Bölüm 2 - Harekete Geçiş (Sayfa 1/5)

24 1 1
                                    

Fatrans ve Kedac, baygın olan Maytuhn'u beklerken kendi aralarında bir şeyler konuşuyorlardı. Onları dinleyen Uhnas, kaçmak ile ilgili bir şey konuştukları düşünmüyordu. Daha çok, Maytuhn'un çizdiği "üç boynuzlu at"a "Bu ne?" anlamına gelen "bu-ni-corn" ismi vermeyi düşünüyor gibiydiler ve bu, şu anda bulundukları ortam için pek mantıklı bir sohbet değildi. Sıkılmaya başlamıştı Uhnas, elindeki çubukları dövüştürmek yetmiyordu, üstelik zaten kirli odanın daha da kirlenmesi onu bezdiriyordu.

Elindeki çubukları odanın ortasına attı ve Maytuhn'a baktı. Maytuhn o sırada işaret parmağını hareket ettirmişti. Bu gelişme önündeki erkeklere belli etmeyerek, Maytuhn'un yanına, ellerini ve diz kapaklarını aynı anda yerde tutarak emeklemesine sebep oldu. Uhnas yanına gittiğinde, tüm hareketlilik kesilmişti. Ancak bu, onu bezdirmedi ve yanında kalmaya devam etti. Önüne geçti, ve kafası öne eğilmiş Maytuhn'un elini tuttu. Bunu, onu desteklemek için yapmıştı. 

Maytuhn, bu temastan sonra gözlerini az daha sert bir şekilde yummuştu. Bu onun hayatta ve
-kısmen- sağlıklı olduğunun ikinci belirtisi Kedac tarafından da fark edilmişti. Kedac bunun hemen ardından hızlıca onlara doğru yürümeyi denedi. Bunu yaparken Fatrans'ın sağ koluna çarptı. Verdiği acıdan kaynaklanan kısa bir duraklama ardından, ikisinin yanına vardı. Uhnas, biraz daha kenara çekilmişti çünkü Kedac'tan korkuyordu.

Fatrans ise Kedac'ın yanında biraz daha eğilmişti ve "Maytuhn? İyi misin?" diye sordu. Kedac bu sorudan bir cevap beklemiyorken Maytuhn, ağzını zorlukla açtı ve ağzından ses çıkarmayı denedi. Ne denediğini kendisi de bilmiyor gibiydi, gözü hala kapalıydı. Yüzündeki damarlar açıktaydı ve mavi renkte parlıyordu. "Ne soktunuz bunun içine ya?" dedi Kedac, Maytuhn'a acıyarak. Fatrans sessizdi, bu aşının bu kadar yan etkisi olacağını kendisi de bilmiyor gibiydi.
Kedac, Fatrans'a dönerek "Bunun böyle olması normal mi? Biliyor olman lazım bu aklınla." dedi. Ancak istediği cevabı alamadı. "İnan bilmiyorum."

Uhnas kendi etrafında turlar atmaya başlamışken, Maytuhn çok hızlı bir şekilde kafasını kaldırdı, ancak o süratle kafasını pürüzlü duvara çarptı. "Of!" Fatrans, acının büyüklüğünü hissetmiş olmalı ki kaşlarını aşağıya indirerek ağzından aynı sesin daha uzatılmış halini çıkardı. Maytuhn kafasını ovuştururken Uhnas ise sevinç çığlıklarıyla ona koşuyordu. Sarılacağını düşünen Maytuhn ayağa kalktı ve kollarını açarak Uhnas'ı içine aldı. Uzun süre sonra ilk kez bunu yapıyordu. "Yaşıyorsun! Çok şükür!" dedi Uhnas. "Çok korktum seni kaybedeceğiz diye." "N-neyse ki." dedi Maytuhn, biraz kikirdeme ve kafasındaki zonklayan ağrı eşliğinde. Yüzündeki parlaklık artmıştı. 

Sarılmaya devam eden Uhnas, birden sarsıldı ve kendini geriye çekti. "AH!" diye bağırdı acı eşliğinde. Maytuhn'un yüzündeki parlaklık işte o zaman solmuştu. Uhnas "Acıttın!" diye yakınırken, Fatrans kaşlarını biraz çattı. "Yüzünden geçen bir akım hissettin mi hiç? Soğuk veya sıcak?" diyerek sordu, bir şeyler biliyormuş edasında. Kedac "Ha bir bu eksikti, şimdi de elektrik adam mı ol-" Lafı bitmeden ağzı, Fatrans'ın eliyle kapanmıştı.

"H-hayır?" dedi Maytuhn. Fatrans, eğilmeyi bıraktı ve Maytuhn'un tarafında parmağını yukarı aşağı oynatmaya başladı. O sırada yukarı bakıyordu ve ayaktaydı. İşi bittiğinde Maytuhn'a tekrar döndü, "...ama hayır..." dedikten sonra tekrar aynı hareketi sergilemeye başladı. "Bulamadım" dedi. "Bence devam etmeliyiz, oyalanamayız." diye ekledi.

Kedac, Maytuhn'un çizdiği kat planını eline geri aldı. "Maytuhn'a göre bizim hemen şuradaki güvenlik kulübesine, yok, güvenlik odası. Her neyse, oraya gitmemizi söylüyor. Oradan da kart alacakmışız." "Ee, kart yoksa?" dedi Fatrans. "Burada olasılıklar yazmıyor, sadece 'Kartı alıp kapıya yönel' yazıyor." Fatrans hayal kırıklığına uğramıştı tekrardan. Maytuhn'a yöneldi ve "Üç boynuzlu at daha mantıklıymış" dedi.

Maytuhn, Fatrans'ın kendisine böyle davranmasından hiç hoş değildi, içinden ona vurmak geldi ancak bunu yapamazdı, onun amacının yardım etmek olduğunu biliyordu. "Beni takip edin" dedi arkasındakilere. Maytuhn'un planına göre, güvenlik odasına sol taraftaki çıkışı olmayan dar bir koridordan giriş sağlanabiliyordu, ve kameralarla korunuyordu. Bahsettikleri koridor biraz ilerdeydi.

Dördü de tam koridora erişecekken kapıda iki personel belirdi. Birisinin elinde "Beuratit Güvenli Sakinleştirici Silah" yazan bir makine varken, diğerinin ise bir şeyi yoktu. Silahı bulunan personel, karşılaşmanın hemen ardından "Teslim olun!" diye bağırdı. Bu uyarıya uyan olmadı. Bunun üzerine silahını hazırlayan personel, sakinleştiriciyi kullanacakken yanındaki personel tarafından engellendi. "Çocuklara sakinleştirici mi kullanacaksın Regvar?" dedi, silahsız personel. "İnsaflıysan gelmeyeydin Hattan?" karşılığını aldığında ise ortalık kızışmıştı. "Ekmek paramı sana mı soracağım ulan? Gelsene buraya!"

Personel silahı bıraktı ve karşısındaki ile kavga etmeye başladılar. Sağ taraftaki personel, soldakini, arkasındaki cam panele güçlü bir şekilde vurunca, çocuklar kaçmaya başladı. Maytuhn henüz orada, ne yapacağını düşünüyordu. "Maytuhn, gelsene! Neyi bekliyorsun?" dedi Fatrans, ardından onu çekiştirdi.


KaçakWhere stories live. Discover now