Your Distance (BL) Novel

Bölüm 37

Her Şey Bitti, Yaşlı Canavar Onunla Yaşamamı İstiyor 

Bu dünyada pek çok şey adının çağrıştırdığı gibi değildir.

Örneğin, büyük Profesör Bai'nin ağzından çıkan " görüşme "--

Bu kelime 'konuşma' bileşenine sahipti, ancak güçlü bir 'eylem' kokusu taşıyordu.*

(*Bu cümle Çince karakterlerin kendilerine atıfta bulunmaktadır. 'Görüşmek' için kullanılan iki karakter, 讨论, sol bileşen olarak 讠'ya sahiptir, bu da kelimenin konuşma ile ilgili bir şey olduğunu ima eder. Ancak Ting Shuang, sol bileşenin daha çok 'eylem' bileşeni 扌 gibi koktuğunu söylüyor.)

Pazartesi günü öğleden sonra saat 6 civarındaydı. Plana göre, öğrenci Ting Shuang ertesi gün saat 9'da Bai Laoban'ı tren istasyonundan alacaktı.

Ölümüne geri sayım: 27 saatten az.

Gerçekten de onun hatasıydı, bu yüzden bunu hak etmişti. Eğer Bai Laoban'ın ellerinde ölürse, kendini haksızlığa uğramış hissetmeyecekti.

Katledilmeyi bekleyen Ting Shuang, trende birkaç saat geçirmiş ve hastanede öfke dolu midesini zapt etmiş yorgun bedenini sürükleyerek otobüs beklemek üzere hastanenin dışındaki otobüs durağına yürüdü.

Batan güneşin altında yoldaki trafik hiç yavaşlamadı. Tıka basa dolu bir otobüs önünde durdu ve bir insan kalabalığı otobüse hücum etti. Otobüsün kapısının önünde takım elbiseli bir adam duruyordu, yüzünde yorgunluğun izleri vardı. Gülümseyerek şoföre el salladı ve bir sonrakini bekleyeceğini söyledi.

Nedenini bilmiyordu. Sadece kendisiyle hiçbir ilgisi olmayan biriydi, ancak bu tavır Ting Shuang'ın kalbinde bir şeylerin biraz kaymasına neden oldu.

Aklına Bai Changyi geldi.

Bai Laoban bunu doğrudan söylememiş veya herhangi bir memnuniyetsizliğini ifade etmemiş olsa da, aslında onun davranışına üzülmüş olabilirdi.

Bir araya geldikten sonra Bai Laoban için hiçbir şey yapmamış gibi görünüyordu...

Her zaman sorunlarına yenilerini ekliyordu.

Bunu düşünen Ting Shuang, her zaman ciddi ve saygılı olan büyük Profesör Bai'nin aslında adamı Ting Shuang tarafından biraz şımartılmaya ihtiyacı olduğunu hissetti.

Böylece, Ting Shuang eve dönmeden önce Song Xin'in evine uğrayarak gitarını ödünç aldı.

Ting Shuang gitar öğrenmeye lisedeyken başlamıştı. O zamanlar sadece havalı görünmek istiyordu. Üniversiteye girdikten sonra sık sık okulda çalmaya başladı. Bir süre sonra çalışmaya başladı ve zaman bulamadığı için çalmayı tamamen bıraktı.

Song Xin'in de pratik yapmak için fazla zamanı yoktu ve gitar çantasının üzerinde bir toz tabakası vardı. Gitarı Ting Shuang'a uzattı, "Neden aniden gitar çalmayı düşündün?"

Ting Shuang düşündü: Erkekleri tavlamak için.

Asla anlayamazsın, kardeşim.

Gitarı sırtına asan Ting Shuang, Song Xin'in evinden ayrıldı ve otobüsle evine gitti.

Ting Shuang pencereden dışarı bakarken otobüs sallanıp duruyordu. Bir an içinde şehirdeki tüm sokak lambaları yandı.

Özlem dolu bir şehirdi.

Eve vardığında.

Ting Shuang anahtarlarını çıkardı ve kapıyı açtı. Bütün ev karanlıktı.