•1

105 21 88
                                    

Dün seni aradı gözlerim karlı bir gece tanıştığımız sokaktan geçerken.
Ne de çok anımız olmuştu orada sevdiğim.
Beraber el ele yürümüştük asfaltı bile eskimiş bu yolda.
Sahi, biz eskittik ya asfaltını da.
Kahkahalarımız yankılanmıştı, öpüşlerimiz seslenmişti ağaçların altında.
Çınar ağacımız vardı ya hani yemyeşil yaprakları olan.
O ağaç da kurudu yokluğunda, sevgilim.

Sana sevgilim dersem kızar mısın ki bana?
Ne de olsa bırakıp gittin beni.
'Ben seni hiç sevmemiştim zaten' dedin ya bana.
Bense ay ışığının en çok vurduğu yerde saatlerce arkandan baktım.
Sonra kızarıp çirkinleşmiş gözlerimi gökyüzüne çevirdim, bir de ne göreyim.
Güneş doğmuş, hava aydınlanmış.
Gün aymış.
Bana gün aymamıştı, sevgilim..

Yaşlı gözlerim de kurumamıştı, gittiğin yolda ayak izlerin de silinmemişti.
Ellerimde ellerinin sıcaklığı vardı hala ama sen yoktun.
Hiç bir zaman da olmamışsın meğersem.
Bir kez olsun 'seni seviyorum' dememiştin ya bana, utanıyorsun sanmıştım.
Utangaç haline de aşık olmuştum.

Sevmiyormuşsun meğer.
Gözlerime bakınca derinlere dalmıyormuşsun, ellerim ellerine temas ettiğinde kalp atışların değişmiyormuş, sen beni hiç sevmiyormuşsun meğer.

Gözlerine baktım o geceyarısı.
Küçücükte olsa hüzün aradım gözlerinde.
Ama sen bana 'Sevdiğim birisi var' dedin acımasızca.
'Mutlu olmak istiyorum Ayçıl' dedin bana.
Bense ne güzel dökülüyor ismim ağzından diye düşündüm gözlerine bakarak
Hep duymak istedim senden ismimi. Bu yüzdendir sana 'Bir daha söyler misin ismimi?' Demem.
Sen ise durdun sadece, inanamaz gibi baktın cennet gözlerinle.

Gözlerini karanlık bürüdü sonra, aşkım sana ağır geldi, nefretle baktın yüzüme.
Elin kalktı sonra, gözlerimi kapattım ben.
Bekledim, vuracaksan sen vur diye bekledim.
Bana ne olacaksa senin elinden olsun istedim. Sen ise başını salladın iki yana.
Elin indi sonra, 'Değmez' dedin yine acımasız lafların bir ok olup kalbime saplanırken.
Sahi ya, neden hep hançer sapladın kalbime?

Sokak ortasında, kar taneleri saçlarına dökülüp orada yuva kururken ben de bir kar tanesi olmak istedim.
Saçlarına dökülen herşey çok şanslıydı bu hayatta.

Çok sormak istedim sana.
Giderken arkana bile bakmadın sen, ama yine de sormak istedim.
Acaba, o kız kadar iyi olsaydım sever miydin beni sevgilim?
Onun kadar uzun saçlarım olsa mesela, ya da onun gibi mavi gözlerim olsa
Sever misin beni?

Bana da bakarken gözlerin ışıldar mı?
Hiç sevdin mi ki beni?
Ne de çok soru sordum.
Ama bu son olacak,
Neden beni sevmedin..
Sevgilim.

"Size fiilen vurmamış olmaları şiddete maruz kalmadığınız anlamına gelmez."

Bu defa prenses kendini kurtarıyor.

İSTANBUL SOKAĞIWhere stories live. Discover now