eski sevgiler yeni nefretler

356 16 0
                                    

* İmparatorluk sarayı ( Silver )*

Buraya geldiğimden beri gözüme bir gram uyku girmedi.

Günlerdir Irıs'ı arıyoruz ama doğru düzgün hiçbir iz bulamadık.

Tek yapabildiğimiz şehrin her yerinde aramalar düzenlemek ve küçük büyük bütün evleri aramak.

Artık ne yapıcağım hakkında aklıma hiçbir şey gelmiyor.

- Prens Silver.

Kapı hızlı bir biçimde tıklanıyor.

- gir.

Drake heycanlı bir biçimde içeri dalıyor.

Ne kadar sakin durmaya çalışsada hareketlerinden bir şey olduğu çok belli.

- bir şey mı buldunuz.

Benim soğuk soruma rağmen Drake hızla ve heyecanla konuşmaya devam ediyor.

- evet prens Silver sanırsam Düşes Irıs'ın nerede tutulduğunu biliyoruz.

Ne!

Sonunda!

Tanrıya şükürler olsun!

Bir anda ayağa fırlıyorum ve tıpkı Drake gibi hızlı hızlı konuşmaya başlıyorum.

- hadi o zaman neyi bekliyorsunuz!

Hızla oturduğum yerden kalkıp kapıya doğru yöneliyorum.

- prens Silver  peki prens Fortis?

Kapının koluna uzanan elim duruyor.

Fortis...

O adam çoktan aramalardan vaz geçti ve 'devlet işleriyle' meşgul.

Onun gibi birinin Irıs tarafından affedilmesine gerek dahi yok.

Hatta bu bilgiyi bilmesine de.

Neden bütün sevgiyi kendime alamam ki.

Sonuçta annem bana her zaman bazen açgözlü olmanın sorun olmayacağını söyledi.

E benimde bu durumda annesinin sözünü dinleyen uslu bir çocuk olmam gerek.

Hak etmeyen birine birşey vermeye ne gerek var ki.

- o meşgul biri ona söylemeyin bunu kendim halledeceğim sen git ve adamları hazırla.

- evet prensim.

Hepsi benim olabilecekken.

~~~~~~~~~~~~~~
( Irıs )

Bugün pek birşey olmadı kanımı aldığından beri o pislik herifi etrafta göremedim.

Gidip gelen de pek olamdı.

Sadece bir hizmetçi arada gelip sargılarımı değiştirdi ve bana biraz yemek verdi.

Ama burada garip olan şeyler var.

Neden bilmiyorum ama bir süre sonra sanki buraya daha önce gelmişim gibi hissettim.

Bilmiyorum sadece hissettim.

Tanıdık bir yer gibi geldi.

Sanki bu durumda olmasam güvende olabileceğim, beni koruyup kollayan insanların olduğu bir yer miş gibi.

Ama tabiki burası öyle bir yer değil.

Burası bin bir pislikle dolu bir ölüm çukuru.

Ve ben bu ölüm çukurunda öleceğim.

Ne yapmam gerek bilmiyorum eğer kollarım biraz da olsun iyileşmiş olsaydı bir kelebek bile olsa canlandırabilirdim.

Bu sayede yerimi belli edebilirim ama bu çok zor.

Kollarımı, bacaklarımı ve kesiklerimi ne kadar sarsalarda krem veya bir ilaç kullanmama izin vermiyorlar.

Kısacası bunları ölmemem için yapıyorlar.

Sonuçta onlara lazımım.

Açıkçası neden lazımım bende bilmiyorum.

Sadece bir kaç adam konuşurken duymuştum o kadar.

Ben bunları düşünürken kapı bir anda açıldı.

Hani derler ya iti an çomağı hazırla.

İşte benimki de tam o hesap.

Pislik herif günlerdir ortalarda yoktu ama şimdi ortaya çıktı.

Neden bilmiyorum ama bugün biraz sinirli gibi.

Aslında ne kadar yüzünden belli olmasa da gözlerinden belli.

Etrafa ateş saçıyor.

Normalde çok konuşur.

Bu sefer pek konuşmaya niyetli değil gibi.

Tek yaptığı karşısında bağlı oturan beni izlemek.

Sonunda konuşmaya karar veriyor.

- hadi kalk gidiyoruz.

Cidden mi.

Ona sen ciddi misin der gibi bir bakış atıyorum.

Tamam salak olduğunu biliyordum ama bu kadar olduğunu bilmiyordum.

Hani sen benim bacaklarımı kırdınya, hani ben yürüyemiyorum ya.

Bu sefer yüzüne alaylı bir ifade yerleşiyor.

- ah doğru unutmuşum, sen ceza almıştın.

Yemin ediyorum şuradan bir kurtulayım kelleni kendi ellerimle alacağım.

Seni öldürdükten sonra etlerini köpeklere verirdim ama senin gibi birini onlara vermek köpeklere küfür olur.

- her neyse.

Ben daha ne olduğunu anlamadan yanıma gelip beni kucağına aldı.

- hadi bakalım prensesim gitme vakti.

Tam bir şey söylemek üzereyken çok tanıdık bir ses duydum.

- onu hemen yere bırak!

Ve beklemediğim biri.

______________∆°
(Yazar:justnovelion)

Bilin bakalım kim geç kaldı?

Beeennn!

Evet şaka maka yazarınız çok pis hasta oldu yataklara düştü.
ಥ⁠‿⁠ಥ

Bölümün geç gelme sebebi de bu.

Sizce kelebeğimizi kurtarmaya kim geldi?
ಠಿ⁠_⁠ಠ

Lütfen yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmayın!!
(⁠人⁠ ⁠•͈⁠ᴗ⁠•͈⁠)

Dikenli Kraliçe Where stories live. Discover now