlıktan geldi koşar adımlarla babasına doğru yürüdü babasının yanına geldiğinde ilk elini öptü sonra da sımsıkı sarıldı babası ile konaktan çıkıp arabaya bindi ikisi tekti havin başını babasının gögüsüne yasla baba kız birbirine çok bağlıydı haşim ağa kızının saçlarından öpüp " ben sana berdeli kabul etme demedin mi güzel kızım kendi hayatını mahvettin abin olacak şerefsiz hayatını yaşarken sen kendini diri diri mezara koydun"
Havin " ne yapayım baba başka çare mi vardı annem sidar abim öldüğünde yıllarca kendine gelmemişti şimdi birde botan  abim ölseydi hiç yaşayamazdı baba annemin. Ne kadar acı çektiğini birlikte gördük anneme kıyamadım" Ahmet  ağa kızına sımsıkı sarıldı " annen şimdi mutlu mu sanıyorsun havin her gün senin adın ağzında korkuyor sana zulüm etmelerinden gel kızım gidelim berdel bozulsun ben senin tek göz yaşına bu dünyayı yakarım"
Havin " olmaz baba her şey bitti hem kimse bana zulüm etmiyor herkes beni çok seviyor kazım  ağa her gün bana nasıl olduğumu bir ihtiyacım olup olmadığını sürekli soruyor Zeynep ana da öyle hiç kimse beni dışlamadı herkes hoş görü ile karşıladı. " peki ya o kocan olacak şerefsiz "
Havin " merak etme baba kimse bana birşey yapmıyor aklınız bende kalmasın anneme de söyle merak etmesin ben en kısa zamanda arayacağım onu sesimi duyarsa mutlu olur" dedi ahmet ağa  kızının saçlarından öptü tekrar son kez sarıldı havin daha fazla mirzahı sinir etmek istemiyor du babasıyla vedalaşma zamanı gelmişti " ben artık gideyim baba herkese selam söyle sizi çok seviyorum beni merak etmeyin ben gayet iyiyim herkes bana iyi davranıyor anneme söyle çok mutlu güzel gördüm de baba olanları anlatma daha fazla üzülmesin" Ahmet  ağa mutlsuz bir şekilde kafasını salladı ve kızını son kez öpüp sarıldı havin yavaşça arabadan indi şimdi konağa girdiğinde mirzahla karşılaşmak istemiyordu korkuyordu ondan.

Mirza sabırsızlıkla havinin konaktan içeri girmesini bekliyordu çok sinirlenmişti onu dinlemeyip gittiği için havin korkuyla yukarıya çıktı babasından ayrıldığı için hüzünlüydü herkes sofradan kalkmış kahvaltı sofrasını topluyordu mirza bir sağa bir sola gidiyordu havin ona bakmadan masadaki tabakları toplamaya başladı mirza daha çok sinirlendi onu hiçe sayıp gittiği yetmiyordu birde hiç birşey olmamış gibi sofrayı topluyordu sinirle havine yaklaştı kolundan tutup " sen gelsene benimle" dedi ve sürükleyemeye başladı sevgi halla şaşkınlıkla ikisine bakıyordu herkes mirzaya bakıyordu babası kolundan tutup " ne yapıyorsun oğlum" dedi
Mirza " iznin olursa baba zorla evlendirildiğim karımla konuşacağım" dedi ve kimsenin cevap vermesini beklemeden havini sürükledi kolundan sıkıca tutmuştu sinirle odanın kapısını açıp havini içeriye koydu havin şaşkınlıkla bakıyordu babasıyla görüşmesi onu niye bu kadar sinirlendirdi anlamıyordu.

Mirza öfkeyle bir sağa bir sola gidiyor du " bir daha babanla ve o konaktan hiç kimseyle görüşmeyeceksin duydun mu !"
Havin " sen ne diyorsun ya ne dediğinin farkında mısın sen kimsin bana karışıyorsun?"
Mirza " kim miyim ben senin kocanım lan kocan duydun mu ben ne dersem. O olur havin"
Havin " olmaz mirza ağa olmaz sen benim anneme babama karışamazsın ben ailemle görüşeceğim sen bana karışamazsın duydun mu!"
Mirza bir adım atıp havinin önüne geçti " sen nasıl bana sesini yükseltirsin senin o dilini keserim duydun mu ben ne dersem onu yapacaksın senin burda konuşma gibi bir hakkın  yok sen berdeli kabul ettiğin gün konuşma hakkını kaybettin" dedi sinirle havinin. Cevap vermesini beklemeden odadan ayrıldı.

Sinirle odadan çıkan mirza karşısında sevgiyi görmeyi beklemiyordu şaşkınlıkla baktı sevgi " sen az önce o kadınla kavga mı ettin ne değişti mirza ağa o kadını. Karın diye kabullendin mi"

Mirza " bir saat sonra her zamanki buluştuğumuz yere gel konuşmamız lazım" dedi ve arkasına bakmadan gitti mirza çaresizdi ne yapacağını bilmiyordu sevgiyi kırmadan nasıl bu işten kurtulacaktı bilemiyordu..