???

22 3 0
                                    

Postacı çantamla yeni ögrendiğim bi kafeye doğru yürüyorum. Sürekli müşterisi olduğum kafe bir süre önce kapanmıştı. Oldukça işlek bir kafeydi neden kapandığını anlamıyorum. Gittiğim üniversiteye en yakın kafeyi seçmiştim.
Kafeye vardıktan sonra içeriyi inceledim. Tatlı hoş bi kafeydi ama içeride benden başka 7 kişi vardı. 2 tane çalışan müşterilerle ilgileniyordu. K vardı. Kasaya doğru yürüdüm. Mavi bereli ve önlüklü bi çocuk telrfonuyla ilgileniyordu. Küçük bir sandalyede oturuyordu ve bi kolunu kafasının arkasına almış, dizlerinide tezgaha koymuş hafif geriye yaslanıyordu. Benden büyük mü yoksa küçük mü olduğunu anlayamamıştım. Ama böyle saygısız bir şekilde oturması sinirimi bozmuştu.

"Bakar mısınız?" Çocuk bir an için telefonuyla ilgilenmeyi bıraktı. Oturma pozisyonunu değiştirmedi ve bana sadece baktı. "Ne var?" Bu gencin bir an önce kovulması lazımdı. "Bir müşteriye böyle davranmak doğru değil." Çocuk iç cekti ve oturuş pozisyonunu düzeltti. "Ne almak istiryorsunuz?" Kendini kibar olmak için zorluyordu. "1 tane double espresso."
Beni biraz inceledi ve ayağa kalkıp kahveyi yapmaya başladı. Kasaya en yakın masaya oturdum ve eskiz defterimi çıkardım. Kahve içerken resim yapmak çok hoştu. Buranın kahvesinin güzel olmasını ümit ediyordum. "Fhhhfff!" Islık sesiyle irkildim ve kasaya doğru baktım. Mavi bereli cocuk kahveyi tezgaha koymuştu ve dimdik bir şekilde parayı vermemi bekliyordu. Adımı bilmediği icin beni iki parmağıyla ıslık çalarak çağırmıştı. Kahveye masama koyabilirdi yada beyefendi diyebilirdi. Aptal. Resim çizmeyi bırakıp tezgahtan kahveyi aldım. "Biraz daha kibar ol."

Umursamadı ve telefonuyla ilgilenmeye devam etti. Masama geri döndüm ve resim çizmeye devam ettim. Sonra kahvemdenbir yudum alır almaz yere tükürdüm. "BU NE BİÇİM BİR KSHVE BÖYLE?!" Kahve olması gerekenden çok daha fazla tuzlu ve sekerliydi. Ağzımı yakmıştı. Mavi bereli çocuk bana bakıyordu. Şaşırmamıştı hatta gülümsemesini tutmaya çalışıyordu. Bilerek yapmıştı. Çok sinirim bozulmuştu ve kızmıştım. Hızlı adımlarla kasaya yani çocuğun yanına gittim. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?! Müdürünü çağır!" Çocuk benimle dalga geçercesine baktı. "Kahveyi çok guzel yaptım bi kere yapan söyleme." Bunu dedikten sonra kahveyi onun üzerine döktüm.

"AH NAPIYORSUN BE?!" Daha sonra turuncu montlu bir çalışan geldi. Durumumu anlamış olucaktı ki "Onun kusuruna bakmayın lütfen efendim! Size bir kahve ısmarlayayım benden olsun!" Mavi bereli çocuk turuncu montlu çocuğa sinirle ve şaşkınlıkla baktı. "1 tane double espresso drğil mi?? Hemen hazırlıyorum efendim!"
Ben birşey diyemeden kahveye hazırlamaya gitmişti. Normalde ordan çekip gidicektim ama ayıp olmasın diye yerime geri oturdum. Mavi bereli çocuk üstündeki kahveyi silerken bana dimdik bakıyordu. Muhtemelen sinirliydi. Turuncu montlu kahveyi masama koydu ve tekrar tekrar özür diledi ve kahveden içmemi bekledi.
Tedirgin bir şekilde kahveden bir yudum aldım. Oldukça güzeldi.

Beğendiğimi belli ederek turuncu montlu çocuğa gülümsedim. Turuncu montlu çocuk rahatlamışçasına nefes verdi ve "Anlayışınıs için teşekkür ederiz! Bir daha böyle bir aksilik çıkmayacak söz veriyoruz!" Turuncu montlu çocuk yanımdan gidince arkasında mavi bereli çocuğun bize baktığını fark ettim. Sinirden kıpkırmızıydı. Neden bu kadar sinirlenmişti anlamamıştım.

Bir kahve fincanı çizdikten sonra kahvemi bitirip ayağa kalktım. Turunclu montlu çocuk bizden olduğubu söylemişti ama yinede kahvenin parasını tezgaha bırakıp kafeden çıktım.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 05, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Canım Sıkıldı O Yüzden Creek Kitabi YaziyomWhere stories live. Discover now