Bölüm 1 - Her Şeyin Başlangıcı (Sayfa 4/4)

26 1 2
                                    

Kedac "Bu kapı her zaman mı bozuluyor?" diye sorarken, metal kapıda vurulma sesleri fazlalaştı. Yaklaşık 20 kere vuruş sesi duyulduktan sonra, metal sürtme sesleri duyulmaya başladı. Artık eminlerdi, bu kadar denemeden ve arızadan sonra kapı açılıyordu.

Birkaç adımdan sonra bir ışık belirmişti kapının yanında. Bu gizemli kişi önlüğü bulunan bir kadındı. Saçı dağılmış, yakaları düzeltilmemiş ve ışığı tutan eli uzun süredir bakımsızdı. Sol elinde bir nesne taşıyor gibiydi ancak ne olduğu tam görülemiyordu. Bu görüntü nedeniyle korkan Kedac kendini biraz daha geriye çekip arkasındakilerin sıkışmasına neden oldu.

Sessiz ortam, bir süre sonra çığlıklarla doluştu. Bu çok tanıdık bir bağırıştı ve çok uzaktan gelmiyordu. Zaten karanlıktan korkan Uhnas, bu olaydan sonra daha da tedirginleşmişti. Tam çığlık atacağı sırada, aynı şekilde korkmuş olan Esta ağzını eliyle kapattı ve fısıldadı.
"Sakin ol" Bu cümleyi en az beş kere tekrarladı, ancak kimseye bir faydası dokunmadı.

Çığlık sesleri susmuyordu, ve sayısı gittikçe artıyordu. Kedac ve yanındaki diğer iki kız tek bir köşede, başlarına ne geleceğini bilmeden, buradan kurtulmanın bir yolunu arıyordu. Esta etrafına bakındı ve hala açık olan kapıyı gördü. Dışarı doğru koşmaya başlamışken kadın yüzünü, ayak seslerinin geldiği tarafa doğru yöneltti. Kendisini tutan Kedac'tan ayrıldı ve kapıya doğru koştu. "KİM VAR ORADA" diye bağıran kalın bir kadın sesi duyuldu, ardından kapı tarafına doğru hızlı adımlarla yürüdü. Kedac ne olduğunu anlamıyordu. Maytuhn ortada yoktu, Esta kaçmıştı ve onunla tek Uhnas, ve Fatrans kalmıştı. Fatrans'ın yaşadığından bile emin değildi.

Dışarı yönelen adımların ardından bir anons duyuldu.
"Yedek güç aktifleştiriliyor. Sağlığınız için lütfen Beuratit Denek Geçiş Noktası Çitleri ile temasa geçmeyin. Bunu yapmanız Eftarotatik -bu sırada metal kapı yere yavaşça inmeye başlıyor- şok geçirmenize ve nadir durumlarda çarpıntıya sebep olabilir. Lütfen geri çekilin. Yedek güç aktifleştiriliyor. Üç... İki... Bir..."

Kedac'ın kapalı gözleri, tavanda bulunan floresan lambanın sert bir biçimde yanmasıyla açıldı. Uhnas'ın gözleri hala kapalı duruyordu. "Bitti mi?" dedi, korkmuş bir ses tonuyla. Cevabı alamayınca göz kapaklarını yavaş yavaş yukarı kaldırdı. Görüşünü sağladığında önünde heykel edasında durmuş olan Kedac duruyordu. Önceki korkunun yanına sabırsızlık duygusu ekleyerek "Eee, bakabilir miyim?" dedi. İkinci kere cevap alamayınca önündekinin yanına geçti.

Kedac sol tarafına baktığında yaşayan Fatrans'ı gördü. "Çok şükür yaşıyorsun!" diye bağırdı, bu canice olaydan etkilenen diğerlerinin arasında. "İyiyim iyi." dedi Fatrans. Kedac ve Uhnas yanlarına gitti. 

"Kedac, Esta nerede?"
"Kaçtı..."
"Nası' kaçtı?"
"Bildiğin kapıdan kaçtı işte. Nerede şimdi bilmiyorum."
"Bekle bir dakika, kadının arkasından gittiği kişi o muydu?"

Kedac onaylarcasına kafasını salladı. Uhnas ise elindeki kırık çubuğun büyük kısmını eliyle küçültmeye çalışıyordu. Fatrans ve Kedac yere oturup, deney odasının son haline bakarken Uhnas hala ayaktaydı. Çok geçmeden "Kedac! Ked-kedac!" sözleri, arkasından duyuldu. Heyecanlanan Kedac hemen ayağa kalktı ve "Maytuhn? Sen misin?" diye sordu. Bunun Maytuhn'a ait olduğuna emindi. "M-maytuhn ben!" Bu cevabın ardından, kapıya aynı kadının yaptığı gibi birkaç kere vurdu. Bunun kapı mekanizmasını zorladığını o an anlayabilmişti.

Demir kapı başarıyla yukarı kalktı ve Manuark, zor hareket ettirdiği bedeniyle odaya geçmeyi başardı. Gözü seğiriyordu, kıyafeti düzensizleşmişti. Yüzünün sol kısmındaki damarlar gözle görülür bir hal almıştı. Uhnas Maytuhn'a sarılmaya gidiyorken, Maytuhn gözünde büyük bir acı hissetti ve istemsizce yere oturdu. Uhnas bu durum karşısında, bunun kendisi yüzünden olduğunu düşünerek geri çekildi. Fatrans, "Yardıma ihtiyacın var mı?" sorusunu, acıdan kıvranmakta olan Maytuhn'a yöneltti. Elini gözünün önünden kaldıran Maytuhn, mavileşmiş sol gözünü açığa çıkardı. "Off..." diyerek geri çekildi Fatrans. Hayatında ilk kez bunu görüyordu. "Bunu sana yapmamalılardı..."

Kedac tedirgin olmuş haliyle "Ne oldu ki?" dedi. Fatrans bu işleri daha önceden biliyordu. "Bu daha çok yetişkinlere uygulanan bir şey -yani olması lazım-. Ve bunu Maytuhn üzerinde kullanmışlar. Devletin yasakladığı en önemli aşılardan biri ve bunun devlete teslim edilmiş olması lazımdı." 

"Devlet tarafından yasaklanmışsa bunu nasıl saklayabildiler ki?"
"Basit. Devlet bu konuda yetersiz. Boş vermişlik taslayıp burada onlarca kişinin bu olayda hedef görülmesine sebep oldular. Biz ölünce akıllarına geliyoruz galiba."
"Devletin insan deneylerini yasaklaması gerekirdi ama. Özellikle bize."
"Çok haklısın."

Maytuhn, onlar devlet hakkında konuşurken bir anda gözleri kapandı. Hareket etmiyordu, uyuyormuş gibi de görünmüyordu. Kedac konuşmasını bitirip ona döndü ve bedenini güçlü bir şekilde sarsmaya başladı. "Maytuhn! MAYTUHN!"

"Sakin, sakin. Bünyesi kaldırmıyor." dedi Fatrans. Kedac bu sözün karşısında sinirlendi sordu: "Bünyesi kaldırmayınca sakin mi olalım yani?". "Onu demek istemedim. Bu bir yan etki. Kendine gelir." dedi Fatrans.
Bu bilgisinin karşısında Uhnas şaşırmıştı doğrusu.

KaçakWhere stories live. Discover now