⚜️10.BÖLÜM⚜️

1.6K 87 40
                                    

Canlar yeni bir bölümle daha sizlerleyim. Keyifli okumalar diliyorum sizlere. Bol yorum ve beğenilerinizi bekliyorum sizleri çok seviyorum.

Melek Güneş:

Güven duygusu nedir? Bir insanın yanında veya bir şey (eşya) in yanında hissettiğiniz rahatlıktır. Peki ya ben şu anda kafama dayanmış silahın altında gayet rahatsızken neden hala güvenebiliyordum... Sanırım cevabı basitti, sevgisiz yetişen çocukların hayatına giren insanlara karşı koşulsuz sevgisi duymasıydı. Bir yerde bir söz ile karşılaşmıştım 'Küçükken masal dinlememiş çocuklar. büyüyünce kendi resimlerini bile cetvelle çizer.'

Ona güvendiğimi söyleyip gözlerimi yumduğumdan bu yana geçen sürede aklımdan onlarca düşünce geçmişti. En sonunda yüzümde hissettiğim nefes ve ardından boynumda hissettiğim dudaklar ile gözlerimi araladım. Kirli sakalı çıplak boynumu kaşındırırken Matteo başını boynuma gömmüştü, titreyen sesi ile.

''Çok uzun zaman olmuştu... Yüzünü bile unutmuştum... Ba... Babam bir kaç defa resmini göstermeyi teklif etmişti ama bulana kadar cesaret edip bakamamıştım resmine... Ta ki'' Dedi ve duraksayıp başını kaldırdı. Elindeki silah hala başıma dayalı duruyordu ilk önce silahı tutan eline baktı ardından da gözlerime. ''Bir şey söyle...'' Dedi bir anda. Az önceki öfkesi yerini derin bir hüzne bırakırken onu anladığımı hissettim bir an. Belli ki içinde hem bir anne özlemi hem de bu özleme sebep olan annesine öfke vardı. Benden bir şey söylememi istiyordu ama ne diyeceğimi bilmiyorum.

Bir cesaret tek eli ile tuttuğu ellerimi yavaşça zorlamaya başladım ve onun da izni ile elimi kurtarıp yüzünü avuçlarımın arasına aldım.

'' Korkuyorum.'' Dedim fısıltı şeklinde. Onun benim ondan korkmamı istemediğini bildiğim için kurdum bu cümlemi ki tesir ettiğini yavaşça üzerimden kalkmasından anlamıştım. Matteo silahını beline takarak karşımdaki tekli koltuğa attı kendini. Öfkeden üzerime yürüdüğü dakikalarda fark edememiştim ama şimdi daha net görüyorum ki yıkılmış gibiydi. Ben de toparlanıp yataktan bacaklarımı sarkıttım ve derince nefes alıp.

''O ev anne babasına aitmiş. '' Dedim. Yüzünde alaylı bir gülümseme ile dudağı kıvrıldı ve gözlerini sabit bir noktaya dikip devam etmemi istercesine sessiz kaldı.

''Şey... Bak ben o kadını yani anneni tanımıyorum...'' Dediğimde anne kelimesine karşılık gözlerimiz birbiri ile buluştu. Sorgulayıcı bakışları yüzümde gezinirken. Derin bir nefes alıp ''Matteo seni nasıl inandırabilirim bilmiyorum ama öncelikle şunu bilmelisin ki ben o kadına yani... Anne ne çalışmıyorum. Tanımam etmem... Gündüz kafemize geldi akşam da evimize. Söylediği ise bundan 20 sene önce o evde anne ve babası ile yaşadıkları birde...'' Dedim ve duraksadım. Babası hakkında ne düşünüyordu bilmiyordum. Belki de çok seviyordu ya da nefret ediyordu bunu bilmediğim için senin baban kadına tecavüz etmiş zorla alı koymuş demek ne kadar mantıklıydı bunu düşünmeye başladım.

''Bir de ne...?'' Dedi Matteo merakla.

''Baban... Ihhh yani kadın ayak üstü biraz anlattı da...'' Dedim ve tekrar duraksadım. Konunun ağırlığından mıdır yoksa çıplak bacaklarımın üşümesinden midir bilinmez bacaklarımı yatağa çekip daha güçlü görünmeye çalışarak bağdaş kurdum.

''Melek ne biliyorsan anlat artık benim sabrım kalmadı.'' Dedi. Bunu yine yüzünün almaya başladığı öfkeli ifadeden görebiliyordum.

''Annen babanın yanında epeyce zorluk görmüş... Vatandaşlığı elinden alınmış, eve kapatılmış, şey bir de... Defalarca tecavüze uğramış... Ba... Baban tarafından....'' Dedim. Matteo sözlerime bir anda hiç beklemediğim bir tepki vermişti. Gür bir kahkaha atıp.

Başka Bir Evrende (İtalyan Mafya)Where stories live. Discover now